İlk kadın tarihçi Anna Komnena
Anna Komnena on ikinci yüzyılda yaşamış, Bizans imparatoru Aleksios’un başına gelenleri epik bir diller anlattığı Aleksiad eseri ile günümüze dek ulaşmayı başarmış bir tarihçidir.
Babası Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos’un (hd. 1081-1118) dönemini anlatan Aleksiad adlı eseri ile ünlü olan Anna Komnena 3 Aralık 1083’te Konstantinopolis’te doğmuştu. İyi bir eğitim görerek, edebiyat, felsefe, tarih ve coğrafya okumuş, Homeros’u, Aristofanes’i, Thukhydides’i, Polybus’u ve Sokrates’i incelemiş, antik Yunan uygarlığını araştırmış ve güzel konuşma sanatı konusunda dersler almıştı.
Anna, VII. Mihael Dukas’ın oğlu Konstantinos ile nişanlandı fakat onun erken ölümü üzerine 1097’de soylu tarihçi NikeforosBryennios ile evlendi. Babası Aleksios’un ölümü üzerine, annesi İrene Dukaina’nın desteği ile kocası Nikeforos’u tahta geçirmek için mücadele verdiyse de başarılı olamadı ve tahtın asıl varisi tarafından Keharitomene Kadınlar Manastırı’na sürgün edildi. Anna Komnena, burada dinle ilgilenmeyip, bilimle uğraştı ve 11l8’den sonra tarih kitabı Aleksiad’ı kaleme aldı. Türkçeye de çevrilen eserin girişinde “Ah bu fırtınalar, ah bu yıkımlar”, “Başım dönüyor, gözlerimden yaşlar boşanıyor” gibi ifadelerle dulluğundan yakınan Anna’nın 1153 veya 1154’te öldüğü ve aynı manastırda gömüldüğü sanılır. Günümüzde hiçbir kalıntısına ulaşılamayan manastırın Topkapı Sarayı’nın denize bakan duvarları üzerindeki Sinan Paşa Köşkü’nün tonozlarının yakınında olduğu tahmin edilmektedir.
Anna Komnena’nın Antik Yunan kültürüne olan yakınlığı eserini güzel yazı sanatının bir örneği yapmıştır.
Saraya dahil bir kişi olduğundan, anlatımları birçok ayrıntıyı içeren, canlı ve renkli betimlemelerdir.
Eserinde düşgücünü sıkça kullanan Anna, birçok hayali kahraman yaratmıştır. Gerçeklerin bir ölçüde göz ardı edilmesi ve kronolojik hatalarına rağmen Aleksiad, I. Aleksios’un yaşamı, savaşları ve dış ilişkileriyle, 27 Kasım 1095’te Clermont Konsili’nin aldığı kararla başlatılan ünlü Haçlı Seferleri’ni Bizans cephesinden anlatan çok değerli bir kaynaktır. Yakın tarihlerde Irak sınırları içindeki türbesinin taşınmasıyla sık sık gündeme gelen Kutalmışoğlu Süleyman Şah’a dair verdiği bilgiler ise başka hiçbir kaynakta yoktur. Anna Komnena Süleyman’dan “İznik Emiri”, “İznik Sultanı” diye bahseder, Süleyman’ın yere sapladığı kendi kılıcının üzerine atlayarak intihar ettiğini söyledikten sonra