10 soruda “Fatih Terim Fonu”
Bankacı Seçil Erzan’ın “Fatih Terim Fonu” adı altında 18 kişiyi dolandırdığı iddiasında gözler Fatih Terim’e çevrildi. Ana davada “müşteki” yapılmayan Terim’in durumu ayrı yürütülen soruşturmada netleşecek.
DW Türkçe’den Alican Uludağ, her gün yeni bir boyutu ortaya çıkan “Fatih Terim Fonu” davasını 10 soruda derledi.
Ünlü teknik direktör Fatih Terim’in kızı Buse Terim, futbolcular Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun aralarında bulunduğu en az 18 kişinin Denizbank Florya Şube Müdürü Seçil Erzan tarafından toplamda 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırıldığı iddiasıyla açılan dava Türkiye gündemini sarstı. DW Türkçe, her gün yeni bir boyutu ortaya çıkan “Fatih Terim Fonu” davasını 10 soruda mercek altına aldı:
1. Seçil Erzan’ın dolandırıcılık öyküsü nasıl başladı?
Seçil Erzan, savcılık ifadesine göre her şeyin başlangıcı olarak borsada bir milyon TL batırmasını gösteriyor. 2011 yılında teyzesinin oğlu aracılığıyla Hatek adlı spekülatif bir hisse senedi aldığını belirten Erzan, aldığı kağıdın üç günde battığını ve bir milyon TL kaybettiğini anlattı. Bu durum da Erzan’ı zararı nasıl karşılayacağı düşüncesine itti. Bu sırada Denizbank Florya Şubesi’ne atanan Erzan, aldığı ikinci hisse senedinin de batmasıyla bu kez “güvendiği insanlardan yatırım vaadinde bulunarak para toplamaya” karar verdi ve Türkiye’nin en büyük dolandırıcılık hikâyelerinden birine imza attı.
2. Dolandırılan ilk isim kim oldu?
Seçil Erzan’ın para aldığı ilk kişi, sürekli müşterisi olan iş insanı Bülent Çeviker oldu. Erzan güvendiği kişilerden para toplamak için önce, “yüksek kâr getirisi olan bir fon” kurulduğunu, bundan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in de haberi olduğunu iddia etti. 2022 Kasım ayında Çeviker’in Bağlar Mahallesi’ndeki işyerine giden Erzan, özel müşterilerinin yararlanabileceği bir fon olduğunu belirterek, 25 gün vadeli yüzde 27 kâr vaat etti ve 3 milyon dolar istedi. Ancak Çeviker, ilk olarak parası olmadığı için bunu kabul etmedi. 2023 yılı Şubat ayında Çeviker’in evine giden Erzan, bu kez ikna etmek için “Fatih Terim gibi tanınmış ünlü kişilerin de bu fona yatırım yaptığını” söyledi. Böylece dolandırıcılık olayı “Fatih Terim Fonu”na dönüştü. Çeviker, ifadesinde Terim’in adının kullanılmasına işaret ederek “Açıkçası beni tam olarak kandırdı” dedi. Çeviker, elinde bulunan 2 milyon 198 bin doları Erzan’a teslim etti. Erzan, bu parayı 3 milyon dolar olarak geri ödemeyi vaat etti. Çeviker, yaptığı ödemenin karşılığında Denizbank kaşeli, Seçil Erzan imzalı kâğıt aldı.
3. Futbolcular bu fona nasıl girdi?
Seçil Erzan’ın çalıştığı Florya’da aynı zamanda Galatasaray’ın tesisleri vardı ve Galatasaraylı futbolcular de Denizbank’ın maaş müşterisiydi. Seçil Erzan’ın ifadesine göre, ilk olarak Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı ikna edildi. Erzan, şunları anlattı: “Bir gün Volkan Bahçekapılı’yı telefondan aradım, çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan bir fon var, aman bu husus duyulmasın, Fatih Terim Hoca’nın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin, dedim. Volkan Bahçekapılı da bana ‘biliyorum, Buse’nin de var hatta’ dedi. Bir sabah saat 07.00’de bana Volkan Bahçekapılı ‘bu fon hala duruyor mu, Emre Belözoğlu senden haber bekliyor’ diye mesaj attı. Sonrasında ben Emre Belözoğlu’nu aradım. Konuyu çok kısaca anlattım. Hem Volkan Bahçekapılı hem de Emre Belözoğlu bana nakit para bulup Volkan Bahçekapılı’nın Levent’teki ofisinde teslim ettiler. Toplamda iki gün boyunca ben önce bir milyon 400 bin dolar, sonra bir milyon 492 bin dolar ve son olarak 400 bin dolar parayı 2023 senesi Mart ayı içerisinde elden teslim aldım. Fakat bu zamana kadar Volkan Bahçekapılı’ya herhangi bir ödeme yapmadım.”
