Narin Güran davasında ara karar

Narin Güran davasında ara karar

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı dava, üçüncü gününde devam ediyor.

Tutuklu 4 sanık, sabah saatlerinde Diyarbakır Adliyesine getirildi. Duruşmanın bugünkü oturumunda avukatların savunmaları dinlenecek.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde 7 Kasım’da görülmeye başlanan davanın ilk gününde tutuklu 4 sanık, ikinci gününde ise 26 tanık dinlendi.

Duruşmanın 3’üncü gününde, Güran ailesinin avukatları talebiyle 9 yeni tanık dinlenmek üzere adliye geldi.

Mahkeme başkanı, Güran ailesi avukatlarının mahkemeden talep ettiği Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait görüntülerin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandığı ve mahkemeye sunulduğunu belirtti.

Duruşma saat 10.20’de başladı.

Tanık Cahit isimli kişi Nevzat Bahtiyar ve Arif Güran arasındaki araba meselesini anlatıyor:

“Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Önce Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Araba Nevzat’a aitti. Nevzat’a para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.”

Mahkeme Başkanı: “Nevzat, ‘yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim’ dedi mi?”

Tanık Cahit: “Salim Güran dedi ki, ’10 bin lira ben, 10 bin Arif ödesin, 50 bin Nevzat ödesin’ dedi.”

Mahkeme Başkanı: “Nevzat kabul etti mi?”

Tanık Cahit: “Önce param yok dedi, sonra kabul etti.”

Mahkeme Başkanı: “Yani çıkarken, ‘ben bu paranın hesabını sorarım’ dedi mi?”

Tanık Cahit: “Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Ben de, gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?”

Tanık Cahit: “İkisi de bizim akrabamızdır.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?”

Tanık Cahit: “Evet, Arif Güran çağırdı.”

Mahkeme Başkanı: “Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?”

Tanık Cahit: “Yok, katılmadım.”

Ardından Veysel Subatan, Mahkeme Başkanına “araba” meselesini anlatmak için çağırıldı:

Mahkeme Başkanı: Seni kim çağırdı?

Veysel Subatan: Arif Güran çağırdı. Nevzat’ı çağırdılar o da geldi. Nevzat’ın verdiği araba Çakınlı çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. Arife haksızlık yapıyorsun dedik. “80’i gibi ödemezsen mahkemede avukat masrafı daha fazla olacak,” dedim. Aranızda anlaşın dedim. Nevzat Bahtiyar yanaşmadı. Ben bu parayı ödemiyorum dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri de çağırdı. Nevzat Bahtiyar kabul etmedi. Ben arabayı satmışım, gitmiş dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da dedi, “Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim. Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Nasıl kabul etti?

Veysel Subatan: Zorla kabul etti gibi.

Mahkeme Başkanı: Normal, Nevzat sizi tehdit etti mi?

Veysel Subatan: Hayır. Biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.

Mahkeme Başkanı: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten. Bu olay ne zaman oldu?

Veysel Subatan: Aşağı yukarı 2 ay var.

Rubbettin Kaya, Mahkeme Başkanı’na arabayı anlatıyor:

“Bizim evimize gelebilir misin dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Dava nedir dedim. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran Nevzat Bahtiyar kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, ‘Bizim aramızda dava olmaz’ dedi.”

Mahkeme Başkanı: “Siz aile meclisinde yapılan toplantılara girdiniz mi?”

Tanık: “Hayır.”

Sanık avukatlarından sık sık Diyarbakır Barosu’na itiraz
Tanık İbrahim Halil Güran getirildi.

“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı: Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, neden biliyor musunuz?”

Tanık İbrahim Halil Güran: “Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.”

Savcı: “Bakkala gittin mi?”

Tanık İbrahim Halil Güran: “Evet.”

Savcı: “Bakkal bizzat orada mıydı?”

Tanık İbrahim Halil Güran: “Evet, Sofi oradaydı.”

Savcı: “Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?”

Tanık İbrahim Halil Güran: “Raporlara bakabilirsiniz.”

Sanık avukatı, tanık İbrahim Halil Güran’a soruyor: “Balkonda Narin’e ait olabileceği bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?”

Tanık İbrahim Halil Güran: “Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.”

Sanık avukatı: “Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?” Tanık İbrahim Halil Güran ‘evet’ cevabını verdi.

Tanık Muhammet Yakut dinleniyor.

Mahkeme Başkanı: “Saat 17.30 gibi Enes geldi. Sen ne yapıyordun?”

Muhammet Yakut: “Araba yıkıyordum, Muhammet Kaya vardı. Beni caminin yanına bırak, üvey babaannem beni görür, iş yaptırır, ben eve gideyim dedi.”

Diyarbakır Barosu avukatı: “Orada başka kim vardı?”

Muhammet Yakut: “Muhammet Kaya ve… Kaya.”

Diyarbakır Barosu Avukatı: “Sohbet ettiniz mi?”

Muhammet Yakut: “Evet.”

Diyarbakır Barosu Avukatı: “Ne kadar sürdü?”

Muhammet Yakut: “15 dakika falan.”

Diyarbakır Barosu Avukatı: “Başka sohbetiniz oldu mu? “Yanınızda kim vardı?”

Muhammet Yakut: “Muhammet ve Süleyman Kaya.”

Nahit Eren: “Eve gittiğinde saat kaç olduğunu hatırlıyor musun?”

Muhammet Yakut: “Hayır.”

Nahit Eren: “Sizin ev ile cami arasında ne kadar mesafe var, 200 metre kadar tarif eder misin, 200 metre ne kadar?” Tanık Gösterdi.

Mahkeme Başkanı: “Saat soruldu.”

Sanık Avukatı araya girip, “Zorlama sorular soruluyor,” dedi.

Nahit Eren: “Öğle yemeği yedin mi?”

Muhammet Yakut: “Evet.”

Nahit Eren: “Kaçta işten çıktığını hatırlıyor musun?”

Muhammet Yakut: “Hatırlamıyorum, ama 12 buçukta evdeydim.”

Sanık Avukatı araya giriyor: “Çarpaz sorgu yapılıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Devam edin.”

Olay günü Enes Güran ile buluşan arkadaşların anlatımına göre Enes Güran’ın yüzünde morluk kolunda ısırık izi yok.

M.T.K. 14 yaşında bir tanık olarak salona getirildi. Ancak, yaşının küçük olması nedeniyle dinlenmemesi gerektiğine karar verildi ve tanık salondan dışarı çıkarıldı.

Son iki tanık
Tanık Hasan (elektirikçi): “Ben elektrikçiyim. Salim Güran ile olay günü 4 civarı kendisiyle görüştüm. Elektrik işleri vardı, onun için görüştük. Orada Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı. 10-15 dakika oturduk. Karpuz yedik. Başka tarlada trafo için ben ve ustam oradan ayrıldık. Salim Güran 5.30 gibi yanımdan ayrıldı. Salim’in giydiği kıyafetleri hatırlamıyorum. Giderken Salim’e haber vermedik, tesadüfen denk geldik. Salim Güran’ın herhangi bir tedirginliği yoktu. Hergün gördüğümüz gibi normaldi. Hiçbir sorun fark etmedim.”

Tanık Abdulsamet Yeşildağ: “Mehmet Şerif Güran aradı, ‘kesici bozulmuş yapabilir misiniz?’ diye sordu. Yaparım dedim. Salim’i aradım yeri sordum, yanlarına gidip karpuz yedik. 3 bin liraya anlaştık. Salim Güran pamuğu sulamaya gideceğini söyledi. Biz de işimizi bitirdik, telefon açtık, paramızı attı ve döndük.”

Mahkeme Başkanı, tanık Hasan’a sorduğu, “Salim’in yanındaki çocuklar kız mıydı erkek miydi?” sorusuna “İkisi de erkekti” yanıtını almıştı. Tanık Abdulsamet Yeşildağ, aynı soruya “çocukların kız mı erkek mi olduğunu farketmedim” yanıtını verdi.

Sanık avukatlarının gösterdiği tanıkların dinlenmesi bitti. Dünkü duruşmada çocuk E.G.’nin ifadesi alınamamıştı. Narin’in küçük abisi E.G.’nin ifade görüntüsü birazdan salonda izletilecek.

