Kabul edilmeyen istifa, siyasette hangi sonuçları doğurabilir?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dönen sürpriz istifa kararının AKP’ye nasıl yansıyacağı merak konusu.
Birçok yorumcuya göre, sokağa çıkma yasağının zamanlamasına ilişkin hatanın sorumluluğunu üstlenerek istifa eden Soylu, bu hamleyle Erdoğan’ın “vazgeçemediği” isim olarak partideki konumunu güçlendirdi.
Ancak AKP içinde bir grup, Soylu’nun zorlu bir süreçten geçilirken “istifa krizi” yaratmasını eleştiriyor.
Parti içinde, Erdoğan’ın “Ben istifa etmek istiyorum” diyenlere fırsat tanımadığı ifade edilerek, “Şu anda istifayı kabul etmemiş olması, (Soylu’nun) birkaç ay sonra görevden alınmayacağı anlamına gelmiyor” yorumlarına yol açıyor.
İstifası kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Soylu, Pazartesi günü itibarıyla, “Sokağa çıkma yasağı ile ilgili, sorumluluğumuzun gereği aldığım karar üzerine Milletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu, beni mahcup etmiştir. Milletimizin hizmetinde yola devam inşallah” diyerek görevine dönerken, aynı gün Erdoğan başkanlığında yapılan kabine toplantısına da katıldı.
İstifadan vazgeçirme trafiği
Kulislere yansıyan bilgilere göre bu sürece kolay gelinmedi.
AKP kaynaklarının verdiği bilgiye göre Soylu, istifa kararını açıklamadan önce Erdoğan’la telefonla görüşerek, sokağa çıkma kararının zamanlamasına ilişkin hatanın sorumluluğunun kendisine ait olduğunu belirterek, istifa kararı aldığını ifade etti.
Erdoğan’ın buna gerek olmadığını belirtmesine karşın Soylu, telefonu kapatıp, Twitter üzerinden istifasını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı ile Soylu arasında yoğun bir görüşme trafiği yürütüldü. İçişleri Bakanı, istifadan vazgeçmesi için ikna edildi.
Edinilen bilgiye göre İçişleri Bakanı ile yüz yüze görüşmek isteyen Erdoğan, Soylu’dan hemen İstanbul’a hareket etmesini talep etti.
Soylu’nun, Pazartesi günü gelebileceğini belirtmesine karşın Erdoğan’ın ısrarı üzerine hemen İstanbul’a hareket ettiği ve krizin aşıldığı belirtiliyor.
Yalnız mı bırakıldı?
AKP’de, Soylu’nun istifa kararında, sokağa çıkma yasağı kararıyla ilgili eleştiriler karşısında yalnız bırakılmasının etkili olduğu ifade ediliyor.
Soylu’nun kararını önce savunduğu ancak muhalefetten gelen eleştiriler karşısında partiden veya kabine içinden kendisine destek verilmediğine dikkat çekilerek, “Kendisine içeriden de eleştiriler gelmiş olabilir. Buna üzülüp istifa kararı almış olabilir. Ancak sebebi ne olursa olsun, böyle bir kararın ve tartışmanın zamanlaması hatalıydı” değerlendirmesi yapılıyor.
“Soylu, tabanda karşılığını ölçtü”
Parti kulislerinde, istifa kararını sosyal medya üzerinden açıklayan Soylu’nun, açıklamasıyla “parti tabanındaki karşılığını” da ölçtüğü ve bir anlamda parti içindeki konumunu güçlendirdiği ifade ediliyor.
İstifasını açıklamasının ardından, hem sosyal medyadan hem de sokağa çıkma yasağının kalkmasının ardından İçişleri Bakanlığı önüne gelerek destek verilmesi buna örnek gösteriliyor.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu partiden ayrıldığında parti tabanının onlara sahip çıkmadığı belirtilerek, “Soylu’nun istifasını açıklamasının ardından gelen tepkilere bakılınca, gerçekten parti içinde kendi tabanını yarattığını ortaya koyuyor. Bizim mahallede bir kişi bile ‘iyi oldu’ demedi. Bir anlamda bu istifa kararıyla tabandaki karşılığını da ölçtü” görüşü dile getiriliyor.
“Erdoğan istifa kabul etmez, görevden alır”
AKP içinde bir grup ise Soylu’nun “istifa hamlesi” ile parti içindeki konumunu güçlendirdiği yorumlarının “erken olduğu” görüşünü savunuyor.
Hatta ilki 2018’de olmak üzere ikinci kez istifa tartışmasıyla gündeme gelen Soylu’nun bu tavrının, partiyi ve hükümeti tartışılır hale getirdiği ifade ediliyor.
AKP’li bir siyasetçi bu konuda, Erdoğan’ın “birileri istediği için veya ben istifa ediyorum diyenlere fırsat vermediğini” anımsatarak, “Cumhurbaşkanımızın bir tavrı var, ‘Raconu kesilecekse ben keserim, kimse bana racon kesemez’ şeklinde, yani ‘Sen istifa edemezsin, ben alırım’ tavrı vardır. O nedenle, şu anda istifayı kabul etmemiş olabilir ama bu birkaç ay sonra görevden almayacağı anlamına gelmez. Bu ciddi bir restleşmeydi ve Cumhurbaşkanı bunu kabul etmez” görüşünü savunuyor.BBC Türkçe