Sedat Peker | “Almanya’da Derneklere Para Yollardım”
Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker yayınladığı dokuzuncu videosunda, “AK Parti’nin Avrupa’da seçim zamanlarında dağıttığı kahve var ya, hani hepiniz içtiniz ya… Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi benimdi o. Hani ben pislik mafyaydım…Onlarca milyon liralık kahveyi benden alıp siz dağıtmadınız mı, 1 lira mı verdiniz. Verdiyseniz hani fatura? Yazıklar olsun size… Bir özür bekledim lan, olayı buraya siz getirdiniz” ifadelerini kullandı.
Suç örgütü lideri olmakla suçlanan ve hakkındayakalama kararı çıkarılan Sedat Peker bu sabah “Yaşadıkça ve yaşlandıkça değil, direndikçe büyürüz” isimli yeni bir video yayınladı.
Bu son videosunda Peker İstanbul eski milletvekili ve AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi Metin Külünk’e para verdiğini iddia etti.
Peker ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve “belediyelerdeki rüşvet” sisteminin yanı sıra kendisini öldürmek için yurtdışında suç örgütleriyle görüşmeler yapıldığına dair yeni iddialarda bulundu.
Metin Külünk ile ilgili iddialar
“Şimdi Metin Külünk’ten konuşacağız” diyen Peker, AKP milletvekili Metin Külünk ile ilişkisine dair bazı bilgiler verdi.
“Metin Abi ile Ömer Külünk diye mesela bir yakını var mesela. Benim dedi tefeciler elinden almışlar yeğenimin yerini.
O zamanın parası bugünün 1-1,5 milyonu, 300 bin TL o zaman, dolar üzerinden hesaplayınca bu para. Bir o tefecilerle konuşsan dedi. Ya Metin Abi şimdi ben konuşsam, ben ismimi unutturmaya çalışıyorum, o onu arayacak, o onu arayacak sanki ben tahsilat yapıyorum gibi.
Dedim abi kaç para ben vereyim parasını. O konuda ismi geçen, duyan bir iki iş adamı arkadaşı var.
Üçümüz birlikte 300 bin lirayı ödeyelim. İş paraya gelince tabii hiç kimse ödemedi, ben ödedim.
Tapuyu aldık, verdik. 2-3 sene önce bugünün 1,5 milyonu. Biz para verdik mi böyle veririz.”
“Almanya’da derneklere para yollardım”
Peker Külünk ile ilgili iddialarına şu şekilde devam etti: “Almanya’da dernekler var ya, iyi arkadaşlar, ben onları seviyorum, mesela onlara rica ederdi para yollar mısın diye, el altından onlara para yollardım. Ama öyle her ay giden 10 bin yok.
Seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdık.”
“Metin Abi’yi rezil etmeyeceğim” diyen Peker, “AK Parti’nin seçim zamanlarında dağıttığı kahve var ya, hani hepiniz içtiniz ya…
Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi benimdi o. Hani ben pislik mafyaydım…
Onlarca milyon liralık kahveyi benden alıp siz dağıtmadınız mı, 1 lira mı verdiniz.
Verdiyseniz hani fatura? Yazıklar olsun size…
Bir özür bekledim lan, olayı buraya siz getirdiniz” ifadelerini kullandı.
Paraları “çanta, çanta yolladım”
Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili olarak “Sülü’nün şirketi yüzde 5 bin 700 büyümüş, Türkiye yüzde 7 büyümüş” iddiasında bulunarak, “Ama o fileyi aldığında bir file bir asgari ücrete dolacak. İnsanlar açlıktan intihar ediyor” dedi ve devam etti “Bu 10 bin dolar konusuna gelelim.
Biz sizinle akit yaptık, yalan konuşmayacağız diye. Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok, ama daha çok yolladıklarım var. Ayıp ya bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz. Ben aç kalırım açıkta kalırım yine herkesten çok para veririm… 10 bin dolar da yalan, belge yok, dekont yok. Ama daha büyüklerini yolladım, çanta çanta.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Mayıs’ta TRT’de yayınlanan söyleşisinde “Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var” demiş, ancak söz konusu siyasetçinin kimliğini açıklamamıştı.
“Belediyelerdeki rüşvet sistemi” iddiaları
Sedat Peker videosunda belediye ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddialarına da yer verdi. Peker “Belediye başkanına gittiğinde huylanıyor senden parayı almıyor…
Diyor ki bizim bir derneğimiz var. Şu alt kuruluşa derneğe gidip oraya şu kadar yardım yap diyor. 1 milyon 3 milyon 5 milyon.
Sen gidip oraya parayı yatırıyorsun. Hayır işi için. Kaçak kat çıkıyorsun, ne yapmak istiyorsan onu yapıyorsun” iddialarını dile getirdi. Peker, iddialarını şu sözlerle sürdürdü: “Şimdi sen parayı belediyeye yatırdın ya, belediye başkanına gitmedi diyeceksin para.