Narin’in kardeşi E.G.’nin ifade kaydı oynatılıyor.

Psikolog: Hediye yengen geldi ya size, nasıl geldi eve?

Narin’in kardeşi E.G.: İlk geldiğinde annem çamaşırları ona bırakmıştı onları getirdi. Psikolog: Acele mi ediyordu? Hızlı hareket ediyor muydu?

Narin’in kardeşi E.: Yok, normaldi.

Bu sırada Yüksel Güran ağlamaya başladı.

Çocuğun 2 parça olarak dinlettirilen ifadesinin kaydı tamamlandı.

DARA-2 görüntüleri tespit edilemiyor
Tanıklar bitti. Mahkeme Başkanı, duruşmanın rutin seyrine devam edilmesini istiyor.

DARA-2 jandarma kamerası görüntülerine ilişkin;

“Sanık müdafiileri DARA ve Memorial görüntülerini istedi. İddia makamına yazdım, videoları aldık dediler. Getirin dedim. Kocaman hard disk verdiler, içerisinde bin tane video var. Bulmaya çalışıyoruz. Bulamazsak izleyemeyeceğiz.”

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına kamera görüntülerini sormak için salondan ayrılan mahkeme heyeti bekleniyor. Mahkeme heyeti salona geri geldi.

Mahkeme Başkanı:

“DARA-2 görüntüleri hard diskte. Yaklaşık 150 DARA-2 görüntüsü var,. Hangi klasörde olduğunu sormak için aradım, onlar da (Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı) bilmiyor.”

Çeviri sorunu devam ediyor
Dün tanıklıktan çekilen Ramazan Atasoy’un, Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi dinletiliyor. (Kürtçe)

Kürtçe tercüman:

“Sol tarafa doğru bir fiskiye düşmüş, bir tanesi yerdedir.”

Mahkeme Başkanı: Doğru mu Nahit bey?

Nahit Eren: Değil.

Kürtçe bilen başka bir avukata çevriltiliyor.

-Sona doğru senin bir şeyin düşmüş.

“Doğru.”

-Senin fiskiyen taşlığın oradadır.

“Yanlış.”

Stajer avukat: “Sınırın orada, taşın orada”

Nahit Eren: “bend” dediğimiz şey sınırın orada mı taşlarla örülmüş duvar mı anlamına geliyor?

Mahkeme Başkanı: Bilirkişiye sorulacak.

Nahit Eren: Bu ses kaydı üzerinden ‘ileride bir ölü var’ denilerek yanıltıcı haberler yapıldı. Salim Güran yaptığı savunmada, konunun bir aletle ilgili olduğunu, bu aletin kaçak elektrik olarak kullanıldığını söyledi. Bugün fıskiye oldu bu. Çelişkiyi gidersin.

Salim Güran: Fıskiyeye pislik girince, basınç da vurunca son fıskiye düşüyor. Elbisem müsait olmadığı için Ramazan Atasoy’u çağırıyorum. ‘Bend’in yanında dediğim yerde de kaçak elektriği kuruyorduk. Aynı yerdedir ikisi de.

Sanık avukatı ise Kaçak elektrikle ilgili 1 milyon 100 bin TL ceza kesildiğini söyledi.

Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a ilişkin talebini iletmek için söz aldı, kürsüye yaklaşmak istedi.

Nahit Eren ve sanık müdafii mahkeme başkanına yaklaştı.

Mahkeme Başkanı: İyice Amerika’ya çevirdiniz burayı.

Mahkeme Başkanı: Nahit bey salonda bulunan sanıkların dışarıya çıkarılmısını istedi. Soracağı soru hassas.

Nevzat Bahtiyar hariç tüm sanıklar çıkarılıyor.

Nahit Eren:

“Dün babayı üzdüysem bir daha özür diliyorum. Nevzat’ın yer gösterme konusundaki kaydın ekrana yansıtılmasını istiyoruz. Narin’in vücudunun üzerindeki lavralardan cinayet saatini belirlendi. Su içerisinde bulunan bir cesetteki lavralar, nasıl olurda karasal özellikler taşır?”

Duruşma salonunda ışıklar kapatıldı, Nevzat Bahtiyar’ın 7 dakikalık yer gösterme videosu oynatılıyor.

Görüntülerde ilk olarak Nevzat Bahtiyar’ın aracı park ettiği yer ile Narin Güran’ın cesedini sakladığı yer arasındaki mesafe dikkat çekici. Nevzat Bahtiyar’ın, “Yol boyu kucağımda taşıdım” dediği duyuluyor.

Görüntülerde Nevzat Bahtiyar’ın götürdüğü yolun engebeli olması ve ısrarla ‘düşürmedim’ demesi dikkat çekiyor. Video kaydında Nevzat Bahtiyar’a birkaç kere “Düşürmediğine emin misin?” diye soruluyor. Nevzat “Düşürmedim” diyor ancak videoda tek başına yürürken bile zorlandığı görülüyor. Video kaydı bitti, ışıklar açıldı.

Nahit Eren: Benim rapordan kastettiğim şeyi anladın mı?

Nevzat Bahtiyar: Hayır anlamadım.

Nahit Eren: Raporda diyor ki, Narin’in naaşı tamamen suyun içerisinde değil. Oraya götürdüğüne emin misin?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Su altında mıydı komple?

Nevzat Bahtiyar: Hepsi su altındaydı, biraz üstü dışarıdaydı.

Mahkeme Başkanı: Taş koyduğun zaman aşağı inmesi lazım.

Nevzat Bahtiyar: İndi ama çok hafif üstü açık kaldı

Mahkeme Başkanı: Taş ıslandı mı?

Nevzat Bahtiyar: Hepsi ıslanmadı sanki, çok hatırlamıyorum.

Nahit Eren: Dışarıda kalan kısım toprakta mıydı yoksa suyun üstinde miydi?

Nevzat Bahtiyar: Suyun üstündeydi.

Mahkeme Başkanı’ndan Nevzat Bahtiyar’a: “Etrafına bak. Herkese bak. Kaç gündür duruşma yapıyoruz burada? Bu kadar insan burada, ben de evliyim, benim de 1 oğlum 1 kızım var. Gece gündüz, hafta sonları iki haftadır herkes bu dosyaya çalışıyor. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Cevap vermek zorunda değilsin”

Ceketi çıkartan Mahkeme Başkanı, birey olarak soruyorum diyerek, “Geçen celseki beyanların doğru mu?” diye sordu. Nevzat Bahtiyar, İftira atmadığını söyleyerek beyanlarını kabul etti. Mahkeme Başkanı’nın ‘Kamera kayıtlarında sakladığın bir şey ortaya çıkacak mı?’ diye sorması üzerine Nevzat Bahtiyar, ‘bilmiyorum, hatırlamıyorum’ cevabını verdi.

Yüksel Güran avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor: Az sonra kameraları izleyeceğiz. Cansız bedeni aldığınız yer neresiydi net olarak?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

Sanık avukatı: Tekrar soruyorum, cansız bedeni teslim aldığınız yer neresiydi?

Nevzat Bahtiyar: Evin içerisindeydi.

Sanık avukatı: Eşiniz dinlendi, ‘Nevzat arabadan çıktığı zaman gördüm, arkasında araba yoktu, battaniyeyi teslim etti, kimseyi görmedim’ dedi. Duydunuz mu?

Nevzat Bahdiyar: Duydum ama ilk gidişimi görmemişti, ikinciyi kastediyor olabilir ya da karıştırmış olabilir. Beyanları yanlış olabilir.

Duruşmaya 15.00’a kadar ara verildi. Mahkeme Başkanı, duruşmayı bugün bitirmeye çalışacağını söyledi.

Aradan Aile Bakanlığından iki avukat ve Diyarbakır Barosu’ndan 4 avukat savunma yapacak.

Duruşma başladı
Saat 15.11 itibarıyla duruşma başladı.

Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine ATK önünde ‘yumruk yiyen’ kadın Oya Yorulmaz tanık olarak dinleniyor. Oya Yorulmaz, ‘gidin yalan söyleyin’ cümlesini basına karşı kullandığını söyleyerek ve “Ferit Demir’e söyledim1 dedi. Ardından gitti.

Tanık dinlemelerinin ardından Mahkeme Başkanı, DARA-2 görüntülerinin çok fazla olduğunu ve bulamadıklarını belirtti.

Arif Güran’ın müdafii avukatı, acılı olduğunu kamuoyu tarafından hedef haline getirildiğini belirterek kızı öldürülmüş bir babanın Rojda Altındaş’ın röportajı üzerine ifade verdiğini de söyledi. Avukat Arif Güran’ın ne bildiğini neden ona ‘biliyorsun ve susuyorsun’ diyenler var diye sorguladı. Müvekkilinin fail ve faillerin yakalanmasını talep ettiğini de belirtti.

Ağabey Baran Güran’ın ise müşteki sıfatıyla dosyaya dahil edilmesini talep etti.

Ardından iyileştirildiği iddia edilen DARA-2 görüntülerinin hazır olduğunu belirtti.

Işıklar kapatıldı. Narin’in kaybolduğu saatlere ilişkin görüntüler izlenecek.

Görüntülerin net olmaması ve kamera açısının bir şey görmemesi üzerine görüntüler sanık avukatları tarafından incelenmek üzere verildi.

Bir senaryo halinde ortak beyan veriliyor
Diyarbakır Barosu Avukatları soracak sanık avukatları cevaplıyor.

Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir şüpheleri ve çelişkileri sıraladı: “Narin Güran’ın hangi saatte kaybettirildiğine dair açık bir yönlendirme var. Tüm Türkiye’nin Narin’i aradığı zamanlarda Muhammed Kaya bir terlik buluyor ama kolluka teslim edilmiyor. Biz buradan ciddi bir şüphe sahibiyiz. Aile meclisi toplandı mı? Toplanmadı mı bunlarla ilgili çelişki var. Bir kısım ‘toplanmadık’ derken bir kısım ‘toplantı’ yapmadıklarını söyledi. Bir aile neden ‘Narin’i bulmak için toplandıysa bunu sakladı? Aile bireyleri neden telefon kayıtlarını sildi? Bu normal değil. Salim Güran’ın olay günü verdiği tüm beyanlar çelişkili. Aile bireylerinin verdiği tüm ifadeler çelişkili. Bu çelişki neden var? Olayın sıcağı sıcağına alınan tüm ifadeleri niye değiştirdiler. Çünkü Narin’in kaybettirilme saatleri ortaya çıktığı için ifadeleri ona göre değiştirdi. Salim Güran Narin’i çingenelerin kaçırdığını iddiia etmiş ama buna dair bir dayanak yok. Salim Güran’ın aracında DNA örneği çıktı. Araçta bulunan tek DNA örneği o. Başka çocuklar da araca bindiyse neden onların DNA’sı yok.

Yüksel Güran’ın ifadelerindeki çelişkileri sıralayan Diyarbakır Barosu avukatı Aydın Özdemir:

Ann Yüksel Güran neden ilk gün jandarma tutanaklarında ‘Enes’i korumaya çalışıyor’ şeklinde ifade var?Çünkü anne ‘Enes için ne yapabilirim’ diyor. Öyle ya da böyle Annenin bu olayda fail olduğunu düşünüyoruz.

Enes Güran’ın ifadelerindeki çelişkileri sıralayan Diyarbakır Barosu’ndan avukat Aydın Özdemir:

Enes kadınların kavgasında orada olduğunu kadınlardan birinin ağzının kapattığını söylüyor ama sonra değiştiriyor. Enes Güran ATK raporunun ardından Narin’in nasıl öldürüldüğünü öğreniyor ama hiç şaşırmıyor. Son olarak Enes’in kolundaki ısırık izinin kendi yaptığı olağan hayatın akışına terstir. Kişi belli bir acı seviyesine kadar kendinize zarar verebilirsiniz. Ama Enes Güran’ın kolundaki izin örneği alındığı gün üçüncü gün bize göre bu normal bir ısırık değil.

Diyarbakır Barosu’ndan avukat Metin Ertaş:

“Tanıkların çoğu gerçeği ortaya koymak yerine yakınını koruma eğiliminde. Bir senaryo halinde ortak beyan veriliyor. İddia edilen cinayet saatleri 15.15 ile 15.40. Bu saatlerde herkes kendine başka bir uğraş yaratma derdinde.

Diyarbakır Barosu’ndan avukat Erdem Kaya:

Bazı tanıklarla ilgili birkaç hususa değişmek istiyorum Vecdi Bahtiyar dün konuştu. Nevzat Bahtiyar 21 Ağustos’tan sonra hiç Salim Güran’la iletişime geçmediğini söyledi. Ama Nevzat, Vecdi Bahtiyar aracılığıyla Salim Güran ile iletişime geçiyor. Vecdi Bahtiyar, Diyarbakır’a geldikten sonra yüz yüze görüşmeleri muhtemelen devam etti. Biz baro olarak maddi gerçek ortaya çıkana kadar mücadele edeceğimizi de vurguluyorum. Biz görüşme saatlerine baktığımızda Vecdi Bahtiyar’ın da olayla ilişkisi olduğunu ve fail olduğunu düşünüyoruz. R.A.’nın ise Narin gömülürken gözcülük yaptığını da düşünüyoruz. 8 Eylül 2024 tarihinde Jandarma tutanağında, ‘13 Eylül tarihinde şüpheli bekleme salonunda tutuklanmasının etkisiyle ağlayıp, şunları söyledi muhtar Salim’e küfür edip Salim Güran’ın tarlaya geldiğinde üzerini değiştirmiş ve dizlerine kadar pantolonu ıslak bir haldeydi” dediği kaydedildi.

Ardından ses kaydından bahseden avukat Erdem Kaya, bahsi geçen Kürtçe ses kaydından yola çıkarak R.A.’ın cinayete ortak olduğunu belirtti ve “Bahsettikleri sınır, Narin’in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir” dedi.

“4 sanık var ama bu sayı aratabilir, artacaktır”
Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren:

“İlk günden beri Narinle ilgili bir tepki gelişti. Uzun bir süre boyunca Narin’in bulunacağı umut edildi. 8 Haziran tarihi itibarıyla Narin’in katillerini aramaya başladık. İlk günden beri bu davayı takip ediyoruz. Türkiye’de bu ve benzeri davalarda bizim gibi sivil toplum örgütlerinin katılımları kabul edilmiyor. Bunun için heyete teşekkür ederim. Baro’nun Çocuk Hakları Merkezi ve Kadın Hakları Merkezi’nin de hakları yenez. Hepsine teşekkür ederim” dedi ve dosyaya ilişkin konuşmaya geçti.

Nahit Eren: “Dosyada 4 sanık var ama bu sayı aratabilir, artacaktır. Dönüp baktığımızda en hatırlanması gereken gün olay gününü hatırlamak gerekiyordu. Belki aile ve yakın çevre ilk günler şüpheli sıfatıyla değerlendirilseydi bu böyle olmazdı. Neredeyse her gün alınmış ifadeler var ama buna rağmen bir mantık hatası var. Soruşturma aşamasında verilen çelişen ifadeler var Burada da değişti bu ifadeler peki neden? Çünkü her şeyiyle çarşaf çarşaf serilmiş bir süreç bu. Her ortaya çıkan delil aile bireylerini yeni bir stratejiye yönlendirdi.

Seneryo
Nahit Eren: Biz Narin’in öldürüldüğü saati 18.00’den sonra biliyoruz. Neden? Çünkü kurgu düzeni var. Yani bir şekilde 14.11’de eve doğru giderken, o okulun tesadüfi kamerası olmasa biz gerçekten Narin’in nereden nereye gittiğini bilmeyeceğiz. Patika yoldan yukarıya gidiyor, kendisiyle birlikte olan akranları, Narin’in kendisine tepeden el salladığını söylüyorlar. Bu bize ne zaman söylendi? “Narin’in koşan görüntüleri olmasa 14’te eve gittiğini de bilmeyecektik. Bunu bilen insanlar 17.40’a dair inanılmaz bir kurgu kurdu. Neyi anlatıyorum? Arif bey de, bütün Güran ailesi de kamuoyu da bilsin. İnanılmaz mücadele gösterdik. Tek bir belgeyi basın mensuplarına vermedik. Diyarbakır’daki basın mensupları Başkanım çarşaf çarşaf yayınlanıyor dediler. Tek bir belge vermedik. Soruyorum neden 17.40 senaryosu yazıldı.

