AK Parti’den “Alevi açılımı”
AK Parti, erken seçimin gündeme geldiği bir süreçte Alevilere yönelik yeni bir açılımı değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa süre önce Alevi toplumunun sorunlarını dinlemek üzere ülke genelinde bin 585 cemevine temsilciler göndermişti. AK Parti, Cemevlerine ibadethane statüsü verilebilir mi?
Kamuoyu yoklamaları, 2002’de iktidara gelen AK Parti’ye yönelik desteğin azaldığını ortaya koyarken, partinin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa süre önce Alevi toplumunun sorunlarını dinlemek üzere ülke genelinde bin 585 cemevine temsilciler göndermişti.
Reuters, Alevilerle ilgili analizinde, ‘Erdoğan’ın, Türkiye’nin 84 milyonluk nüfusunun yüzde 15 ile 20’sini oluşturan Alevi azınlığı kazanmak için zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Daha önceki ‘Alevi açılımının’ başarısızlıkla sonuçlandığı belirtilirken Alevilerin çoğunluğunun İslami kökenli AK Parti’ye şüpheyle yaklaşan kesim olduğu aktarıldı.
Öte yandan AK Partili üst düzey yetkililer, cemevleri konusundaki statü sorununun aşılabileceğini dile getirdi.
Alevi gruplar cemevlerinin resmi olarak tanınmasını, konuyla ilgili mahkeme kararlarının uygulanmasını, ‘asimilasyon’ olarak tanımladıkları zorunlu din eğitimini ve kamusal yaşamda ayrımcılığa son verilmesini talep etti.
“AK Parti, kendi Alevilerini yaratmaya çalışıyor”
İstanbul’daki bir cemevinde düzenlenecek tören öncesi konuşan Ali Erdem, “AK Parti hükümeti kendi Alevilerini yaratmaya çalışıyor.” dedi.
Sufi ve Anadolu halk geleneklerini devam ettiren Aleviler, Türkiye’deki Sünni Müslüman çoğunluktan bazı noktalarda ayrılıyor ve Sünnilerle çelişebilecek ritüeller uyguluyor.
Erdoğan, 10 yıl önce ‘Alevi açılımı’ başlatmıştı.
Ancak 2013’teki Gezi Parkı eylemlerinin patlak vermesi sonrası söz konusu girişim olumsuz sonuçlanmıştı.
Reuters’a göre AK Parti’nin popülaritesinin azaldığına dair işaretlerin ortaya çıkmasının ardından konu, yakın tarihli bir kabine toplantısında yeniden güdeme getirildi.
Erdoğan tüm halkın “kolay nefes alması” için daha fazla çalışma sözü verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi kökene, hangi inanca, hangi meşrebe sahip olursa olsun Türkiye’nin, 84 milyon vatandaşının her birinin problemi bizim problemimizdir. Bu anlayışla ulusal birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek her adımı geçmişte attık, bugün de atmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Aleviler arasında bir bölünme yaratabilir miyiz diye düşünüyorlar”
AK Partili temsilcilerin İstanbul’daki prefabrik cemevlerine geldiğini belirten bir başka Alevi derneği temsilcisi Ali Yürümez, binayı ziyaret eden yetkililerin kendilerine burayı yeniden inşa etmeyi teklif ettiğini söyledi.
Ancak Yürümez, bu tür maddi yardım tekliflerinin hükümetin yasal değişiklikler yapmaya istekli olmadığını gösterdiğini söyleyerek AK Parti’nin teklifini reddettiğini dile getirdi.
Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden kurbanların fotoğraflarının altında oturan Ali Yürümez, “Önümüzde bir seçim varken Aleviler arasında bir bölünme yaratabilir miyiz diye düşünüyorlardı. Ama Alevilerin bu oyuna geleceğini sanmıyorum.” diye konuştu.
Hayrettin Karaman’ın “Eğer bilerek Aleviliğini koruyorsa, Alevilere ait olup İslam ile bağdaşması mümkün olmayan inançları ve uygulamaları muhafaza ediyorsa o genç ile Sünni bir kız evlenemez.” sözlerini anımsatan Ali Yürümez, Alevilerin yakın zamanda nefret ifadeleriyle hedef alındığını söyledi.
AK Parti: Cemevlerine ibadethane statüsü verilebilir
Hükümet yetkilileri ise, Alevilere yönelik son süreçte gerçek bir değişim iradesi olduğunu söylüyor.
Adı açıklanmayan üst düzey bir AKP yetkilisi Reuters’a verdiği demeçte, “Cumhurbaşkanı bu sorunun çözülmesini istiyor. Uzun zamandır talep edilen ibadethane statüsü bu kez verilebilir.” diye konuştu.
Yetkili, azınlıkların haklarına yönelik bu tür girişimlerin seçimlerde potansiyel olarak olumlu yansıması olduğunu kabul etmekle birlikte hükümetin Alevilerle ilgili açılımının amacının bu olmadığını iddia ediyor.
“Oylar üzerinde etkisi olabilir ama bu çalışma yıllar önce başlatıldı ve Gezi Parkı protestoları nedeniyle kesintiye uğradı” diyen yetkili, “Bunu bir seçim hazırlığı olarak görmek haksızlık.” şeklinde konuştu.
Ancak hükümet bu kararlara uymadı ve cemevlerinin statüsü konusunda farklı görüşler olduğu ortaya çıktı.
“Kültür merkezleri şeklinde faaliyet yürütebilirler”
Üst düzey bir AK Parti yetkilisi de cemevlerinin kira ve kamu hizmeti ödemelerinden muaf tutularak kültür merkezleri şeklinde tanımlayıp faaliyetlerini böyle yürütebileceklerini söyledi.
Devlet desteği olmaması nedeniyle cemevlerinin faaliyetleri özel bağışlarla sağlanıyor. Söz konusu devlet yardımının mali faydaları olsa bile, böylesi bir adım Alevilerin (cemevlerinin) ibadethane statüsü talebini karşılamayacaktır.
Öte yandan Türkiye’deki yaklaşık 90 bin cami ve personeli, 2 milyar dolara yaklaşan bütçesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından finanse ediliyor. Ancak Aleviler, daha önce defalarca amaçlarının maddi yardım almak olmadığını dile getirdi.
Reuters’a konuşan bir cemevinin yöneticisi olan Ali Erdem, gündelik hayatında minibüs şoförü olarak çalıştığını ve devletin kendisi gibi inanç liderlerine ücret ödemesi fikrini reddettiğini söylüyor:
“Kesinlikle maaş istemem. Ne devletin ne de AKP’nin adamı olacağız.”