Nevruz kutlamalarında 298 kişi gözaltına alındı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) bugün Diyarbakır, Muş, Siirt, Ağrı, Şırnak’ın Cizre, İdil Mardin’in Nusaybin Hakkari’nin, Çukurca, Yüksekova Erzurum’un Tekman Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçelerinde Nevruz kutlaması gerçekleştirdi.
Yerel kıyafetle girmenin yasak olduğu kutlamalarda Diyarbakır Emniyeti’nin açıklamasına göre 298 gözaltı gerçekleşti, 15 polis hafif yaralandı.
Yüksek katılımın olduğu bu merkezlerde, çözüm sürecinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümü için açıkladığı deklarasyon hatırlatıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ”HDP olarak Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasında olduğumuzu, savunduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin büyük bir barışa ihtiyacı olduğunu söyleyen Buldan, HDP’nin bunun için sorumluluk almaya hazır olduğunu ifade etti.
Sabah 11 gibi başlaması planlanan Diyarbakır Nevruzu, yüksek güvenlik önlemleri, detaylı arama ve yerel kıyafet yasağı uygulaması nedeniyle gergin başladı.
Protokol noktasıyla beraber alana girişler beş ayrı yerden yapıldı. Girişlerde önceki yıllarda görülmeyen seviyede üst araması vardı.
Üzerinde yerel kıyafetle gelip haberlerini bu kıyafetle sunmak isteyen Erbil merkezli yayın yapan K24 televizyonu Diyarbakır temsilcisi Hasan Kösen, bu kıyafetlerle içeriye alınmadı.
Köse, “Leşkeri kıyafet olduğu gerekçesiyle izin vermediler, bu şekilde alana giremeyeceğimi söylediler, bu çok saçma çünkü daha önce kıyafetlerimiz sorun olmuyordu” dedi.
Ondan hemen sonra programda konuşmacı olan Azadi hareketi temsilcisi Ayetullah Aştiyani de aynı gerekçeyle engellendi.
Platformun önündeki polis bariyerlerinin üzerine çekilen tel örgüler de bu yılın yeni uygulamalarından.
Onlarca çevik kuvvet polisinin tellerin gerisinde durması da günün ilk gerilimlerinden birine yol açtı, polislere ve sahneye plastik şişeleri atıldı.
Sayısı artan kalabalık sahneye yakın durmak için tel örgülerin üzerinden atlayıp sahnenin olduğu bölüme geçince, çok sayıda çevik kuvvet kalabalığın üzerine yürüdü, birkaç defa tekrarlanan bu durum daha sonra polisin müdahalesiyle sonuçlandı, bu sırada yaşanan arbedede hem bazı polisler hem de telleri aşan kalabalıktan birçok kişi yaralandı.
“İnsanlar bıksın diye yapıyorlar”
Zümrütkent ve Yenihal giriş çıkışlarında ise alana girmek isteyen ve saatlerce bekleyen kalabalığın itirazına polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti, çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Alandaki bir genç ”Abla burada bir şey yok, sabah dokuzdan beri bizi bekletiyorlar, dört saattir bekliyoruz, hiç bu kadar detaylı arama görmedim, üzerimizde bir şey de yok, maksat yıldırmak, biz de karşı çıkınca biber gazıyla, suyla saldırdılar, gözaltına alınan da çok oldu” dedi.
Sıkı üst aramasına tepki gösterenlerden biri de öğrenci olduğu için gerçek adını kullanmamızı istemeyen bir gençti.
Nevruz için yerel kıyafet almış, kontrol noktasından geçilmeyeceğini duyunca kıyafetin üzerine kot pantolon ve montunu giymiş.
Onu gördüğümde halinden çok memnundu. Kamuflaj amaçlı günlük kıyafetlerini çıkarıp beline kuşağını doluyordu:
“On saat bekleteceklerini bilsem dönmezdim, hava soğuk, insanlar bıksın diye bunu yapıyorlar ama kimse geri adım atmıyor, bu sene de kıyafetleri bahane ediyorlar.
“Newroz bayramımız ve buna sahip çıkmak için geldim.”
Gözaltılar kontrol noktasında aramaya karşı çıkanlarla sınırlı kalmadı. Üzerinde yeşil, sarı, kırmızı renkli kıyafetler giyenler de buna maruz kaldı.
