Evliliklerde cinsel ilişkinin giderek azalması normal mi? Ne yapmalı?

Evliliğin ilerleyen dönemlerinde çiftler eskiye nazaran daha az seks yaptıklarını ve birlikteliklerinin ilk dönemini özlediklerini söyler.

Eski heyecan ve istek azalmıştır. İş yaşamına, evlilik hayatına ve varsa çocuklarına odaklanan çiftler eskisi gibi cinsel haz duymadıklarından şikayetçidir.

Bilim insanları bu durumun normal olduğunu ve buna sebebiyet veren birçok etmenin hayatımıza girdiğini söylüyor.

Ancak doktorlar bu durumu eski haline getirmenin ve evliliğin ilk yıllarındaki gibi cinsel haz ve heyecan duyabilmek için istemeseniz de seks yapmanızı öneriyor. Peki bunu nasıl başarabiliriz?

New York merkezli bir klinikte görev yapan Psikolog Doktor Sanam Hafeez şöyle diyor: “Cinsellik, bir ilişkide çok önemlidir.

Beynimize ve salgıladığımız hormonlara bakacak olursak, orgazm olduğumuzda vücudumuz oksitosin salgılayarak bizi mutlu eder ve çiftleri birbirine bağlar.

Çiftlerin birbirinden uzaklaşması ve kopması da büyük oranda daha az seks yapmalarından kaynaklanır.”

Onarım seksi nedir?

Bu sebeple ‘onarım seksi’ (maintenance sex) uygulanması, ilişkinin sağlığı için çok önemlidir.

Onarım seksi ‘canınız istemese de hadi yapalım’ mantığına dayanıyor.

Günlük hayatın getirdiği stres, çiftlerin birbirinin vücudunuzu tanıma evresini tamamlaması, ilişkinin rutine bağlanması, yorgunluk ve diğer birçok etmen eve geldiğiniz zaman sizi yatak odasından soğutabilir.

Ancak doktorlar istemeseniz de partnerinizle birlikte seks yapmaya başlarsanız, beyniniz ve vücudunuzun ruh halini çabuk değiştireceğini ve muhtemelen zevkli bir deneyim yaşayacağınızı söylüyor.

Araştırmalar, önceden istemeyip de kendilerini zorlayarak seks yapan birçok çiftin bu cinsel deneyimden memnun kaldığını ortaya koyuyor.

Cinsel mutsuzluğun 3 ana nedeni

Florida ve Michigan Devlet Üniversiteleri’nde araştırmalar yapan Berry College öğretim üyesi Dr. Brian Jory, uzun süren ilişki ve evliliklerde düzenli olarak cinsellik birliktelik yaşamanın çok önemli olduğunu ve bunu sürdürememenin 3 ana faktörden kaynaklandığını söylüyor:

“İlk olarak, birçok çiftin en büyük sorunu cinsel isteksizliktir. Bir türlü yatak odası moduna giremezler. Bu sebeple istemeseniz de eşiniz ya da partnerinizle ilişkiye girin.”

“Birçok çiftin cinsel istek ve dürtüleri farklı olur. Kimi daha çok birliktelik yaşamak isterken, diğeri daha az istekli olabilir.

Bu sebeple çiftlerin genel yakınlığıyla, cinsel yakınlığı arasında büyük bir bağ vardır. Haftada şu kadar kez cinsel ilişki yaşamak sizi mutlu eder gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz. Böyle sihirli bir rakam veremeyiz.

Ancak haftada en az bir defa seks yapmak, ilişkinizin güçlü kalması ve mutluluğunuz için önemli.”

“Son olarak, çiftler cinsel birliktelik öncesi fiziksel ve psikolojik olarak birbirlerine yaklaşmalılar.

Sürdürülen seks hayatı, çiftlerin ihtiyaçları ve arzularını paylaştığı zaman daha sağlıklı olacaktır.

Hem günlük hayatta hem de yatak odasında, yakınlaşmalı ve konuşmalısınız.”

“Çiftler cinsel konuları aralarında konuşmalı”

Dr. Jory birçok çiftin kliniklerine gelerek eşleriyle cinsellik hakkında hiç konuşmadıklarını anlattıklarını söylüyor.

Bunun hiç sağlıklı bir durum olmadığını söyleyen Dr. Jory “Çiftlerle birlikte en temel konuları konuşuyoruz.

Onlara yeni bir iletişim dili öğretiyorum.

Bu sayede, utanma, korku gibi hislerini yenebiliyor, eşleriyle cinsellik hakkında konuşmaya çekindikleri konuları rahatlıkla paylaşabiliyorlar” diyor.

“Cinsel haz, birçok faktöre göre değişebilir”

İyi bir evlilik ya da birliktelik için cinselliğin tek etken olmadığını belirten Doktor Jory ekliyor “Ancak seks yapmanın çiftlerin mutlu olması için önemi oldukça yüksek.

Çiftleri mutlu eden cinsel birlikteliğin sıklığı ve kalitesi birçok faktöre göre değişir.”

“Yaş, aile değerleri, yaşam tarzı, doğuştan gelen seks güdüsü, sağlık…

Bunlar insanlara göre farklılık gösterir ve onları etkiler.

Eğer çiftler, ilişkilerinde mutluysa, cinsel ilişkiden aldıkları haz da artar.”