Avusturya’daki Kurumlardan Linç Girişimine Kınama
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yapılan linç girişimine, başta CHP Avusturya Birliği olmak üzere Alevi inanç toplumu, dernek ve kurumlarından kınama geldi.
21.04.2019 tarihinde, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara’da katıldığı şehit asker cenazesinde bir grubun saldırısına uğrayarak linç edilmek istenmişti.
CHP Liderine girişilen linç girişimine tepkiler devam ederken, Avusturya’da bulunan siyasi ve inanç topluluklarından kınama mesajları geldi.
CHP Avusturya Birliği, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ‘’Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta şehit cenazesinde yapılan alçak saldırıyı şiddetle kınıyoruz’’ diyerek, Halkı kin ve nefrete sürükleyen açıklamalar yapan siyasiler bu saldırının baş sorumlusudur, ifadelerine yer verildi.
CHP Avusturya Birliği, yapılan bu provokatör saldırıda sorumluluğu bulunanların, bir an önce istifa etmelerini savundu.
Avusturya Alevi İnanç Toplumu (ALEVI) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti yasalarınca kurulan siyasal partileri kriminalize edici açıklamalar sayın Kılıçdaroğlu’na saldırının zihinsel altyapısını hazırlamıştır, dedi.
Açıklamanın devamında, ‘’Siyasal iktidarın oy hesabı ile yaptığı kutuplaştırıcı, ötekileştirişi, dışlayıcı ve şeytanlaştırışı dili, maalesef bu tür saldırılara uygun ortamı hazırlamış, bu ortamda kendine durumdan vazife çıkaracak tetikçilere iş kalmıştır. Saldırıyı yapan tetikçiler, derhal yakalanarak haklarında yasal işleme başlanmalı ve gerekli cezaya çarptırılmalıdır. Ancak yeterli değildir!’’ ifadelerine yer verildi.
Avusturya Alevi İnanç Toplumu (ALEVI) ayrıca, olaylardan birinci dereceden sorumlu gördüğü, İçişleri bakanı Süleyman Soylu’nun istifa etmesi gerektiğini belirttiler.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tarafından yayınlanan kınama mesajında, ‘’Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı, sıradan bir saldırı değildir’’ başlığı altında, Bu şiddet; Hâkimiyet ve iktidar ilişkileri arasında beslenen grupların, benzer senaryo ve değişik boyutlarda halkı birbirine bırakma taktiği olduğu ileri sürüldü.
Kemal Kılıçtaoğlu’na yapılan saldırının, Sivas, Maraş, Çorum katliamının başlangıç tablosuna benzediği vurgulandı.
Açıklamanın devamında, ‘’Şiddet içeren ucuz ‘popülizm söylemleri ‘ , ‘sosyal muhafazakârlık dili ‘ vb kavramları kullanıp, devletin ‘beka’ sorununu şiddet ilişkisine çevirerek halkı tehdit edenler bu tabloya dönüp bir baksın. Bu söylemlerin, eş zamanlı olarak günlük yaşamın çeteleşmesine sebep olduğunu ve bugünkü saldırının bu söylemlerin sonucu olduğunu kimse inkâr edemez.’’ Dendi. (virgül.at)