PKK’dan ele geçirilen silahlara sonra ne oluyor?

PKK’dan ele geçirilen 1043 silah sergilendi… Bu silahlara sonra ne oluyor?

PKK’dan ele geçirilen silahlara sonra ne oluyor?

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 17 Nisan 2020’de Kuzey Irak’ın Zap bölgesinde bulunan PKK kamplarını etkisiz hale getirmek için “Pençe Kilit” adı verilen bir operasyon başlattı.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), halen devam eden Pençe Kilit operasyonunun sonuçlarına dair geçen 22 Ekim 2022 Cumartesi günü görüntülü bir açıklama yayınladı.

Açıklamada operasyonda şu ana kadar değişik türlerde 1043 adet silah ele geçirildiği kaydedildi.

Görüntüde yer verilen silahların ayrıntılarına bakıldığında adeta küçük bir alayı donatacak kadar malzeme var.

Ele geçirilen silahlardan bazıları şöyle: 

– 2 adet SA-18 hava savunma füzesi

– 40 adet tanksavar füzesi

– 36 adet havan

– 106 adet RPG-7 roketatar

– 22 adet bombaatar

– 50 adet Doçka uçaksavar

– 31 adet Zagros keskin nişancı tüfeği

– 85 adet PKMS makineli tüfek

– 519 adet AK-47 piyade tüfeği

– 79 adet M-16 piyade tüfeği

– 73 adet Dragunov keskin nişancı tüfeği.

2,5 yılda 7 bin 430 silah ve 13 tanksavar füzesi ele geçirildi

Türkiye uzun yıllardan beri terörle mücadele ediyor.

Bu süre zarfında son açıklamada olduğu gibi büyük miktarlarda silah ve mühimmat ele geçirildi.

Örneğin 8 Haziran 2021’de TRTHaber’de Murat Can Öztürk imzalı bir habere göre sadece 2018’den 7 bin 430 otomatik silah, 13 Konkurs tanksavar füzesi, 429 bin 563 otomatik silah mühimmatı, 2 bin 707 el bombası, 6 binden fazla patlayıcı ve mayına el konuldu. 

PKK ile silahlı mücadelenin 1984’te başladığı hesaba katılırsa bugüne kadar onbinlerce hafif çapta silahın ele geçirildiğini söylemek yanlış olmaz.

Peki ele geçirilen silahlara ne oluyor? Nasıl bir süreçten geçiyorlar?

Bu sorulara terörle mücadelede bulunmuş ancak farklı birliklerde görev yapmış Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aziz Ergen, emekli kurmay albay Ünal Atabay, eski özel kuvvetler alay komutanı emekli albay Mithat Işık ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un başdanışmanı ve Başkent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Ercan Çitlioğlu yanıtladı. 

“Önce balistik incelemesi yapılıp, menşei tespit ediliyor” 

Öncelikle 4 isim de şu konuda benzer bilgileri verdi. Ele geçirilen silahların balistik incelemesi yapılıyor, herhangi bir olayda kullanılıp kullanılmadığı belirleniyor. Buna uygun raporlar hazırlanıyor. Yakalanan kişilerden bunları kullandığı tespit edilenler olursa bu raporlar delil olarak kullanılıyor.

Bu aşamadan sonra silahların menşeileri yani hangi ülkede üretildiği tespit edilerek, örgütün eline nasıl geçtiği anlaşılmaya çalışılıyor.

Elde edilen bilgilerle gerektiğinde silahı üreten ülkenin resmi makamlarına ulaşılarak bilgi talep edilerek, silahın hangi ülkeye veya gruba satıldığı soruluyor.

Ergen, bu noktada özellikle 1990’lı yıllarda güvenlik güçlerine önemli sıkıntılar yaşatan “topuk mayını” olarak bilinen İtalyan yapımı patlayıcılar konusunu Türkiye’nin birçok uluslararası ortama taşıdığını söyledi. 

Ergen’e göre Türkiye bu konuda İtalya üzerine baskı kurmaya çalıştı. Ayrıca örgüt mensuplarında ele geçirilen ABD yapımı M-16 tüfekleri konusunun da Türkiye tarafından pek çok kereler Washington nezdinde bu mesele gündeme getirildi. 

Menşei tespit edilen silahlar daha sonra bakım onarıma gönderiliyor. İşte bu aşamadan sonrasına dair farklı görüşler var.

“Ele geçirilen silahlar adli emanet deposuna kaldırılıyor, bir daha kullanılmıyor” 

Aziz Ergen, silahların bu aşamadan sonra adli emanet deposuna kaldırılarak delil olarak saklandığını belirtti.

Ergen, PKK’dan ele geçirilen silahların güvenlik güçlerince kullanılmadığını çünkü bunların bir kısmının suç olaylarında kullanıldığını söyledi.

Güvenlik görevlilerinin elinde olan PKK’nın da benzerlerini kullandığı ifade eden Ergen, Kaleşnikof ve Kanas gibi silahların daha önceden Rusya gibi ülkelerden ithalat yoluyla alınan resmi kayıtlı silahlar olduğunu iddia etti.

Üç isme göre de bakımdan geçen ve sağlam olan silahlar kullanılıyor

Ünal Atabay, Mithat Işık ve Ercan Çitlioğlu ise bakım ve onarımı yapılan silahlardan sağlam durumda olanların envantere alınarak ihtiyaç duyulan birliklere kullanılmak üzere dağıtıldığı görüşünde. 

“Kullanılamayacak durumda olan silahlar imha ediliyor”

Atabay, ihtiyaç duyulması halinde bu silahların sadece TSK’nın envanterinde de tutulmadığını emniyete de verilebildiğini kaydederek, “kullanılacak durumda olmayan silahlar imha ediliyor” dedi.

“Bazı devletlere yardım amaçlı veriliyor olabilir”

Işık ise görev yaptıkları dönemde ele geçirdikleri silahların TSK’ya bağlı olan jandarmaya devredildiğini söyledi.

Işık “o dönem” ifadesinin altını çiziyor. Çünkü geçmişte jandarma Genelkurmay Başkanlığı’na bağlıydı. Şimdi ise jandarma İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görevini yürütüyor.

Işıt, kullanılacak durumda olan silahlardan iyi durumda olanların güvenlik güçlerinin envanterine alınabildiğini vurgularken “Kimi silahlar daha sonra bazı devletlere askeri yardım amaçlı veriliyor” yorumunu yaptı. 

“Askeri depolara kaldırılıp ihtiyaca göre kullanılıyor”

Ercan Çitlioğlu da sicil (menşeinin tespiti) – balistik inceleme ve bakım aşamasından sonra silahların TSK depolarına gittiğini ve burada ihtiyaca göre kullanıldığını belirtti./  The Independentturkish/ Ali Kemal Erdem 

Yayınlama: 24.10.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.