Türkiye’yi sarsan beş ay: 7 Haziran-1 Kasım 2015
Eski Başbakan Davutoğlu “Terörle mücadelede defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” sözleri ile 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasında yaşananları tekrar gündeme getirdi. Bu dönemde yaşananları derledik.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen Cuma akşamı Sakarya’da katıldığı bir programda söylediği “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler, insan yüzüne çıkamaz” sözleriyle ilgili tartışmalar sürüyor.
Davutoğlu’nun konuşmasında 7 Haziran- 1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşananları hatırlatması, o beş ay içerisinde yaşananları ve 1 Kasım seçimleri sonrasında ülkenin değişen siyasal atmosferini bir kez daha tartışmaya açtı. Türkiye’yi sarsan bu beş aylık dönemin kritik olaylarını, yaşanan gelişmeleri derledik:
7 HAZİRAN GENEL SEÇİMİ:
Türkiye 7 Haziran seçimlerine, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırının etkisinde girdi. IŞİD tarafından üstlenilen saldırıda 5 kişi yaşamını yitirmiş, 400’e yakın kişi de yaralanmıştı. Gerilimli bir atmosferde girilen seçimlerde AKP, yüzde 40,8 oy aldı ve kurulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez Meclis çoğunluğunu kaybetti. HDP iseyüzde 13,1 oy alarak, 80 milletvekili çıkardı ve böylelikle tarihinin en yüksek oyunu aldı. AKP’nin iktidardan düşmesi için HDP’nin dışarıdan destekleyeceği CHP-MHP koalisyonu seçeneği konuşulurken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AKP’nin yer almadığı koalisyon seçeneklerine kapıyı kapattı. Hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan alan Başbakan Davutoğlu, “istikşafi görüşme” adı altında CHP ile müzakerelere başladı.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN SONA ERMESİ:
2009 yılında MİT ile PKK arasında gerçekleştirilen Oslo Görüşmeleri ile temeli atılan ‘Çözüm Süreci’, 2009-2015 arasında pek çok kez askıya alınsa da sürdürülmüştü. 6-8 Ekim 2014’te IŞİD’in Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani’yi kuşatması nedeniyle başlayan protestolar ise çözüm sürecine ağır darbe vurdu. Buna karşın HDP ile hükümet arasındaki görüşmeler devam etti. Ancak 17 Temmuz 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP ve HDP’lilerin katılımıyla açıklanan 10 maddelik ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını açıkladı. Bu gelişme ile çözüm süreci de rafa kalkmış oldu.
SURUÇ KATLİAMI:
20 Temmuz’da Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Suruç ilçesinde, sınırın öte yanındaki Kürt yerleşim merkezi Kobani’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada intihar saldırısı düzenlendi. IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişi öldü, 100’den fazla kişi yaralandı. Saldırıya ilişkin ilk iddianame 18 ay sonra hazırlandı. 4 Mayıs 2017 tarihinde görülmeye başlanan Suruç katliamı davasında, IŞİD üyesi olduğu belirtilen 3 kişi hakkında toplam 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Katliama ilişkin 9 Ocak 2017’de görülen kamu görevlilerinin yargılandığı davada ise dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’a “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi ve cezası 12 takside bölündü. Aynı suçla yargılanan iki polis memurunun son duruşması 13 Temmuz 2019’da görüldü. Duruşma, olay anındaki telsiz kayıtlarının mahkemeye getirilmesi için 4 Şubat 2020’ye ertelendi.
