Türkiye’nin nüfus istatistikleri açıklandı | Değişim dikkat çekiyor

30 yıllık demografik değişimin kodları: Bir dönem en kalabalık dördüncü şehir olan Adana neden 7’ye geriledi? Konya nasıl en düşük işsizliğe sahip ikinci şehir oldu? Sanayisi olmayan Şanlıurfa’nın sırrı ne?

Türkiye’nin nüfus istatistikleri açıklandı | Değişim dikkat çekiyor

Geçtiğimiz hafta içerisinde Türkiye’de 2022 nüfus istatistik verileri açıklandı. Açıklanan verilere göre ilk üç yine değişmedi.

2021 yılı verileri baz alınarak yapılan istatistiki çalışmaya göre 15 milyon 840 bin 900 kişiyle İstanbul, nüfus yoğunluğunda ilk sırada yer aldı. İstanbul’u, 5 milyon 744 bin 325 kişiyle Ankara ve 4 milyon 425 bin 789 kişiyle de İzmir takip etti.

İlk üç sıra neredeyse uzun yıllardan beri değişmezken sonrasında gelen 4, 5, 6, 7 ve 8’inci sıralarda yıllar içinde değişimler yaşandı. 

2022 yılı istatistiklerine göre son durum şöyle:

– 3 milyon 147 bin 818 kişi ile Bursa en kalabalık dördüncü şehir.

– 2 milyon 619 bin 832 kişiyle Antalya beşinci sırada.

– Altıncı sırada ise 2 milyon 277 bin 17 kişiyle Konya var.

– Yedinci sırada 2 milyon 263 bin 373 kişiyle Adana bulunuyor.

– Sekizinci sırayı ise 2 milyon 143 bin 20 kişiyle Şanlıurfa paylaşıyor.

30 yılda sıralamada yerler değişti

Oysa 2000 yılındaki nüfus sayımında Konya 4, Bursa 5, Adana 6, Antalya 7, Şanlıurfa dokuzuncu sıradaydı. Sekizinci sırada ise Mersin vardı. Mersin şu an Gaziantep ve Kocaeli’nin ardından 11’inci sırada.

1990 yılındaki nüfus sayımında ise daha da farklı bir tablo vardı.

Şu an dördüncü sırada olan Bursa o zaman 6, yedinci sırada olan Adana 4, beşinci olan Antalya 11, altıncı olan Konya yine altıncı, sekizinci olan Şanlıurfa ise 15’inci  sıradaydı.

Adana’nın dördüncülüğüne ilk darbe Osmaniye’nin ayrılması oldu

Listede  değişim yaşayan illerin arasında Adana göze çarpıyor.

Çünkü uzun yıllar boyunca dört büyük şehir denildiği zaman İstanbul, Ankara, İzmir’in ardından Adana gelirdi.

Ancak Adana uzun yıllardır bu özelliğini kaybetti.

Bunda 1996 yılında o güne kadar sınırları içerisinde olan Osmaniye’nin ayrılarak ayrı bir il olmasının da etkisi oldu.

Nüfusu artsa bile artık en çok göç alan il değil

Osmaniye’nin ayrılmasının ardından 2000 yılında yapılan sayımda Adana’nın nüfusu 1 milyon 849 bin 478’di.

Aradan geçen 21 yılın ardından nüfusu 2 milyon 263 bin 373  kişiye çıkmış olsa bile Adana’nın yakın zaman içerisinde Şanlıurfa’nın da gerisine düşmesi muhtemel.

Çünkü bir zamanlar en çok göç alan il olan Adana bu özelliğini son yıllarda kaybetti ve artık ilk 10’a bile giremediği oluyor. 

Örneğin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre 2022 yılında en çok göç alan iller Ankara, İzmir ve Antalya, Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Konya ve Mersin diye sıralandı.

2019 yılında da en çok göç alan beş il İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir’di.

Adana, sanayi şehri olma özelliğini kaybetti, fabrikalar batıya taşındı

Adı tarımla anılan Adana’yı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut’a sorduk.