4. En çok dolandırılan hangi futbolcu oldu?
İddianameye göre, Seçil Erzan’ın en çok dolandırdığı kişi Galatasaraylı eski futbolcu ve teknik direktör Arda Turan oldu. Erzan, ifadesinde “Arda Turan benim son dönemde fon alacağım şeklinde ikna ettiğim kişilerdendir. Kendisi bana bu süreçte en insanca davranan kişilerdendir. Arda Turan toplamda bana 13 milyon 900 bin dolar parayı parça parça olacak şekilde teslim etmiştir. Ben kendisine 6 milyon 400 bin dolar parayı geri ödedim ancak geri kalan parayı ödemedim” dedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetlem Kurumu’nun (BDDK) raporuna göre Turan 7,5 milyon dolarını geri alamadı. Hatta Turan, Seçil Erzan’a para bulabilmek için Eyüpsultan’daki arazisini 4 milyon dolara sattı ve Erzan’ın şubesinden de 33 milyon TL kredi çekti. Ses kayıtlarını savcılığa sunan Turan, bir görüşmesinde Erzan’a “Ben sana dünya para getirdim. Seçil bütün servetim sendeydi ya. Ben ne yapacağım; karıma şimdi ne diyeceğim Seçil ya” ifadeleri ile tepki gösterdi.
5. Hangi futbolcular dolandırıldı?
İddianameye göre Arda Turan’ın yanı sıra Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Emre Çolak ve Selçuk İnan dolandırıldı. Bunlardan Emre Belözoğlu 4 milyon 200 bin dolar kaptırdı. Arda Turan, kayda aldığı görüşmesinde Erzan’a, “Emre abi ne zorluklarla verdi. Adamın bir lira parası kalmamış. Koskoca Emre Belözoğlu’nun ya… Adam 4,2 milyon dolar veriyor. Adam maaşını bağışlamış depremzedelere. Ya senden para istedim Seçil ya. ‘Bana bi 100 bin euro ver de bağış yapayım’ diye. Millet 500 bin TL bağış yaptık diye dalga geçiyor. Sana yalvardım para ver insanlar zor durumda diye deprem bölgesine yardım yapalım diye…” diyor. 3 milyon 685 bin dolar veren Selçuk İnan, fon getirisi iddiasıyla parasının 2 milyon 150 bin dolarını geri aldı. Ancak bir milyon 535 bin doları Erzan’da kaldı. Muslera’nın da Erzan’dan 500 bin dolar alacağı bulunuyor.
6. Fatih Terim olayın neresinde?
Seçil Erzan’ın dolandırıcılık olayı, Fatih Terim’in adını kullanarak para toplamasına dayanıyor. Bu nedenle olay “Fatih Terim Fonu” olarak adlandırılıyor. İfadesine göre Terim, Erzan’ı 5-6 yıldır tanıyor. Ailecek görüşecek kadar yakın. Terim, para çekeceği zaman Erzan’ın evrakları Florya’daki tesislere getirip imzalattığını anlatıyor. Savcılığa ifade veren ünlü teknik direktör, 3 milyon dolarının kendisine iade edilmediğini söylüyor. Ancak Terim, ifadesinde hiçbir şekilde Seçil Erzan ile arasına yüksek kâr getiren bir fon ilişkisinden bahsetmiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede de Fatih Terim’in adı olayın müştekileri arasında geçmiyor. DW Türkçe’nin aldığı bilgiye göre, Terim’in şikayetine ilişkin ayrı bir soruşturma sürüyor. Ancak Fatih Terim’in adını kullanarak para toplaması olayında gözler Terim’in sorumluluğuna çevrildi. Alınan bilgiye göre, her ne kadar Terim müşteki de olsa soruşturma sonucunda durumu netleşecek. Kaynaklar, elde edilecek delillere göre Terim’in şüpheli olabilme ihtimaline de işaret etti. Örneğin müşteki İsmail İbrahim Çağlar, görüştüğü Erzan’ın kendisine Fatih Terim’in bu işten 20 milyon dolar kâr ettiğini söylediğini anlatıyor. Arda Turan ile konuşan Erzan, Terim’i kastederek “Normal şartlarda Hoca kârdaydı” diyor. Savcılığa da verilen ses kayıtlarında Arda Turan, Terim’in Erzan ile yakın ilişkisine dair çarpıcı konuşmalar yapıyor. Turan, Erzan’a “Bize Çorlu’dayım dedin görüşmedin, halbuki aynı gün Fatih Hoca’ya gitmişsin” diyor. Erzan da “Hoca ‘Acil gelmen lazım’ dedi, gittim” karşılığını veriyor. Ancak olayın patlak vermesinin ardından Fatih Terim’in yanına Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nu alarak Deniz Bank Genel Müdürlüğü’ne giderek görüşmeler yapması ise olayın başka bir yönü. Yine Terim, olayın açığa çıkmasının ardından avukatı ile adliyeye giderek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri ile görüşmüştü. Ancak dolandırıcılık olayında Terim’in kızı Buse Terim Bahçekapılı ve damadı Volkan Bahçekapılı da müşteki olarak geçiyor.