Nahit Eren, köyde yazılan senaryoyu Narin Güran adına müşteki adına anlattı:
8 yaşındaki bir kızın yaşam hakkından bahsediyoruz. Neden 17.40 kurgusu yaptınız? Birilerinin 17.40’a kadar nerede olduğu planlandı. Yüksel Güran gerçekten evinde. Hiçbir şüphem yok bundan. Narin’in öldüğü öğrenilince herkes o saatte nerede olabileceklerinin hesabını yaptı. Enes Güran evde diyorsunuz, tamam, ama uyuyor diyorsunuz, ispat? Bunları evde uyurken gören birine ihtiyaç var. Kim? Hediye Güran. Eğer Salim Güran, eşi ve çocukları mahkemedeki ifadeleri doğruysa, o aracı görmemelerinin şansı yok. Hediye Güran eve gittiğinde Salim kendi evindeyse, neler oluyor? Ama geldiğimiz nokta şu; Hediye Güran gidiyor, eğer sen 15.00’te çamaşırlarını bırakıp gittiysen, iddialara göre 15.00’te de 16.00’da da Salim evde. Bu araba nasıl görülmez? Eğer Salim, eşi ve çocuklarının mahkemelerdeki ifadeleri doğruysa senin o aracı görmeme şansın yok. (Hediye Güran’a).
Baz istasyonuna göre evin içerisinde ama. Baz istasyonu verilerinin yanılma payını araştırdım. Sağlıklı, bilimsel verilerle oturtulursa kesin bir delildir. Bir tuşa basılarak binlerce insan ellerindeki cihazlar patlatılarak öldürüldü. Bu telefon böyle bir şey. Kurgu kurulurken okulu gören kamera hesaplanmadı. Nevzat Bahtiyar’ın kameralara görüldüğü saatlerde ‘bizim Enes’i evden çıkmış gibi göstermemiz lazım’ diyerek organizasyon yaptılar. Enes o evden çıkarıldı, bakkala getirildi, enerji içeceği içirildi. 200 metrelik yol için araca bindirildi. Ama okulun önündeki kamera hesaplanmadı. Sonra Enes’i çalışmalara katmaya çalıştılar. Enes, tek kız kardeşin kaybolmuş. Telefonu 16.13’te okulun yanında kapanıyor, peki telefon şarjdaydı da nasıl şarj bitti? Ve ne zaman açılıyor bu telefon? Gece sabaha karşı 04.00’te. Enes o evden çıkarıldı, getirildi bakkala kondu. (Plana göre anlatıyor) Orada tanıklardan biri konuştu. Eğer Enes dışarı çıktıysa, Muhammet Yağmur’un aracına bindi. 200 metreyi tarif et dedim, edemedi. Çok yakın bir nokta. Enes’in evde uyuduğuna dair beyanlar verildi. Peki, organizasyonda bir ihmal de var. Furkan bize ne söylüyor? Ufuk’un ağabeyi, eve geldim kardeşimi tek başına gördüm dedi. Çıktım baktım, Ufuk yoktu, Enes’le evde oturuyordu. Salim Güran neyin kurgusunu kurdu, Melike bize ne diyor, “Babam geldi yemek yedi üzerine değiştirdi, çıktı” ama Salim, ilk ifadesinde diyor ki, “Ben eve hiç gitmedim”.

Sonuca giriyorum, diyen Nahit Eren: Cezaevi görüşmeleri çok tartışıldı. Ama özel hayatın ihlaline dair Anayasa Mahkeme’sinin ihlali var. Soruşturma makamının kabul ettiği deliller bizim için özel hayatın ihlaline girmiyor. Görüşmeleri incelediğimizde delil niteliği taşıyan her şey kesilmiş. Biz sanıklar için bu yargılamanın tutuklama ile sonuçlanacağına inanıyoruz. Bizler de bize verilen kadarıyla bu dosyadan haberdar olduk. 4 kişinin de bu cinayetten sorumlu olduğu kanaatindeyiz bu yüzden sanıkların tutukluluk halinin devamını istiyoruz.

Diyarbakır Barosu avukatı Cemre Işık, “Öncelikle burada dinlemeye çalıştık. Ses kayıtlarının kaliteli olmadığının kanaatindeyiz. Bu ses kayıtlarının iyileştirilmesini ve Kürtçe ses kaydının yeniden deşifre edilmesini istiyoruz. Jandarma personellerinin de yaşananlara dair tanık olarak dinlenmesini istiyoruz ve R.A’nın tanık olarak dinlenmesini istiyoruz” dedi.

Diyarbakır Barosu’nun avukatları 1 saat 8 dakika beyanda bulundu. Mahkeme Başkanı kısa bir ara verdi. Aradan sonra bakanlık avukatları beyanlarda bulunacak.

Duruşma kısa bir aranın ardından Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan vekil avukatı Elif Aslı Şahin, bu davada müşteki sıfatıyla bulunduklarını belirterek, dinlenilmesi ve tanıklıklarını istedikleri kişilerin isimlerinin sıraladı.

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan vekil avukatı Elif Aslı Şahin:

Olayın aile içinde saklanan bir gerçek yüzünden yaşandığı ve aile bireylerinin bu sebeple gerçekleri söylemediği ortadadır. Sanık ve tanık olarak dinlenen kişilerin çelişkili beyanlar vererek birbirlerini korumaya çalıştığı görülmüştür. Sanıkların ifadeleri çelişkili ve tutarsızdır. Bu dosyanın neden bu kadar gündem olduğunu düşündük ve hiçbir çocuğun aile bireyleri tarafından yalnız bırakılmadığı kanaatine vardık. Bu sebeple Narin’in ailesi tüm Türkiye’dir.

“Delillerle konuşuyorum”
Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukat vekili Abdullah Yılmaz, Bu yargılanmanın yapılmasının nedeni maddi gerçeğin ortaya çıkarılması. Eksik iddianeme var. Mahkemeye çok iş düşüyor. Talebimiz adil bir yargılanmanın, şu ana kadar olduğu gibi gerçekleşmesidir. İlk resmi kayıp ihbarı Baran Güran’a telefonla 20.44 saatinde beyan ediliyor. Jandarmanın tutanaklarına göre kolluk ile sürekli hareket ediyor ve onları yanlış yönlendiriyor. Ve saatlerle ilgili de yönlendiriyor. Sonra bir yangın gerçekleşiyor. Yine Enes Güran’ın yüzünde morluk ve kolunda ısırık izi tespit ediliyor ama kime ait olduğu tespit edilmiyor. Sonra Salim Güran’ın kullandığı bir araç var ve aracın şoför koltuğunda DNA tespit ediliyor. Sonra da kıl numunesi de Narin Güran’a ait olduğu tespit ediliyor. Yani olaydan 11 gün sonra amca tutuklanıyor. 6 gün sonra beden bulunuyor. Jandarma tutanaklarında anne Yüksel Güran’ın Narin’in öldüğünden emin olduğu tutanaklara geçiyor. Sonra Narin’in cesedi bulunuyor. Ve cesette bacağın kopuk olduğu belirleniyor. Kaval kemiğine benzer parçalar bulundu. Kadınlar arasında bir tartışma yaşanıyor ve Narin’le ilgili en net kayıt okul kamerası. Ve aynı gün şüpheli bir araç oradan geçip dereye gidiyor. 38 dakika orada bulunuyor Nevzat Bahtiyar’a ait olduğu tespit edildi. Salim ve Nevzat’ın kullandığı iki araçta da toprak bulguları bulunuyor. Telefon kayıtlarının WhatsApp kayıtlarının silindiği tespit edildi. Kameralar takılıp toplantılar yapıldığı öğreniliyor. Nihai karar ATK tarafından belirlenen raporda çocuğun ağız ve burnunun kapatılması üzerine boğulduğu ortada.