Korkut, Adana’nın sadece nüfus değil ekonomik açıdan da Türkiye’nin dördüncü ili olma özelliğini son 20-25 yılda kaybettiğini kaydederek, bunun nedenlerine dair şunları söyledi: Adana sanayi şehri olma özelliğini kaybetti. Örneğin Sabancılar buradaki varlıklarını sonlandırıp fabrikalarını İstanbul’a Kocaeli’ne götürdü. Birçok fabrika da benzer yola başvurdu. Bu durum istihdam sıkıntısı yarattı.

Tarımın gerilemesi de tarım göçünü azalttı

Korkut’a göre bir diğer sıkıntı, tarımın artık tercih edilir bir iş olmaktan çıkması.

Maliyetlerin artışından dolayı insanların tarımdan uzaklaşmasının da bu sektördeki istihdamı azalttığını kaydeden Korkut, bütün bu nedenlerden dolayı Adana’nın işsizliğin en yoğun görüldüğü illerden biri olduğunu söyledi.

“Gelen bir süre iş arıyor, bulamayınca başka yere gidiyor”

Farklı illerden Adana’ya gelenlerin bir süre iş aradığını kaydeden Korkut, “Bulamayınca bu sefer Mersin, Konya, Bursa, Antalya, Gaziantep gibi illere ya da daha başka illere yöneliyorlar. Sadece dışarıdan gelenler değil, Adana’nın yerlileri özellikle gençler de iş sıkıntısından başka illere göç etmeye başladı” dedi. 

Yüksek doğurganlık oranı sanayisi olmasa bile Şanlıurfa’yı zirvede tutuyor

Peki ciddi bir sanayiye, ticari yaşama ve turizm sektörüne sahip olmadığı ve üstelik göç de verdiği halde Şanlıurfa, en kalabalık iller sıralamasında nasıl sürekli yükseliyor?

Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Benek’e göre Şanlıurfa’nın nüfusunun ilk sıralarda yer almasının temel nedeni, doğurganlığın yüksek olması.

TÜİK verilerine göre toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2021 yılında 3,81 çocuk ile Şanlıurfa oldu.

Yine TÜİK verilerine göre herkes memleketinde yaşasaydı Türkiye’nin en kalabalık ili 2 milyon 972 bin 950 nüfusla Şanlıurfa olacaktı.

Mevsimlik işçi olarak il dışına gidenler yine memleketlerine dönüyor

Benek ayrıca Şanlıurfa’da tüm aile fertleri dahil olmak üzere yıldan yıla değişmekle beraber 300 bin ile 400 bin arasında insanın mevsimlik tarım işçisi olarak 5 ay ile 8 arasında tarım işlerinde çalışmak üzere il dışına gitttiğini belirterek, “Neredeyse 60 il’e gitmektedir ama daimi adres olarak Şanlıurfa iline kayıtlıdır” dedi.

Benek, bu kişilerin çoğunun işleri bitince tekrar memleketlerine döndüklerini ekledi.

Benek ayrıca Şanlıurfa’nın Suriye’den gelenler dışında kendi doğusunda kalan illerden de az miktarda da olsa göç aldığını da hatırlattı.

Konya’nın yüzölçümü gibi nüfusu da büyük

Türkiye’nin yüzölçümü en büyük ili Konya, bir zamanlar ilçesi olan Karaman kendisinden ayrıldığı halde bu özelliğini kaybetmedi.

Konya ili özellikle Antalya, Ege şehirlerine göç verse bile kendisi de göç alan bir şehir. Çünkü Konya, özellikle son yıllarda, tarım dışında da ekonomik açıdan ivme kazanan bir il.

İşsizliğin en az olduğu ikinci il

Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada 2,7 milyon kişinin yaşadığı Konya’nın Türkiye nüfusunun yüzde 2,7’sini oluşturduğunu hatırlattı. 

Öztürk, Konya’nın nüfusta bir önceki yıla göre Adana’nın üstüne çıkarak altıncı sıraya yükselmesini şu nedenlere bağladı: Bir şehrin nüfus artışı incelendiğinde en önemli göstergenin sosyo-ekonomik yapısının gelişme eğilimi olduğu görülmektedir. 

Konya’nın giderek gelişen ekonomik yapısı nüfus artışını da beraberinde getirmektedir.

Son açıklanan rakamlara göre Konya’daki yıllık GSYH bir önceki yıla göre yüzde 5,8 değişim oranı ile Türkiye ortalamasının 3 kat üzerinde büyümüştür. 

