Meme memedir, meme sağlığı önemlidir
Meme kelimesinin hâlâ tabu olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Taner Kıvılcım bazı hastaların zaman zaman göğüs hastalıkları uzmanına gittiğini anlatıyor. Ne derseniz deyin aman memenizi ihmal etmeyin.
Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Taner Kıvılcım, meme kelimesinin kullanımının hâlâ tabu olduğunu, hastaların şikayetlerini anlatırken bile çekindiğini söylüyor:
“Öyle ki meme hastalarımız zaman zaman ‘göğüs’ kelimesine yönlenerek göğüs hastalıkları uzmanına gidiyor.
Hatta göğüs cerrahına gidenler dahi oluyor.
Oysa meme Türk Dil Kurumuna göre kısaca ‘çıkıntı’ demekten fazlası değil.
MEMEYLE İLGİLİ EN ÖNEMLİ ŞEY KANSER
“Anlamını ister basitleştirelim ister yüceltelim, meme konusunda göz ardı edilmemesi gereken kavram meme kanseri” diyen Dr. Kıvılcım uyarıyor: “Dünyada sekiz kadından birinde gördüğümüz istenmeyen misafir.
Üstelik öyle haber vererek de gelmiyor.
Uzun zaman içinizde büyüyor ve beklemediğiniz bir anda hayatınızın orta yerine yerleşiveriyor.”
Kıvılcım şöyle anlatıyor meme kanseriyle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri: “Gerçekten bu kadar kötü mü bu meme kanseri?
Bir erkeğin gözünden buna yorum yapmak çok tehlikeli olsa da gözlemlerin önemli olduğunu düşünüyorum.
Meme kanseri hastalarımızda genellikle fark ettiğim, bu hastalığın kadının içindeki güçlü savaşçı yanı ortaya çıkardığı.
Çoğu zaman biz erkekler grip dahi olsak hayatımız bize de etrafımıza da zehir olur.
Ancak kadın en zor hastalıklarla dahi karşılaştığında, onunla savaşırken bir yandan da etrafına umut oluyor.
Her meme kanseri savaşçısı (belki de hayatın kıymetini daha iyi bildiklerinden) etrafındaki insanlara karşı sadece duruşu ile tabiri caizse yaşam koçu oluveriyor.
Ben de sosyal medya da birçok kanser savaşçısını takip ediyorum.
Hali hazırda tanısını koyduğumuz, cerrahi tedavisini yaptığımız bu insanların sonrasındaki hayatlarını hayranlıkla izlediğimi itiraf etmeliyim.
KARMA BESLEN, KARANLIKTA UYU, KİLO VER VE AYDA BİR MUAYENE
Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Taner Kıvılcım, meme kanserinden korunmak için alınması gereken önemler hakkında da önemli bilgiler verdi.
“Çok basit bir kaç önlem: Sağlıklı ve karma beslen, spor yap, kilo ver, karanlıkta uyu ve elbette sigardan uzak dur.
Bunlar açılabilir ancak her yerde bu konular ile ilgili onlarca yazı bulmak mümkün.
Özellikle diyet konusunda benim fikrim, aynı avukat, doktor ya da diş hekimi gibi herkesin düzenli kontrolünü yaptırdığı bir diyetisyeninin olması.
Çünkü herkesin bedeni ve vücut ihtiyaçları farklı.
Bunun yanında spor dediğimiz her gün saatlerce spor salonunda vakit geçirmek değil.
Hafta da 3 ya da 4 gün kendinize ayıracağınız yaklaşık 1 saat.
Bu yürüyüş, koşu, yüzme ya da yoga, pilates, vb. spor dalları olabilir.
Önemli olan belli bir ritme ulaşmanız ve kendinize ayırdığınız kaliteli bir zaman dilimi oluşturmanız.
Diğer öneriler ise oldukça açık sanırım.
Peki, sağlıklı yaşamak her şeyden koruyor mu?
Maalesef hayır!
Bu yüzden dünyada ve ülkemizde tarama yöntemleri mevcut.
Bu, sağlıklı yaşamanıza rağmen karşılaşabileceğiniz meme kanserini erken tanımanızı sağlayan önemli bir husus.
Ülkemizde meme kanseri tarama programı 40 yaşından sonra yapılacak yıllık genel cerrahi doktor muayenesi ve iki yılda bir yapılacak olan mamografiden ibaret.
Bunun dışında kişilerin kendini tanıması için ayda bir kez yapılan kendi kendine meme muayenesini öneriyoruz.
HER ŞEYE RAĞMEN KANSER OLABİLİRİZ, AMA…
Her şeye rağmen kanser olabilir misiniz?
Evet!
Peki, korkmalı mı?
Hayır!
Çünkü erken tanı almış meme kanseri artık yaşam süresini kısaltmıyor.
Üstelik 20 yıl öncesine kadar her kanserde memenin tamamı alınırken artık meme dokusu mümkün olduğunca korunuyor.
Hatta onkoplastik meme cerrahisi yöntemleri ile eskisinden daha güzel meme dokusuna sahip olan hastalarımız var.
YAŞASIN KANSER SAVAŞÇISI KADINLAR
Yine bir erkek olarak meme kanserinin felsefi boyutuna dönecek olursam; her şeye rağmen memesinin tamamı alınmak zorunda kalmış, kemoterapi nedenli saçları dökülmüş bir kadının savaşçı ruhuyla gülümsemesi bana bu dünyadaki en estetik şey gibi geliyor.