Seçil Erzan ise savcılığa verdiği ikinci ifadede de ise Fatih Terim’den bu zamana kadar fon adı altında para almadığını belirterek, şunları kaydediyor:
“2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim’in finansal danışmanı bendim. Şöyle ki Fatih Terim ile ilgili bu zamana kadar çok sayıda finansal işlem yaptım ancak bu zamana kadar hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadım. Eğer 2012 yılından itibaren Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüz işlem yaptığım iddia edilirse bu konuda her işlemi detaylı olarak her zaman açıklarım. Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım. Fatih Terim beni kızı gibi sever, sayardı” dedi.
7. İlk soruşturma ne zaman açıldı?
Yüksek kâr vaadi yerine getirilmeyen ve üzerine parasını da alamayan Bülent Çeviker, 7 Nisan 2023 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak dolandırıldığını bildirdi. Savcılık da bunun üzerine dolandırıcılık suçundan soruşturma başlattı. Aldığı paraları geri ödeyemeyeceğini anlayan Erzan, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir yakının evinde saklanırken 11 Nisan’da yakalanarak tutuklandı.
8. Davada kaç kişi yargılanıyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seçil Erzan’ın arasında bulunduğu yedi kişiye dava açtı. Şüpheliler “özel belgede sahtecilik” ve “dolandırıcılık” ile suçlanıyor. Erzan hakkında 216 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanıklar arasında Erzan’ın müdürü olduğu şubenin eski operasyon müdürü Asiye Öztürk de var. Davada Erzan’ın yanı sıra sanık Ali Yörük de tutuklu. Davanın bir sonraki duruşması İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Ocak 2024’te görülecek. Davanın 18 de müştekisi bulunuyor. Seçil Erzan, bu süreçte dolandırdığı kişilerinden aldığı ve iade ettiği paraları bir kağıda düzenli olarak not alıyordu. Savcılığın ele geçirdiği bir belgeye göre, 18 kişinin toplamda 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırdığı iddia edildi.
9. Denizbank yöneticileri olayın neresinde?
Müşteki olarak ifade veren kişiler, Seçil Erzan’ın kendilerinden para isterken bu durumda Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun da haberleri olduğunu öne sürdü. Erzan, bankanın başından itibaren durumdan haberdar olduğunu belirterek, “En azından haberdar olmalıydılar. Kamera kayıtları ve yazıcıdan çıktı alınırken her şey banka hafızasında yer almaktadır. Yani banka bir şey bilmediğini söyleyerek kendisini kurtarmaya çalışmaktadır” dedi. 12 yıl Florya’da şube müdürlüğü yaptığını anımsatan Erzan, “Banka bunu bildiği halde göz yummuştur. Ben her şeyi ortada yaptım, hiçbir şeyi gizlemedim. Zaten 50 bin USD üstü döviz işlemleri bankadan çekildiğinde bu teftişe tabidir. Bankanın bu durumu atlaması mümkün değildir. 50 bin USD üstü olan her efektif işlemde açıklamasını dekontun arkasına yazmak zorundayız. Aksi halde kara para aklama hususları gündeme gelmektedir. Banka bu durumu tabii ki de biliyordu ancak bu kadar yüksek meblağlar çekilmesine rağmen hiçbir zaman sorgulamadı” iddiasında bulundu. Savcılık, bu iki isim hakkında “zimmet” iddiasıyla yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Ancak savcılık, Hakan Ateş’in arasında bulunduğu beş Denizbank yöneticisi hakkında Seçil Erzan’ı saklandığı Çorlu’da alıkoyup İstanbul’da Denizbank Genel Müdürlüğü’ne getirdikleri iddiasıyla ayrı bir soruşturma yürütüyor. Erzan ifadesinde, 9 Nisan’da korumalar eşliğinde Denizbank’a getirildiğini belirterek, burada Hakan Ateş’in kendisine şunları söylediğini iddia etti: “Kızım biz zaten insanların parasını vereceğiz ama ortada bir enkaz var, kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün, bu sebeple de kendin banka dışında ne aldıysan onları söyle, sen bizi koru biz de seni koruruz, Seçil’e hemen bir avukat tutalım, avukatını ben tutacağım, Sağlık Sigortanı iptal etmeyelim, annenin hastalığı ile de ilgileneceğim.”
10. Kâr edenler kimler?
Seçil Erzan’ın iddiasına göre futbolcular Ayhan Akman ve Semih Kaya verdikleri paranın fazlasını geri aldı. Erzan, Semih Kaya’dan 3 milyon 200 bin dolar aldı. Semih Kaya’nın kendisini tehdit ettiğini söyleyen Erzan, bu parayı 5 milyon 700 bin dolar şeklinde geri ödediğini kaydetti. Erzan, “Ben o dönem Semih Kaya’ya fazladan ödediğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldım. Ayrıca benim Semih Kaya’ya yaptığım ödeme sonrası Bodrum ID Konakları isimli yerde bir villa satın aldı. Bu villayı 4 milyon 200 bin euroya Semih Kaya satın aldı. Savcılık bu nedenle Kaya ve Akman hakkında tefecilik iddiasıyla ayrı bir soruşturma yürütüyor.| DW