Konya yüzde 0,12 ile Türkiye GSYH büyümesine (yüzde 1,79) en fazla katkı sağlayan beşinci il olmuştur.

Konya yüzde 8 oranında işsizlikle Türkiye’nın en düşük işsizliğe sahip ikinci bölgesidir. Diğer önemli bir rakam da 3 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan Konya, Türkiye’nın dış ticaret fazlası veren altıncı büyük şehri. 

Bu rakamların Konya ekonomisinin gelişmişlik düzeyini gösterdiğini kaydeden Öztürk, bunun yanında yüksek öğretim eğitimi, yurt içi ulaşım, şehircilik gibi konularda Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden olan Konya’nın göç alan bir şehir olarak nüfusunu giderek artırdığına dikkat çekti.

Turizmin yükselttiği il Antalya

Antalya son yıllarda Türkiye’de en çok gelişme sarf eden illerin başında geliyor.

1990 yılında nüfus açısından 11’inci sıradayken turizmin gelişmesiyle başlayan göç ile bugün artık beşinci sırada. Ancak bu artışta başka nedenler de var.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, kentin nüfusunun artmasında turizm sektörünün rolünü vurguluyor.

Otellerde çalışmak için gelen nüfusun bir kısmının dönerken bir kısmının kalıcı olduğuna dikkat çeken Arı, aynı durumun tarım sektöründe özellikle de seralarda çalışmak için gelenler için de geçerli olduğuna dikkat çekti.

Kışın hafif geçmesi emeklileri, özgür yaşam ise farklı illerdeki baskıdan sıkılanları çekiyor

Arı, başarılı üniversiteleri bulunan Antalya’ya okumak için gelen öğrencilerin önemli kısmının bu kentte kalmaya devam ettiğine dikkat çekti. 

CHP’li vekil, “Antalya yaşamın zor olmadığı bir il. Kışı hafif geçiyor. Bundan dolayı özellikle emekliklerin tercih ettiği bir il. Türkiye’nin dört bir yanından kentimize yönelik emekli göçü oluyor” diye konuştu.

Antalya’nın yaşam biçimlerine saygılı, sosyal demokrat anlayışın güçlü olduğu bir il olduğunu söyleyen Arı, “Farklı illerde bu özgürlük ortamını hissedemeyenlerin kentimize gelmesi de nüfusu artıran faktörlerden” dedi.

“Emlak fiyatlarında artış Antalya’ya gelişleri azaltabilir”

Arı, yabancı nüfusun da eklenlenmesiyle Antalya’da özellikle emlak fiyatlarının çok arttığını ve bunun yaşamı zorlaştırdığına dikkat çekerek, bundan dolayı nüfus artışında eğilimin düşebileceğini de sözlerine ekledi.

Güçlü sanayisi nedeniyle kolay iş bulma umudu Bursa’yı cazip kılıyor

Gelelim bir zamanlar Adana’nın sahip olduğu Türkiye’nin dördüncü büyük şehri unvanına son yıllarda sahip olan Bursa’ya…

Bu şehirdeki durumu da Bursa’da doğup büyüyen ve halen mesleğini bu şehirde icra eden çalışma hayatı ve sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun’a sorduk.

Bursa’nın Türkiye’nin en büyük sanayisine sahip illerinden biri olduğuna dikkat çeken Erdursun, “İş bulma imkanının yüksek olması Bursa’nın çeşitli illerden göç almasına neden oluyor. Ciddi bir kayıt dışı çalışan nüfus da var. İstanbul’a ve sanayisi güçlü olan diğer illere de yakın olması bu ilgiyi artırıyor” şeklinde konuştu.

“Bursa, düzensiz göç ile plansız büyüyor”

Özgür Erdursun’a göre göçler nedeniyle Bursa plansız büyüyor.

Bursa’nın doğu kısımlarında gecekondulaşma olduğunu hatırlatan Erdursun, “Bu da burada uygun fiyata oturma imkanı bulunabileceği düşüncesinde olan kişileri akrabaları vasıtasıyla buraya çekiyor. Düzensiz göç ve yapılaşma sonucu Bursa ovası bitti” dedi./ The Independentturkish/
Ali Kemal Erdem

 

Yayınlama: 19.07.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.