Olay günü ölüm saatlerinde HTS kayıtlarıyla Yüksel Güran, Enes Güran, Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran’ın evde olduğu tespit ediliyor. Kamera kayıtları inceleniyor ve bir aracın daha nere gittiği tespit ediliyor ama kime ait olduğu bilinmiyor. Kilit isim Enes Güran, ‘amcam kimseyle konuşma kendine dikkat et’ diye bir ibraz var. Enes Güran’ın kaybolduğu saatlerle ilgili çelişkiler var. Ayrıca Enes’in gözlerindeki morluk için ilk beyan mısır tarlasında olduğu beyan ediliyor ama bu da mümkün değil.

HTS ve daraltılmış baz istasyonları verilerinden bahseden Yılmaz, “Bu kadar delil varken ben beyanlardan değil belge ve delillerden bahsettim. Bırakın adalet yerini bulsun gerekirse kıyamet kopsun demek istiyorum” dedi.

Tanıklar, sanıklar Diyarbakır Barosu avukatları ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukat vekillerinin ardından tutuklu sanık amca Salim Güran’a söz verildi: “Çoğu senaryo, her şey hayal. Böyle bir şey yok. Baz kaydıdır böyle bir şey mi olur? Suçsuzuz bırakmanızı istiyoruz” dedi.

“Bu soruşturmada derin devlet aklı mevcut”
Salim Güran avukatı Onur Akdağ: “Bu iddianame bu davaya olmamıştır. Bu iddianameye göre dağ fare doğurmuştur. Acele işe şeytan karışır. Ceza vermek için hızlı davranmak istiyorsunuz. Bu soruşturmada derin devlet aklı mevcut . Soruşturmanın gizlilik kararına rağmen ana akımda yer alması bize bunu gösteriliyor. Televizyon ekranlarında uydurulan senaryolar ile aile şeytanlaştırılmıştır. Kamu görevlilerince olur olmaz tutanaklar tutulmuş. Güya Salim ve Yüksel’i evde basmışlar. Evde kapı yok mu? Anahtar yok mu? HTS kayıtlarına baktığımızda Nevzat’ın ilişkisini göremezsiniz. Kim kimle ortak hareket etmiş ve asli fail kimdir, suçu gizleyen kimdir iddianamede yer verilmemiştir. Soruşturma makamı kendisine tahsis edilen onca personele rağmen çocuğu bulamamış ve sebebini tespit etmemiştir. Siz 4 insanın bir olup birini öldürdüğünü iddia ediyorsanız sebep sunmalısınızdır. Ve heyet bu sebebi ortaya çıkarmak zorundadır. Bizim için önemli olan kamera kayıtlarına jandarma el koymuştur. Cinayetin gerçekleştiği tespit edilen ve kısa zaman olan patikaya varış nasıl tespit edildi? O gün köyün erkekleri davetiye dağıtmak için köyde değildi. Nevzat Bahtiyar aile bireyleri köyde olmadığı için bunu tasarladı. Annesi tek tek Güran ailesinin nereye gittiğini sormuş ve Nevzat’a söylemiştir. Biz bu caniliğin Nevzat Bahtiyar tarafından yapıldığına eminiz. Nevzat bir katildir. Nevzat televizyondan izleyip senaryosunu kurmuştur. İlk kurban olarak Salim’i sonra Yüksel’i seçmiştir. Madem Nevzat Salim’den korkuyor niye ifade değiştirdi sürekli. Nevzat elleriyle eski muhtarı boğmaya çalışmıştır. Salim kurtarmasa o da Narin gibi katledilirdi.

Güran ailesine işkence
En önemli kanıtlardan biri Narin’in DNA’dır. Tabi 7 köyün yabancısı olan amcanın arabasında bulunmuş olması çok şaşırtıcı. Ülkemizde bir daha görmek istemediğimiz bu davada Jandarma ve savcılık işkence yapmış. Delilden sanığa değil sanıktan delile ulaşmaya çalışmıştır. Salim Güran gözaltına alınınca ağır hakaretler işitmiştir. Aç ve susuz bırakılmıştır. Üst düzey bir komutan tarafından “Seni Irak’a götürürüz yüzünü değiştiririz” şeklinde vaatlerde bulunulmuştur. Annesinin yanında Devran’ı dövmüşlerdir. Devran’ın ağzına kerpeten sokarak dişlerini sökmeye çalışmışlardır. Melek Güran’ın ayağında boru kırmışlardır. Yüksel Güran dayak yemiş ve dakikalarca baygın kalmıştır. Asıl olan sizlerin maddi bir somut sunmasıdır. Vereceğiniz karar tüm toplumu ilgilendirir.

Nevzat Bahtiyar’a söz verildi: “Ben suçluyum itiraz etmiyorum ama iftiraları kabul etmiyorum” dedi

Nevzat Bahtiyar’ın CMK avukatı, Zorunlu müdafi olarak atandığını belirten kadın avukat dosyadan Narin’in katilinin bulunması için çekilmediğini belirtti.

Avukat, “Soruşturma aşamasında verdiği her ifade tekrar tekrar konuşmuş. Ve beyanları zapta geçti. Nevzat, Narin’i öldürmediğini söylemiş. Hakaret ve şiddete rağmen öldürmediğini belirtmiştir. Her ne kadar soğukkanlı diye onun öldürdüğü düşünülse de bunun böyle yorumlanması maddi gerçeği ortaya koymaz. Nevzat’ın itiraflarına hiçbir şey eklemediğimizi ve itiraz etmediğimizi belirtiyoruz. Bu yüzden tutukluluğuna itiraz etmiyoruz. Adaletin tecelli etmesini talep ediyoruz” dedi.

“Ben anneyim”
Anne Yüksel Güran’a söz verildi:

Şu anda en acılı dünyada, en acılı, en mağdur anne ben. Hem kızımı vahşete verdim, hem namusumla suçladılar, hem mezarına gidemedim. Ben neler çektim, kimse demedi. Beni bir şalla suçladılar. Ben kızımın katili olsaydım, ben zaten göstermezdim. Katili olsam, söylemedim. Beni kolluk oğlumu öldürmekle suçladı. Ben cahil olabilirim ama ben akıllı bir kadınım. Kimse demedi, oğlunu öldürmekle tehdit ettiler diye. Enes, Enes dediğimi kimse düşünmedi. Benim kayınlarım, elitlerimin sesini, işkencelerini asla unutmayacağım. Dedim anne, ben bir anneyim, kızını kaybetmiş bir anneyim. Polis yüzüme tükürüp, yüzümü silmeme bile izin vermedi. Ben katil yerine konuşuyorum, onun eşi hu zulmü görseydi Nevzat konuşacaktı. Beni asın, beni öldürün, ama benim namusuma laf etmeyin.

Savcı bana diyor ki ‘kızım köpek senin kızının bacağını yedi’. Herkes burada bizi suçluyor. Eğer o kamerada ben çıkarsam beni burada asın. Eğer siz devletseniz karakolda beni dövdüler sen ve Enes yaptınız diye. Benim namusumla oynadılar. Çıkartın bir şey beni asın. Niye kimse bize inanmıyor. Kimse demiyor o Yüksel ne çekiyor. Benim kızım toprağın altında. Narin eve gelmemiş, ben annesiyim gelmemiş. Kızım gitti benim namusumla oynamayın. Ben artık çocuklarım çoban olsun ben devlet memuru etmem. Ben anneyim benim yüzüme okuyorsunuz her şeyi. Siz nasıl insanız. Nasıl uyuyorsunuz. Enes o gün elini ısırmıştı. Enes o gün deli olmuş deli. Biz perişan olduk. Akşam ellerini vicdanlarına koysunlar” dedi.