En ilginci ise VOA Kürtçe muhabirine canlı yayında demeç verdiği sırada sivil polislerce gözaltına alınan bir genç kadın oldu.
Saat 13:30 gibi sahneye çıkan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ise insanların büyük bir coşku ve heyecanla bayram kutlamaya geldiğini söyledi, arama noktalarında polisin insanları özellikle beklettiğini savundu ve “Kapılarda bekletilen arkadaşlarımız gelinceye kadar biz de programı başlatmayacağız” dedi.
Uzun bir bekleyişten sonra Nevruz programı saat 14:30’a kadar devam etti.
Katılımcıların Nevruz mesajları
Ayşe adındaki genç bir kadın iki çocuğuyla kutlamalara gelmiş.
Yedi yıl önce PKK’ya katılan kardeşi geçen yıl bir çatışmada Tunceli’de öldürülmüş, bu olaydan sonra babasına da 28 yıl hapis cezası verilmiş.
“Biz barış olacak, kardeşim de dönecek diye umut ederken, o öldü, daha 24 yaşındaydı. Babam 70 yaşından sonra mülteci oldu, buna rağmen barış olsun istiyorum, çünkü çocuklarım var, bari onlar barış ortamında büyüsün, daha fazla insan ölmesin, daha kaç kuşak gidecek” diyor.
Hacı Vahdettin de İstanbul’dan gelmiş, ilk defa Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarına katılıyor. O da birçok kişi gibi iki buçuk saat kapıda beklemiş.
Onu gördüğümde bir banka oturmuş dinleniyordu.
“Sabah sekizden beri ayaktayım, yedi saattir böyle. Milleti bezdirmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar ama özgürlüğü için yüz yıldır bekleyen bu halkı üç dört saatle yıldıramazlar” diyor.
Buldan: Dolmabahçe Mutabakatı’na bağlıyız
Nevruz alanında son yılların en büyük kalabalığı birikti.
Ahmet Türk ve tutuklu belediye başkanı Selçuk Mızraklı’nın mesajı alanda alkışlar ve coşkuyla karşılandı.
Meydandan sık sık Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı, Pervin Buldan’ın yarım saati aşan konuşmasını insanlar ilgiyle dinledi.
Buldan, “9 yıl önce bu meydanda ilan edilen çözüm iradesine, Dolmabahçe Mutabakatı’na bağlıyız” dedi.
Buldan 9 yıl önce 2013’te bu meydanda Öcalan’ın çözüm mektubunu okuduklarını hatırlattı, “Bu mektup tarihi çözümün yol haritasıydı” diye konuştu:
“9 yılda yaşananlar çözüm mektubunun güncelliğini ve aciliyetini bizlere gösterdi. Biz HDP olarak, Kürtler olarak 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatının da 2013’te Amed Newroz’unda okunan o mektubun da arkasında olduğumuzu ve onu savunduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
Pervin Buldan konuşmasında hükümete yüklendi, barışa, demokrasiye, halkların kardeşliğine, özgürlüğüne, diline, kültürüne tecrit uyguladığını söyledi ve ”Demokratik siyasete karşı darbe politikalarını hayata geçiren bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.
Pervin Buldan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar ise şöyle:
”Bu meydanlar Selahattinlerin, Figenlerin, Gültenlerin, Sebahatlerin cezaevinde olmasına karşı çıkmanın teyididir. Bu meydanlar Sayın Öcalan’a uygulanan tecridi kabul etmediğimizin teyididir.
“Ukrayna savaşı bizlere bir kez daha barışın aciliyetini göstermiştir. Bunun için HDP olarak diyoruz ki büyük barışlara ihtiyaç var ve bu büyük barışlar sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde hayata geçmek zorundadır.
”Bizler biliyoruz ki bugün bu ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunudur. ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek bu sorun çözülmez, ‘Bu sorunu çözdük’ yalanıyla da bu sorun çözülmez. Ama korkarak ve sinerek değil cesaretle, umutla ve Türkiye halklarının geleceği için, Kürtlerin geleceği için Kürt sorununun acilen çözülmesine ihtiyaç var.”/ BBC