CEYLANPINAR’DA İKİ POLİSİN ÖLDÜRÜLMESİ
Suruç katliamından yalnızca iki gün sonra, çözüm sürecinin sonunu getiren ve perde arkası hala ortaya çıkarılmayan bir diğer olay, 22 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yaşandı. İlçedeki iki polis, evlerinde başlarından vurularak öldürüldü. PKK önce kendilerine bağlı “Apocu Fedailer” adlı bir grubun saldırıyı gerçekleştirdiğini ilan etse de, sonraki günlerde olay ile ilgisi olmadığını açıkladı. Olaydan bir gün sonra, 23 Temmuz’da Başbakan Davutoğlu’nun imzasıyla PKK ve IŞİD’e yönelik operasyonlar başlatıldı. Ceylanpınar cinayetleriyle ilgisi olduğu iddiasıyla tutuklanan ve yargılanan dokuz kişi ise, yaklaşık üç yıl süren yargılamanın ardından cinayet suçlamasından beraat etti. Soruşturmaya katılan pek çok isim ise daha sonra Gülen yapılanmasına yönelik soruşturmalar ile ya açığa alındı ya da tutuklandı. Cinayetin gerçek faillerine ise ulaşılamadı.
ÖZ YÖNETİM İLANLARI:
Ceylanpınar saldırısını önce sahiplenen sonra reddeden PKK ateşkesi sona erdirdi. PKK saldırılarının başlaması ile art arda ölüm haberleri gelmeye başlarken, 10 Ağustos’ta Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) de içinde olduğu Şırnak Halk Meclisi, ‘öz yönetim’ ilan etti. 11 Ağustos’ta açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu açıklamayı kimler yapıyorsa ağır bir bedel öderler” dedi. KCK da 12 Ağustos’ta Kürtlerin yoğunluklu olduğu il ve ilçelerde ‘demokratik özerklik’ ilan ettiğini açıkladı. Kısa süre içinde 4 il ve 15 ilçede öz yönetim ilan edildi
HÜKÜMET KRİZİ:
7 Haziran’dan sonra AKP ile CHP arasında başlayan hükümet kurma görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 Ağustos 2015 tarihinde seçimlerin yenilenmesi kararını verdi. Türkiye siyasal tarihinde bir ilk olan bu seçim yenileme kararında, yeni seçim tarihi olarak 1 Kasım belirlendi. Seçim kararından sonra devlet ile PKK arasındaki çatışmalar alevlendi. 6 Eylül’de Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker yaşamını yitirdi. 8 Eylül’de ülke genelinde HDP binalarına saldırılar gerçekleşti.
ANKARA GARI KATLİAMI:
7 Haziran-1 Kasım arasındaki sürecinde yaşanan en acı olaylardan biri 10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine yapılan IŞİD saldırısı oldu. İki canlı bombanın saldırısında 102 kişi yaşamını yitirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçen bu katliama ilişkin olarak dönemin Başbakanı Davutoğlu “kokteyl terör” tanımı yaptı ve IŞİD ile PKK ortaklığını işaret etti.
Açılan dava sonucunda mahkeme, 9 sanığa 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 10 sanığa da 7,5 ile 18 yıl arasında değişen hapis cezaları verdi. Firari 16 sanık için ise kırmızı bülten çıkarıldı. Bu süreçte Ankara Tren Garı saldırısı ile Suruç saldırısının aynı IŞİD hücresi tarafından yapıldığını gösteren fotoğraflar medyaya yansıdı. 22 Ağustos 2019 tarihinde gerçekleştirilen son duruşmada ise, Ankara Cumhuriyet Savcısı Yarcan Mutlu sanıklardan Erman Ekici hakkında “kasten insan öldürme ve öldürmeye teşebbüs” ile TCK 77’inci maddesinde düzenlenen “insanlığa karşı suç” suçlarından ceza talebinde bulundu.
1 KASIM GENEL SEÇİMİ:
7 Haziran seçimlerinden sonra adeta ‘kabus dolu’ beş ay yaşayan Türkiye, 1 Kasım 2015’te yeniden sandık başında gitti. AKP, yüzde 49,5 oy ve 317 milletvekili ile sandıktan tek başına iktidar olarak çıktı. HDP ise seçim barajını kıl payı aştı ve yüzde 10,7 oy aldı. CHP oylarını yüzde 25,3’e çıkarırken, MHP’nin oyları yüzde 11,9’a geriledi. AKP’nin tekrar tek başına iktidara geldiği 1 Kasım seçimlerinden yaklaşık altı ay sonra, Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebi üzerine başbakanlık ve parti genel başkanlığı görevlerinden istifa etti. / Aram Ekin Duran / DW