Baz kayıtları hatalı
Yüksel Güran’ın avukatı:

“Hiçbir baskı altında kalmadan, somut vakalara göre karar vereceğinizden hiçbir şüphem yoktur sayın başkan. Ben de kız çocuğu babasıyım. Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılacağına dair en ufak kuşkumuz yoktur. Türkiye’nin Yüksel Güran’a bir özür borcu vardır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle, eğitim hakkından yoksun kalmış bir Kürt kadını olarak, kendisini anlatamayan bir anne, kızının mezarını dahi görememiştir. Salim Güran’ın kullandığı araç ilkokulun önünden saat 18.59 kayıtlara göre. Daraltılmış baz kayıtlarına göre aynı dakikada Salim Güran, Arif Güran’ın evinin önünde. Demem o ki kişileri dar alan baz kayıtlarıyla suçlamak mümkün değil. Şu okula yansıyan kayıt var ya Narin camiden çıkıp ayrıldıktan sonra Nevzat Bahtiyar kızı aldı. Boğdu. Önce ahırda bedeni sakladı sonra soğukkanlılıkla senaryoyu kurduğu ve eşinin belirttiği gibi başka bir aracın da olmadığı ve sonra götürüp gömdüğünü düşünüyoruz.

Üfürükçü meselesi: “Anne her türlü yolu denedi”
Bu dosyada insanlar suçlandı masumiyet karinesi yok oldu. Lütfen tarafsız bir karar verin. Ve mesaj silmeye gelince Yüksel Güran’ın ve Enes’in mesaj silmesi yok. Bu bilgi yalandır Bu kadar organize bir kötülük ancak bir anneye yapılabilir. Kürtçe elde edilen tutanakta, ‘Bizim yaşanan olayla ilgili bir bilgimiz yok. Ama bir bilgim olursa size haber edeceğim. Kişisel telefon numaranızı verir misiniz’ dediği konuşmadan nasıl anneyi şüpheli olarak konumlandırdılar? Bir muhtar geliyor, ‘bir hoca var belki Narin’i bulabilirler’ diyor aile yine istismar ediliyor. Anne kızının bulunması için her türlü yolu deniyor, burada annenin bir kusuru yok. Salim beyin ilk konuşması jandarma personeliyle gerçekleşiyor. Kayıp saatini 3-3.30 olarak söylüyor. Kamerayı da gösteriyor. Daha ilk gün. Doğru bilgi verilmiş jandarmaya. Peki, bu delil bugüne kadar neden dosyaya sokulmadı? Altından ne arayacağız? Başlangıçta doğru saatler verilmiş. Sonra köydekilerden bilgi alınmaya başlanınca herkes farklı söylemiş. Değişik kaynaklardan gelen bilgiler jandarmaya aktarılmıştır. Burada kötü niyet algılanmamalı.

İtibarsızlaştırma üzerinden operasyon medya üzerinden yapıldı. Bir kadına yapılan en büyük yanlış yapıldı. Sonra denildi ki Hediye ve Salim beraberdi, Maşallah ve Salim beraberdi sürekli bir şey atıldı ortaya. Bir köpek meselesi ile ‘Enes tacizci’ oldu. Sigara içtiğini söyledi diye kan örneği gönderildi. Narin Güran’a DNA testi yapıldı babası ortaya çıksın diye. Nevzat Bahtiyar’ın tüm ifadeleri kısıtlılık kararına rağmen medya üzerinden şekillendi. Salim ve Yüksel Güran ilişki iddiasını da yüzden attı. Yüksel Güran bu cinayet zincirinin hiçbir halkasında yoktur. Tüm bu sebepler karşısında annelik hakkı için Yüksel Güran’ın bu davada iştirak ettiğine dair bir delil yoktur. Mahkemeniniz henüz kızının mezarını görmemiş anneyi serbest bırakmasını talep ediyorum.

“Deliller doğruyu yansıtmıyor”
Yüksel Güran’ın ikinci avukatı:

“İkili irtibatlarımıza dayanarak, kendisinin dosya kapsamında suçsuz olduğunu bir avukat olarak söyleyebilirim. İddianamede yorumun da yorumu yapılarak ‘kızının öldüğünden adeta emin olarak’ denilmiş. İddia makamının neden bir kesinliğe gittiğini anlamadım. Baz kayıtlarının örneği var; tek tek metotların, sapma payının belirtilmesi gerekiyor. Bilirkişilerin gerçek anlamda bir rapor düzenlediği söylenemez. Düşünsenize, bir annesiniz, gözaltına alınıyorsunuz, alın. Geçen süreye bakın. Biz hep duruşma gününü bekledik. Elimizde kanıtlı deliller olduğunu söyledik. Bir duruşmanın üç gün sürdüğü kolay kolay görülmez. Hepimiz bu ana şahit olduk. Hepimizin tek derdi katilin bulunması. CMK madde 100’ün şartları bellidir. Bir kadının en haklı isyanıdır bu. Adil yargılama hakkının ihlali söz konusudur. Tahliyesini talep ediyoruz, adli kontrol şartıyla serbest kalmasını talep ediyoruz.

Yüksel Güran’ın üçüncü avukatı, “Biz maddi gerçeğin açığa çıkması için buradayız. Soruşturma kötü yönetildi ve hukuk dışı işlemler yaşandı. Yüksel Güran, Hediye Güran ve Maşallah Güran’ın okuma yazması olmamasına rağmen bazı yerlerde imzaları atılmış, bazı yerlerde parmak izleri basılmış. Bu bozma sebebidir. Müvekkilin tutuksuz yargılanmasını istiyoruz. Mezarlık sınırları dahilinde ev hapsi” talep etti.

“Jandarma annenin beynini, yüreğini açıp inceleyemez”
Yüksel Güran’ın dördüncü avukatı konuşuyor:

“Medya bu ailenin yüreğine basa basa, kanata kanata senaryolar üretti. Anne ve babanın acısının büyük olduğunu düşünüyoruz” dedi ve Yüksel Güran’ın ‘kızının öldüğünü düşünüyor’ cümlelerinin kurulduğu tutanağın gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Jandarma annenin beynini, yüreğini açıp inceleyemez, okuyamaz. Tahmini, farazi bilgilere dayandırılarak tutulmuş bir tutanak iddianamede yer alıyor” dedi.

Jandarma annenin beynini, yüreğini açıp inceleyemez, okuyamaz. Tahmini, farazi bilgilere dayandırılarak tutulmuş bir tutanak iddianamede yer alıyor. Müvekkilimin tahliyesini istiyordu.

“Ben babama güldüm ağabeyime ağladım”
Enes Güran’a söz verildi:

Baro avukatları bize çelişki yaptıklarını söylüyor. Biride kalksın ‘işkenceden bahsetsin’ bana işkence edenler şu anda burada bana bakıyor. Benim annemin videosunu benim yanımda izliyorlardı. JASAT ekibi benim dizimin üzerinde oturdu. Dişimi kırdılar bana edilmeyen hakaret kalmadı. Ben rüyamda ‘Narin’i gördüğüm için intihar etmeye çalıştım. Biz diyorduk ki devlet arkamızdadır. Ama neden bize bunu yaptılar. Savcıların yanında şiddete uğradık. Çıkın dışarı söyleyin savcının yaptıkları. Bana dedikleri suçsuz olsan bile cezalandırılacaksın. Bana gelip dediler ki ‘annenle aranda ilişki mi var’ annem annem hakkında dediler. Ben işkenceden bahsetmedim sırf annem ve babam üzülmesin diye. Ben babamla konuşurken hep güldüm hep ama abime hep ağladım. Bana müebbet verin ama beni bunla suçlamayın” diye konuştu.

Yüksel Güran ağlarken başörtüsünü çıkardı ve Enes Güran, “saçını kapat” diye bağırdı.

