Yabancıların gözü Türkiye’de, Türklerin de yurtdışında…
Türkiye’den emlak satın alan yabancı sayısı yükselişte. Emlak ve gayrimenkul uzmanlarına göre yurtdışından mülk satın alan Türk sayısında da artış yaşanıyor. Almanya, ABD ve Birleşik Krallık gibi ülkeler öne çıkıyor
Türkiye’den konut alan yabancı sayısındaki artış sürüyor. Türk vatandaşlığı almak için bu yolun tercih edilmesi beraberinde çeşitli tartışmalara yol açıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) konut satış istatistiklerine göre Ruslar, İranlılar, Iraklılar başı çekerken, onları Kazakistan, Almanya, Afganistan, Ukrayna ve Yemen vatandaşları izliyor.
Ancak işin bir de diğer yönü var: Yurtdışından emlak satın alan Türk vatandaşlarının durumu.
Danışmanlık ve gayrimenkul şirketleri zaman zaman yaptıkları araştırma sonuçlarını paylaşsa da devlet kurumlarının bu alanda güncel bir verisi bulunmuyor.
Dolayısıyla net bir ifadeyle “Türkler yurtdışından şu kadar konut satın aldı” demek mümkün değil ancak gayrimenkul ve yatırım uzmanları, Türkler arasında yurtdışında konut alma eğiliminin yükselişte olduğunu ifade ediyor.
ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İsviçre ve Hollanda’nın öne çıktığı, özellikle Miami, New York, Berlin, Paris ve Londra gibi şehirlerin ilgi gördüğü belirtiliyor.
“Türk lirası değer kaybettiğinden, bazı yatırımcılar döviz bazında kira getirecek mülklere yöneliyor”
Gayrimenkul ve yatırım uzmanı Mert Başaran, Türk lirası son dönemde çok değer kaybettiğinden, döviz bazında kira getirecek mülklere yönelen bir kesimin bulunduğunu söyledi.
Başaran, Türk lirası bazında değerlendirildiğinde “çok düşük” kalan kiralara, yüzde 25 zam limitinin de getirilmesiyle bazı kişilerin, yatırım getirisi olan, hem prim yapacak hem de iyi döviz ve kira getirecek yerlere yöneldiğini aktardı.
“Miami’de 120 bin dolarlık evin aylık getirisi yaklaşık bin dolar”
Yüksek bütçe ayırabilecek belli bir kesimin New York, Londra, Paris gibi yerleri seçtiğini belirten Başaran, son dönemde daha çok şehir merkezinden uzak noktalara talep olduğunu ifade etti.
“New York’ta Manhattan’ın ve Londra merkezinin çok pahalı olduğunu aktaran Başaran, “Bu nedenle Londra’nın etrafındaki Leeds, Manchester gibi yerler öne çıkıyor. Buralarda 1+0 daireler, 10-12 yılda kendini amorti ediyor. 70 bin sterlinlik bir dairenin kira getirisi ortalama 500 sterlin. ABD’de Florida eyaleti vergisel avantajlar sağlıyor. Miami kenti öne çıkıyor. Burada 120 bin dolarlık evin kira getirisi de ayda yaklaşık 1000 dolar. Kendini amorti etme süresi 10 yıl demek” dedi.
Başaran’a göre Kıbrıs, ABD ve İngiltere kadar revaçta değil ama 70-80 bin sterline evler var. Avrupa Birliği’ne girme ihtimalinden dolayı, fırsat diye düşünüp oradan ev alanlar da yok değil. Türklerin Avrupa kentlerinden de konut alımı sürüyor.
“Sancaktepe, Pendik, Bağcılar’dan ev almaktansa Miami’yi tercih edenler var”
Türkiye’de özellikle İstanbul’da konut fiyatları son dönemde çok artsa da yükselişin devam edeceğini savunan Başaran diğer taraftan Sancaktepe, Pendik, Bağcılar’dan ev almaktansa Miami’yi tercih edenlerin bulunduğunu dile getirdi.
Miami’de 100-200 bin dolara iyi bir ev bulabilen orta düzey yatırımcının, beyaz yakalının satın alım yapabildiğini vurgulayan Başaran, “Yatırımcılar çok prim yapacak yerleri de seçebiliyor, kısmen az prim yapan ama kira getirisi yüksek olan yerleri de. Kimileri evin değerinin artışını değil, kira getirisinin iyi olmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
“Yurtdışından ev alıp pişman olanlar da var”
Ancak Mert Başaran’a göre yurtdışından ev almadan önce çok iyi düşünmek gerekli. Zira bu işin zorlukları da yok değil.
Yurtdışından ev aldığı için pişman olanların da bulunduğunu söyleyen Başaran, “Kira işini yönetmek zor olabiliyor. İngiltere ve ABD’de iyi bir emlak işletmeciliği şirketiyle anlaşılmazsa sıkıntılarla karşılaşılıyor. Örneğin marangozluk işi çıktığında maliyetler artıyor. Ödeme sorunu yaşatan kiracı çıkabiliyor. İyi bir partner bulmak gerekiyor. Alıp da mutsuz olmamak lazım” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki kimi yerlerin yurtdışında daha hızlı kâr ettirebildiğine de değinen Mert Başaran, yatırımcıların bu noktada dövizle kira getirisinin miktarına göre kararını verdiğini belirtti.
