Yozgat’ta ‘sıra dışı’ seçim
Sıra dışı seçim AKP ve MHP’den ayrı adaylar, AKP’li belediye başkanı bağımsız aday. “Yıllardır Yozgat’tayım, böyle ilginç bir seçim görmedim.” CHP’li genç: Partide karargâh kurup bomba yaptığımızı falan sanıyorlar.
Yozgat’ta yerel seçimlerle ilgili kiminle konuşsak, buna benzer yorumlarda bulunuyor.
Türkiye’de milliyetçi-muhafazakâr siyasetin kalesi olarak bilinen ve İç Anadolu’nun siyasi eğilimlerini anlamak için önemli görülen Yozgat’ta bu seferki seçimlerin “en ilginç yanı”, AKP’li mevcut belediye başkanı Kazım Arslan’ın belediye başkan adayı gösterilmemesi üzerine bağımsız aday olarak seçimlere giriyor olması.
BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin haberine göre, Cumhur İttifakı’nın partileri AKP ve MHP’nin şehirde ayrı adaylarla yarışması da rekabeti artırmış durumda.
Bütün bunlar, AKP’nin 2018 seçimlerinde şehirde yaşadığı kan kaybıyla birlikte düşünüldüğünde ortaya, partiyi gerçek anlamda test eden bir seçim yarış manzarası çıkıyor.
Yeni aday AKP’nin oy kaybını tersine çevirir mi?
24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Yozgat’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 75,5 gibi yüksek bir oy oranına erişmişti.
Aynı gün yapılan milletvekili seçimlerinde ise AKP yüzde 53,4, MHP yüzde 24,7 oy aldı.
Bu, Erdoğan’ın şehirde yüksek derecede popüler olduğu ancak iktidar partisinin bir önceki seçimlere kıyasla oylarının yaklaşık yüzde 11 düştüğü, MHP’ninkinin ise yüzde 12,5 arttığı anlamına geliyor.
Erdoğan’ın 24 Haziran’dan sonra özellikle Yozgat ve Ankara’daki oy kaybına şaşırdığını parti içi toplantılarda dillendirdiği kulislere yansımıştı.
AKP, yerel seçimlerde bu düşüşü tersine çevirme peşinde.
Ancak, bağımsız aday ve MHP’yle ittifak yapılmaması, partinin şehirde çok özel bir çalışma yaptırmasını gerektiriyor.
AKP’nin seçimlerdeki adayı, Refah Partisi kökenli, genç bir siyasetçi olan Celal Köse.
MHP’ninki ise 1989-2002 yılları arasında şehrin belediye başkanlığı yapıp, 22. dönemde de Yozgat milletvekilliği yapan Mehmet Erdemir.
CHP ile İYİ Parti’nin ortak adayı, İYİ Partili Metin Özışık. Ancak belediye başkanlığı yarışının asıl olarak AKP’li Köse, MHP’li Erdemir ve bağımsız aday Arslan arasında geçmesi tahmin ediliyor.
‘İlk kez bir taraf güçlü diyemiyoruz’
Yozgat Merhaba Gazetesi sahibi Mehmet İhsan Varol, bu seçimlerde geçmişe kıyasla sonuçları tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor:
“Bu seçimler bir ilk. Bundan 15 yıl önce MHP’nin kalesi olarak görülen bir yer sonra AK Parti’nin kalesi oldu. Ama bu kez bir taraf güçlü diyemiyoruz.
“AK Parti’nin koyduğu aday yeni bir yüz, yıpranmamış bir yüz. Bu çok büyük artı getiriyor. Kazım Başkan ne kadar iyi işler yapmış olursa olsun bir tarafta yıpranmışlıkları var.
Mehmet Erdemir MHP döneminde belediye başkanlığı yapmış, unutulmuş ve eskimişliği var. Ama güçlü bir MHP tabanı da var.
“Şehirde en çok kızılan şey, AK Parti’nin mevcut teşkilat yapılanması ve vekilleri. Bağımsız aday bunu çok iyi kullanıyor.
Bu aday, ‘Bu vekil sıralamasını yaptığınız için, bu teşkilat olduğu için dört vekilden iki vekile düştük, benim bir kabahatim yok.
Benim Erdoğan’la, AK Parti davasıyla hiçbir sorunum yok, sorunum beni trenden atanlarla’ diyor.
“Parti de anketler yaptırdı. Dört vekilden iki vekile düşmesi sonrası parti merkezi, belediyenin de çalışmalarının bir sıkıntı verdiğine karar verdi ve bir değişiklik yapmak istedi.”
Varol, her şeye rağmen AKP’nin bazı avantajları olduğunu ekliyor:
“AK Parti çok büyük bir kitle partisi. Mahalleye ya da köye gittiğimiz zaman yaşlı insanlar ‘Ben Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim’ diyor.
‘Ben ampule oy vereceğim’ diyor. Belki merkezdeki esnafta bu bilgi var ama kenar mahallede bu iş tamamen AK Parti ve MHP arasında dönüşüyor.