Enes Güran tekrar kürsüye çıktı:

Ben ilk gün ağabey dediğim adamlar bana annenle ilişkin mi var diye sordu. Ben işten dönünce Narin bana “bebeğim nerede” diye sordu. Kolumdaki ısırığı ben kendim gösterdim. Yarın öbür gün görülürse diye kendim gösterdim. Annen, baban öldü dedi bana jandarma. Benim çorbalarıma uyku ilacı koyuyorlardı. Sabah uyandığımda ağzımda köpük vardı. Bir gün içmedim her daim beni alıp ifadeye aldılar. Benim ikinci ifademde sahte avukat geldi. Ben avukata dedim ki cezaevine gireyim ama katil çıksın. Bana bir gazeteci geldi dedi ki ‘kardeşin ölmüş’ ben inanmadım. Biri geldi beni aldı sandım ki beni morga götürecekler ama komutan beni camiye götürüp ‘sen niye ölüyorsun çakal’ dediler. Beni dövdüler, bir komutan geldi bana dedi ki, ‘rapor çıktı annenle ilişkin var’ dedi. Biri beni duvardan duvara vurdular ve canım istiyor dediler. Salim Güran değil Nevzat Bahtiyar’ın kralı da gelip Narin Güran’ı evimden alamaz. Ben buna müsaade etmem. Beni gerekirse cezaevine atın ama beni Narin’imle tehdit etmeyin. Beni dövenler burada, bana bakıyorlar. Ben burada sırf Narin için ağlıyorum. Kimin suçu varsa herkes çeksin. Ben de annem de amcam da.

Maddi delilleri biz sunacağız
Enes Güran’ın savunma avukatı Mahir Akbilek:

Süslü giriş yapmayacağım. Soruşturma süreciyle ilgili birkaç değerlendirme yapacağım. Bu süreçte biz, savcıların çalışmalarına faydamız olsun istedik. Çok iyi niyetli düşünmüşüz. Kısıtlama kararı konuldu ama çığ gibi ülkeye yayıldı her şey. Biz üzücü bir şekilde dosyaya giren bilgileri basından öğreniyorduk. Diyarbakır Barosu kıymetlidir ama 10-20 gün sonra yalanlayacakları beyanda bulunmasın. Verilen röportajlarda avukatlar ‘HTS kayıtlarının kesin olmadığını’ söylemiş. Kendi savunmalarınızı yarın sizin karşınıza getirirler. Başka davalarda bunları sizin önünüze çıkarırlar.

İddianameye ve kabulüne ilişkin eleştiriler sunun savunma avukatı Mahir Akbilek:

Biz defalarca dosyadaki bilirkişi raporlarının bizimle paylaşılması için defalarca başvurduk. Ama sonra reddedilince dedik ki ‘medya sansasyon yaratmış’ bu belgeler yok. Ama varmış. Biz DARA-2 görüntüleri istedik. Ama verilmedi. Biz huzurunuzda soruşturma kapsamındaki aksaklıklarını konuşuyoruz. Biz iddianameyi görmeden gece basında paylaşıldı. Ve biz baktık dedik ki ‘bu iddianame gerçek olamaz’ dedik ama gerçekmiş. İddianame ile ilgili sadece aleyhine değil lehine olan delillerin konulması bir zorunluluk. İddianamede Enes Güran’ın lehine bir tane bile bir delil yok. Bu yasaya aykırı. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı kamuoyu baskısıyla size yönlendirdi. Ama Enes Güran suçsuzsa mesuliyeti çok büyüktür. Enes Güran’ın ifadelerinde çelişkiler bulunduğu doğrudur. Bu delillerle Enes’i cinayet faili ilan edemeyiz. Bizi ikna edecek bir görüntüde yoktur. Bize göre sıkıntı büyük. Biz kanıtlayacağız öyle görülüyor. Maddi delilleri biz sunacağız. Biz halen başka görüntüler olduğunu inanıyoruz.

Basına yansıyan iddialar
Çok özetle etkinin büyüklüğünü açıklamak için sayıyorum. Ailenin aşırı su tükettiği tespit edilmiş. Ve bu husus ailenin cinayeti kapatmak için yaptığı ortaya kondu. Ailelerin duş aldığı tüm halı ve battaniyelerin yıkandığı “bir haber videosunda” tespit edildi. Ailenin Hizbullah örgütü üyesi olduğu aynı anda ailenin mevcut iktidarın koruması altında olduğu hatta ailenin evinin altında cephanelerinin olduğunu iddia etti. Çoklu ilişki de sunuldu medya aracılığıyla. Enes’in kız kardeşini katletmesi için çağrıldığı yazıldı. Bir ÖSO komutanın köyde aile üyeleri ile konuştuğu ve geri döndüğü pompalandı. Korkunç bir bilgi kirliliğiydi. Güran ailesi diye bir tanım yok bu bir aşiret değil. Ben Nevzat Güran kadar soğukkanlı birini görmedim. Adamın suratında 3 gündür hiç mimik yok. Müvekkilim Enes Güran’ın adli kontrol ile serbest bırakılmasını talep ediyorum.

Enes Güran avukatı Mustafa Güneş:

İddia makamının tutukluluk kararına katılmıyor. Ve burada çekirdek aileyi fail saymış. Gerçekten o kadar somut deliller olmalı ki böyle karar verilmeli. Bu koridorlardaki herkes bu ailenin işkenceye uğradığını biliyor.

Savcı araya girerek, “Bu duruşmanın merkezi ‘Narin’, işkence değil” dedi.

Mahkeme Başkanı, “Delil varsa şikâyette bulunun” dedi.

“Nevzat’ın HTS kaydı yok”
Enes Güran avukatı Mustafa Güneş devam ediyor:

Bu davada Salim Güran dışında hakkında delil olan kimse yok. Bu adam bu saatlerde nerede bu günlerde nerede hiçbir bilgi yok adam hayalet gibi. Narin’in ölüm saati yok, sebebi yok iddianamede.

Avukat büyük bir kronoloji ile sanıkların evlerinin yerini gösteriyor.

Enes Güran avukatı Mustafa Güneş devam ediyor:

Ben dosyada Bahtiyar ailesinin korunduğunu düşünüyorum. Ben sordum Vecdi Bahtiyar’a ve ‘neden ısrarlı bir arama var’ dedim. Ama niye aile bireylerini aramadı. Hadi aramadı ama köyleri yakın neden gitmedi. Eğer Nevzat iddia ettiği gibi Narin’i camdan çıkardıysa. Eşi görürdü, duyardı. Bunlar sorgulanmamış. Bu soruşturmanın doğru yürütülmediği ortada. Baz sinyallerini etkileyen birçok şey var. Baz sinyali ayak izidir dediler. Çok iddialı bir laf bu. Görüntüler çıksa bile toplumun bir kısmı hala suçlamaya devam edecek, ‘bunlar yaptı’ diyecek. Çünkü buna inandılar, bunu değiştirmek çok zor. Bu mahkeme için fotoğraflar getirdim. Büyüttüm ki herkes görsün.

Fotoğraflarla ev kameralarının açısını ve kayıtlarını gösteren Güneş,

Nevzat Bahtiyar 38 dakika derede durup, ilerliyor. Beyanı var diyor ki ‘baldızımın evine gittim’ sonra oturuyor çay içiyor. Oradan ayrılıyor kameralara takılıyor. Buradan devam ediyor Tavşantepe’ye doğru.

Şimdi daraltılmış baz verileri ile bu görüntülerin saatleri tutmuyor. Daraltılmış baz istasyonu verilere göre Nevzat baldızının evine de değil köye gidiyor. Veriler 18.56’ya kadar da Nevzat’ı Arif Güran’ın evinin etrafında gösteriyor. Ama hem beyanı hem de görüntüler Hüseyin Güran’ın evine gittiğini söylüyor. Oradan evine gidiyor. Herkesin dayandığı HTS yalan. Yaklaşık yer tespiti yapılabilir ama hata payı da gözetilir. Savcılar silinen verilerin geri getirilmesini istemiş ama kullandığı program yurtdışı menşeili olduğu için 2 saatten daha fazla geri saat kayması olduğunu düşünmemiş. Silinen arama kayıtlarının Whatsapp’ta olduğu söyleniyor. Buna dair bir belge bir bir şey yok. Cem Garipoğlu ölmüş, mezarı açıldı, DNA yapıldı ama hala onun Cem Garioğlu olmadığına inananlar var. İnanmak istediğine inanıyor herkes. Baba dün ölecekti burada gözümüzün önünde. Lütfen biraz empati yapın. Yarın masum oldukları anlaşılır ve ispatlanırsa yaptığınız bu saldırıyı, linçi… Atlatamazlar bunu. ‘Herkes biliyor ama susuyor’ diyorsunuz. Hadi iddia edildiği gibi olduğunu düşünelim. Bu köydeki herkesin biliyor olması mümkün mü? Dosya içerisinde Nevzat Bahtiyar’ın HTS’sini bulamadık. Niye yok söyleyeyim mi? Neyse, söylemeyeyim.. Dosyanın hemen açılması gerekiyordu çünkü, bakan bey öyle dedi. Buna gerçekten inandınız mı? Enes’in gözü o gece morarmadı bizce. Hastaneye gitmişler, kayıtları istedik. 4 kamera görüntüsü varken 1 kamera görüntüsü geldi. Ambulansın kapısından Enes gözükmüyor. Diğer kamera görüntüleri de gelirse yüzünde o gün morluk var mı yok mu anlarız” dedi.