O ne yapıyor. 100 bin liralık bir iş var, arkadaşına en güvendiği arkadaşına diyor ki 1 milyonluk fatura kes. 1 milyon lirayı çeviriyor. Zaten istediği insana verme gibi saçma bir şey var…
Sonra 1 milyonluk işi alıyor ama 100 bin liraya yapıyor. Ona 100 bin lirayı veriyor. 100 bin lirayı da vergi mergi ufak tefek bir şey çıkarsa. 800 bin lirayı alıyor kılçıksız cebe indiriyor”
Peker videoda şu iddialara yer verdi: “Siz hep diyorsunuz ya, beşli çete, onlu çete, şimdi onlara ihaleyi veriyorlar. Kaç lira? 1 milyar dolar. Tamam bunlar siz zannediyor musunuz, bunların işçileri var, osu var busu var, yok. Bunlar alt taşeron sistemi var. Bunlar taşeronlara veriyorlar. Anlaşıyorlar.
1 milyarı kendi alıyor, 400 milyon dolar taşerona veriyor, 600 milyon dolar kılçıksız bu tarafta. Alt taşeronun da alt taşeronu var. Samimi söylüyorum, rezalet, komedi. Tüm sistem bu şekilde çalışıyor.”
Peker: Soylu, Korkmaz’a “Yurt dışına çık” dedi
Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “mal varlığı değerini aklama” suçlamasıyla hakkında dava açılan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ile görüştüğünü iddia etti.
“5 Aralık Resul Holoğlu, Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Genel Müdür yardımcısı telefon açıyor Sezgin Baran Korkmaz’a.
Amerika’da aranan bir arkadaş… Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor. Saat 10.30 giriş, 12.30 çıkış. Sezgin Baran Korkmaz 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var.
Süleyman buna diyor ki ‘Senin hakkında tahkikat yapıldı, dosya var. Sen diyor yurt dışına çık.
Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak.’ Yukarısı da Tayyip abi.” Peker, sözlerine “Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık yurtdışına gidiyor.
İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı’nı telefonla arayıp, hakkında 6 aydır dosya hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor.
Çıkıyor” şeklinde devam etti.
Peker, videoda Sezgin Baran Korkmaz’ın Bodrum’daki Paramount adını taşıyan otelinde kalan hakimler, savcılar ve gazeteciler olduğunu ve konaklama parası ödemediklerini iddia etti.
“750 milyon dolar aldı, geri ödemedi”
Sedat Peker Doğan medya grubunun Yıldırım Demirören tarafından satın alınmasına dair de bazı iddialarda bulundu.
Peker “Bizim Pamukören var ya, şimdi biz gazeteyi bastık, Aydın Doğan kargaşalardan korktu, verdi yerleri. 750 milyon dolara.
Aslında bir tanesi o kadar para ederdi. CNN, kanal, Hürriyet, Milliyet hepsini aldık. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi.
Ziraat Bankası kimin devletin, devlet kimin sizin. Siz patronsunuz, vergi veriyorsunuz ya.
Devletten 750 milyon dolar kredi aldı, hiçbirini ödemedi. Ana parayı bırak faizlerini bile ödemedi” iddialarını dile getirdi.
Ajanlık iddiaları
Peker kendisi ile ilgili “ajan” olduğuna yönelik iddialarda bulunan haberlere dair şu şekilde konuştu: “Akit TV’deki eski dostlarımız bizi ajan yapmışlar. Aydınlık ile aynı haberi çıkmışlar. Zaten habere dikkat edin M.Y., P.K., U.Ü. kafadan atıyorum, harfleri hatırlamıyorum.
Sonra düşündüm, bunlar büyük bir operasyona girecekler, gözaltı, büyük bir operasyonla karşı karşıyayız bir tarafta Amerika, CIA, onlar bunlar.” Söz konusu kişilerin sorguda itirafçı olduğunu, “Sedat Peker ile CIA’ın arasını ben buldum’ öbürü de MOSSAD’dan” şeklinde ifadeler verdiklerini belirten Peker, “Ya bu haberi yapıyorsunuz, elinizde bir tane kanıt var mı ajanlık yaptığıma dair” dedi.
Peker, Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’a da saldırıya uğramasının ardından silah verdiğini iddia etti.
“Kiralık gruplarla görüşüyorlar”
Peker, videoda kendisini öldürmek istediklerini de iddia etti. Peker “Parayla adam öldüren kiralıklar gruplar var uluslararası.
Onlarla görüşüyorlar. Bir Arnavut, bir Sırp grupla görüştü. Bir de Rus grubuyla.
Benim hayatım hep insanlara iyiliklerle geçti. Çocukluğumdan beri hep iyilik yaptım, her kesimden insana yardım ettim” dedi.
Kendi avukatlarının ve yakınlarının pasaportlarının da iptal edildiğini anlatan Peker, bu iptalde mahkeme kararı olmadığını ifade etti.