Bir “macera” yaşayıp, yurtiçinde yatırıma dönenlerin sayısının da azımsanamayacak nitelikte olduğunu öne süren Başaran, yurtdışında vergi oranının yüksekliğinin de mutsuz edebildiğini kaydetti.
“Miami, Houston, Chicago gibi şehirlerden emlak satın alan Türkler var”
23 senedir ABD’de yaşayan yatırım danışmanı Cahit Cenk Çelik de Türklerin yurtdışından emlak talebini değerlendirdi.
Los Angeles’taki 16 yılın ardından ABD’nin 4. büyük kenti olan Houston’a taşındığını aktaran Çelik, Türklerin yurtdışından emlak satın almalarına ilişkin haberlerde ilk sırada Miami yer alsa da farklı şehirlerin de gözde olduğunu anlattı.
Los Angeles, Houston, Chicago, Austin, San Antonio ve Dallas’tan da emlak satın alan Türklerin bulunduğunu dile getiren Çelik, şunları söyledi:
“Bütçeye ve diğer şartlara göre değişiyor. Örneğin Texas eyaletindeki bir evin 8-10 katını ödeyerek Los Angeles’te yer alabiliyorsunuz. Benim yaşadığım Houston da revaçta ve Türkler arasında çok popüler. Hem Miami kadar pahalı değil. Benzin, gıda, temel gıdalar daha uygun. Emlakta da fiyat olarak uygun. Vergi avantajı da sağlıyor. New York’tan konut satın alan çok zengin bir kesim de var elbette ama şehir merkezinde fiyatlar 5 milyon dolardan başlıyor. Buna ancak belli bir kesimin gücü yetiyor.”
“ABD’de Türkiye’ye nazaran daha yüksek bir kazanç elde ediliyor”
ABD’deki emlak getirisinin Türkiye’ye kıyasla daha yüksek olduğunu savunan Çelik, son dönemde bu durumun farkına varan Türk yatırımcı sayısının arttığını ifade etti.
“Ev alıp, vatandaş olup, daha iyi bir gelecek hedefliyorlar”
ABD denilince daimi ikametgah sağlayan green card (yeşil kart) da akıllara geliyor.
Türkiye’de yabancılar 400 bin dolarlık konut alımı karşılığında vatandaşlık başvurusunda bulunabilirken, ABD’de işler biraz daha farklı yürüyor.
Cenk Çelik, kurayla çok kısıtlı sayıda kişiye çıkan green card (yeşil kart) hakkının yanı sıra, sistemin, gelişmekte olan bölgelerde 800 bin dolar, gelişmiş yerlerde ise 1 milyon 50 bin dolar yatırım karşılığında işlediğini aktardı.
Bu yatırım sayesinde green card alınabildiğini, sonrasında da Amerikan vatandaşlığı için başvuru yapılabildiğine işaret eden Çelik, Türkiye’de ekonominin kötüleşmesiyle bu başvuruların da arttığını öne sürdü.
Çelik’e göre “Neden Türkler, ABD’den ev alıyor, buraya yatırım yapıyor” sorusunun asıl yanıtı ise bireylerin kendilerinin ve ailelerinin geleceğini garanti altına almak istemesinde saklı.
“Miami’de 100 bin dolarlık bir evin aylık net kira geliri 800 dolar civarında”
Ailelerin özellikle çocuklarına daha iyi bir gelecek sunmak için bu seçeneğe başvurduğunu düşündüğünü aktaran Çelik, farklı noktalara da dikkati çekti.
Çelik şunları ifade etti:
“Mülkünüz varsa, ABD’de yasal olarak büyük haklara sahipsiniz. Diğer yandan emlak değeri de artıyor, paranız değerleniyor. Özellikle enflasyonist bir ortam var ve emlak değer kazanıyor. Kişiler, paralarını korumak için de emlak alırken, döviz bazında ekstra değerleniyor. Dolar bazında kira geliri daha yüksek. Örneğin, 100 bin dolar karşılığında ev aldık. 1.300 dolar aylık kira geliri elde edebiliyoruz ancak oradan vergiler ile masraflar çıkınca, net 800 dolar civarında para kalıyor.”
“10-11 senede bir ev kendi maliyetini çıkarıyor”
Çelik’e göre ABD’de yatırım, Türkiye’ye nazaran daha yüksek kazanç sağlıyor, bir ev ortalama 10-11 senede kendi maliyetini çıkarıyor.
Yatırım amaçlı vizelerde (EB5) eski kanuna göre kişi, hangi ülkenin vatandaşıysa oraya dönüp konsolosluk aracılığıyla işlemlerini bitirmesi gerekirken, şimdi yeni bir uygulamayla bireylerin ülkelerine dönmesinin gerekmediğini belirten Çelik, bu durumun da olumlu etkisinin olacağı görüşünü savundu.
Amerikan İstatistik Ofisi’nin 2019 yılında yaptığı bir çalışmayı hatırlatan emlak ve yatırım danışmanı Cahit Cenk Çelik, buna göre en fazla Türk bulunduran eyaletlerin sırasıyla şunlar olduğunu belirterek sözlerini tamamladı:
The Independentturkish/ Lale Elmacıoğlu