“Burada yaşananlar unutulmayacak”
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Güneş , Enes Güran’ın ayağındaki ve sırtındaki yaralara ilişkin görüntüler gösteriyor:

Kendini sakınan, koruyan bir çocuk değil. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kirli bilgi veriliyor. Diyorlar ki telefon kapalı. HTS’yi inceledik; uyku anında böyle olduğunu farkettik. Altta çalışan bir uygulama yokken bazın sinyal göndermediğini öğrendik.

Hangi günah için insan evladına kıyar? Ya da kıyabilir? Dosyada çok komik tutuklular var. Telefon kaydını sildiği için tutuklanan var. Bu tamamen savcılık açısından ‘bu duruşma bitsin sonrasına bakarız’ dedi.

Mahkeme Başkanı araya girdi ve 1 saat 15 dakikadır konuştuğunu hatırlatarak toparlamasını istedi. Ve “Artık devam etmeyin şuradan girip buradan çıkıyor” dedi. Yorgun olduğunu belirtti.

Mustafa Güneş devam ediyor:

Burada yaşananlar unutulmayacak. Enes’in o odada ağlaması unutulmayacak. Eğer aile çok zekiyse bu kadar şeytaniyse alırım çocuğu başka noktalarda birilerinin göreceği noktalara götürür şüpheleri üzerime çekmezdim. Enes’i bunla suçluyorlar o tepeden Narin görünür diyorlar ama Enes diyor ki ‘Narin oradan geçse görürüdüm’ diyor.

Salim Güran kendisi diyor ki kolluğa tepeye baktınız mı? Eğer görüntülere o zaman bakılsa bu kırmızı araç ikinci gün tespit edilirdi. Ama bakılmamış. İddianameye bakıyoruz, esası değiştiren bir çelişki yok. Jandarmanın yok ettiği soruşturma.

Ben halen diyorum en basit ihtimal olabilir. Her şey gözümüzün önünde olabilir. Zaten somut delil yok bu dosyada. Enes, kardeşleriyle görüşüyor ve gülüyor. Çünkü onun tutuklu olduğunu bilmiyor. En azından masumiyet karinesi kapsamında Enes Güran’ın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. En azından ev hapsi verin ve mezarlığa gitsin. Belki de yarın çıkacak ve bunun sebebi biz olacağız.

Enes Güran’ın avukatı Recep Kızıl konuşuyor:

Şunu belirtmek isterim ki tek bir amaç var fail ve faillerin bulunmasını istiyoruz. Müvekkilime istinak edilen suçlar soyut delillerine dayalıdır. 3 gündür buradayız Enes’in nasıl bir karakterde olduğunu gördünüz. Müvekkil olay günü markete gidiyor, arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Cinayet işleyecek biri bunu yapmaz. Müvekkilimin serbest bırakılmasını istiyorum.

“Sanığın onurunun da korunma hakkı vardır”
Enes Güran’ın avukatı Muhammet Demir konuşuyor:

Ben de herkes gibi Narin’i katleden failin en ağır cezayı almasını istiyorum. Narin’in cinayeti adeta bir polis romanına bir magazin programına dönmüştür. CMK niye var? Maddi gerçeğe ulaşmak için yazıldı. O yüzdende ‘soruşturmanın gizliliği’ diye bir ilke koymuş. Ya da işkence ile beyan almayı reddediyor. Narin’in katili bulunamadı ama biz tüm Güran ailesini mahkûm ettik algısı var. Sayın heyetinizden Enes Güran’ın onurlu yargılanması kapsamında masumiyet karinesini tüm basına hatırlatılmasını istiyorum. Sanığın onurunun da korunma hakkı vardır. Siz riayet ettiniz teşekkürler ama kamuoyu etmiyor. Enes Güran’ın masumiyet karinesinin, onurunun korunması için suçsuzluk karinesinden yararlandığına ilişkin ara karar verilmesini istiyorum. Resmi Gazete’de yayımlanabilir, başka yerde yayımlanabilir.

Narin’i kim öldürdü, nerede öldürdü, niçin öldürdü? İddianamede bu soruların cevabı yok. Bu iddianame, değerlendirilmeyi haketmiyor. İddianamenin dilinde de sorun var. Hukuk sistemimizin neresinde ‘organize’ kelimesi var? Bazı gazeteciler kullanıyor bu kelimeyi. Türkiye Cumhuriyeti, Tavşantepe köyünden daha büyüktür. Bu aşamada bilirkişileri reddediyorum, tarafsızlıkları şüpheye düşmüştür. Raporun yanılma payından bahsetmemişlerdir. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum.

Müzakare ve ara karar için heyet çekildi. 40 dakika ara verildi.

Müzakare için heyet çekildi. 40 dakika aranın ardından Narin Güran davasında ara kararın verilmesi bekleniyor.

40 dakikalık müzakarenin ardından ara karar açıklanıyor.

Gereği düşünüldü. Müşteki Arif ve vekilinin katılan olması kabul edildi. Diyarbakır Barosu’nun katılma talebinin kabulü. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatlarını katılan olarak kabulüne.

Katılan Arif vekili ve Baran Güran’ın müşteki talebinin reddine.

Harici bir kamera ile kayıt alınırsa Mahkememize iletilmesine

Duruşma öncesi ve sonrası dosya taraflarının kamera görüntülerinin istendiği duruşma sırasında söz konusu görüntülerin hard disk ortamın mahkememize gönderildiğinde ilgili hard diskin dosyaya alınmasına

Mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesine

İlgili video kayıtlarıyla iligili taleplerin değerlendirilmesine

R.A. tanık olarak dinlenme talebinin mahkemede dinlenilmesinin kabulüne, şahsın çocuk olduğu ve kendisini rahat ifade edemeyeceği izlenimi karşısında SEGBİS eşliğinde psikolog ile işlemlerin yapılmasına tanığın duruşma günü tutuklu olması haline celbine tutuksuz olması halinde zorla getirilmesine

Dosya arasında bulunan daraltılmış baz olarak bilinen raporun içeriği dikkati alındığında savcılığa müzakere yazılarak raporu yazan kişilerin hangi yöntem ve baz istasyon verileri ile dayandıkları bilimsel tekniklerin neye dayandığına ayrıntılı ek rapor istendiğine, sapma payının olup olmadığı ihtimalini de belirtip

Memorial Hastanesi’ne ait kamera kayıtlarının mahkememize gönderilmesine

Her ne kadar sanık müdafiinin MOBESE, DARA-2 ve diğer kamera görüntülerinin talep edilen görüntüler olup olmadığını sanıklar tarafından kontrol edilmesine, eksik varsa talepte bulunulmasına

Sanıklar müdafinin talep ettiği Şahin Göz isimli kameranın harici olan bilgiler dışında kayıt yapmadığını ve Narin’in kaybolduğu saatlerinin varsa kayıtları yoksa neden kayıt yapmadığının bilgilerinin istenmesine

Dosya taraflarının duruşmada belirttikleri talepler dışında talepleri var ise duruşma günü beklemeksizin mahkememize başvurmasına

Duruşma 26 Aralık Perşembe gününe ertelendi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Yayınlama: 09.11.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.