“Üç aday arasında yarış yaşanıyor ama son günlerde AK Parti bütün teşkilatlarını sahaya sürdü ve insanları ikna etmeye başladılar. O yüzden AK Parti bir adım önde.”
‘Oyum Tayyip’e’
Peki Yozgat sokaklarında nasıl bir hava var?
Şehirde, bu üç adayın da yoğun bir kampanya yürüttüğü görünüyor.
Bir kahvede konuştuğumuz Mehmet Cansever, “Hem AK Parti hem MHP’yi seviyorum ben, ikisinden başkasına da vermem” diyor.
Oyunu ise “Celal Köse (AKP adayı) yakın hemşehrim, hem de seviyorum. Namuslu biridir. Hem MHP’li adayı denedik, bir de bu arkadaşı deneyelim” diyerek AKP’li Köse’ye vereceğini belirtiyor.
Sonra da ekliyor Cansever:
“Oyum Tayyip’e ve Celal Köse’ye.”
Bağımsız aday çalışması: ‘Bu bir halk harekâtı’
Lise Caddesi’ndeki bağımsız aday standına yoğun bir ilgi var. Reyhan Eroğlu bağımsız aday çalışmasının gönüllülerinden.
Eroğlu, “Bu, Yozgat’ta bir ilk” dediği bağımsız adaylık sürecini anlatıyor:
“Bu bir ilk. Şu anda belediye başkanı olan Kazım Başkan, AK Parti’den.
Biz onun tekrar aday gösterileceğini düşünüyorduk; çünkü hakikaten Yozgat için, belki son 30-35 senede yapılmayacak şeyleri çok muazzam şekilde yaptı.
Konaklar, caddeler, sosyal yaşam alanları…
Yani Yozgat’ı bir nevi, köyden şehre doğru taşıdı.
Köy kültüründen çıkıp da bizi şehir kültürüne alıştırdığı için onu çok seviyoruz.
“AK Parti’den aday gösterilmeyince de doğal olarak bir tepki oldu.
Yozgatlı olarak başkana çok baskı yaptık, ‘Siz mutlaka aday olmalısınız, Yozgat sizinle en az iki dönem daha götürmeli’ diye.
Kendisi hemen hemen bir aya yakın sessiz kaldı. Ama baktı ki Yozgatlı onun arkasında, ‘ben de bağımsız olarak sizin arkanızdayım’ dedi.
“Bu Yozgat’ta ilk defa yaşanıyor.
Daha önceki seçimlerde banko bilinirdi.
Belki son 50 yıldır ilk kez yaşanacak.
Yoğun bir destekçisi var.
Yozgatlı gerçeği gördü. Yürekten sevdalı olanı da biliyoruz, koltuk için oturanı da biliyoruz.”
İsmini vermek istemeyen başka bir gönüllü ise “Ben fanatik derecede Erdoğan’ı, reisi seviyorum, AK Partiliyim” diye tanıtıyor ve ekliyor:
“Ama Yozgat’ın iki tane milletvekiliyle sorunu var. İnsanlar, Yozgat’ı ihmal eden bu insanlara bir ders vermek için, yanlış aday seçimine dur demek için bir halk harekatı başlattı.”
MHP’li seçmen: Koyu MHP’liyim, Cumhur ittifakına karşıyım
Kentte geleneksel olarak MHP’nin ciddi bir gücü var. MHP-İYİ Parti ayrışmasında da ana kitlenin MHP’de kaldığı anlaşılıyor.
Oyunu MHP’ye vereceğini söyleyen Yüksel Karaduman Cumhur İttifakı’na da karşı olduğunu söylüyor:
“Ben MHP’liyim, MHP’nin tabanındayım. Tavandakiler anlaştı ama tabandaki MHP’linin anlaştığını düşünmüyorum.
Ankara’da, büyükşehirlerde hayatta Cumhur ittifakını desteklemem.
Ama MHP’nin tek başına aday çıkarttığı yerde de MHP’yi desteklerim.
Kendi partimin aday çıkardığı yerde kişiye bakmam.
Ülkücüyse, milliyetçiyse oyumu veririm.
Karaduman, Cumhur İttifakı’na neden karşı olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“İçime sinmeyen çözüm süreci. Oslo olsun, Habur olsun, Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır’daki söylemleri olsun…
Bir de ben MHP’li olarak, bu zillet ittifakı söyleminden tamamen nefret ediyorum. Bu milletin çocuklarına zillet, illet dememesi lazım, bundan dolayı sinirleniyorum.
Şunu da unutmayın, birçok MHP’li arkadaşım bu zillet, illet sözünden onlara oy vermeyecek. Karşı tarafı rencide etmeyeceksin.
“Kazım’ın (bağımsız aday) buradan aday çıkması, MHP için büyük bir avantaj.
Kazım MHP’lilerin oyunu hayatta alamaz. AK Parti’ye verenler Kazım’a vereceğim diyor.
Kazım ciddi bir biçimde AK Parti’yi böldü.
Ben Eskipazar’danım, orada kime sorsam ‘Kazım’a vereceğim’ diyor.
Kazım AK Parti’nin oyunu bölecek ve bu da MHP’nin avantajı.”