‘’Ben Emekçi Bir Kadınım!’’
Viyana Favoriten Caddesinde bir kadın yanında çocuğu ile beraber, çocuk festivali çağrı broşürü dağıtıyor. Belirli aralıklarla, Viyana’nın çeşitli alanlarında bu festivali gelenek halinde yapmakta.
Adem Çetin
Uzun sayılmayacak, insanın içini açan türden bir yürüyüşün ardından Favoriten Caddesine ulaşmıştım.
Kalabalık, hareketlilik, çeşitli dillerde birbirine selam veren, heyecanla ve biraz da zamana yetişmenin telaşıyla, gülmeler ve sohbetlerle dolu, Favoriten Caddesinin en kalabalık olduğu Reumannplatz’ın biraz kuzey doğusu.
Çok kültürlülük ile içine dönük tek kültürlülüğün amansız kibiri arasındaki ölümcül diyalektik sonucunda doğan gettolaşmanın merkezi…
Burası 10. Viyana Bölgesi…
Burada insanları seyretmek, aynı anda onlarca ülkeye seyahat etmek gibidir.
Tek bir kelime Almanca konuşmadan, hayatınızı çok rahatlıkla sürdürme olasılığı tanımasıyla da, olumlu görünen ama olumsuz yanları içinde barındırır…
Gözlerimin aradığı, kalemimin yazmaya hazır olduğu hissi ile cadde de gezinirken, Türkiye’de misyoner dediğimiz, Hıristiyan dininin sokak çalışanlarına takılıyorum.
HZ. İsa üzerinden girdiğimiz sohbeti, Avusturya’da gündemde olan, başörtüsü konusuna kadar getiriyoruz.
Tam, 10 Bölge de, bu kadar Müslümanın arasında ne işiniz var diyecektim ki, onların asıl görevinin bu olduğu aklıma geldi.
‘Misyonerlerle’ sohbet ederken, gözüme bir kadının broşür dağıtması takıldı.
Sanki tanıyordum onu…
Kapalı bir kadındı, yanında 6 – 7 yaşlarında bir de çocuk vardı.
Yaklaştıkça, kadını gıyaben tanıdığımı anladım.
Sokak Çocuk Eğlencesi ‘’Kinderfest’’ düzenliyor ve bu etkinliğinin reklam broşürlerini dağıtıyordu.
Usulca bir broşür istedim.
İlk soru, doğru yanıtları almamıza giden yolun başlangıcıdır diyerek, doğru yanıtları alacağımı umduğum soruyu sordum.
Ve söyleşi başladı…
Geçtiğimiz günlerde çocuk sokak şenliği düzenleyen ve iki günde yaklaşık sekiz bin kişinin katıldığını söyleyen Hanım Selçuk’la Favoriten Caddesinde ayak üstü söyleşi yaptık.
Hanım aslında bir dondurmacı.
Dondurma dükkanları bulunmakta.
Hanım’a neden böyle bir girişimde bulunduğunu sordum.
İlk başlarda, işletmesinin reklamını yapmak amacıyla başladığını ama daha sonra bunun bir eğlenceye daha sonra ise kadınların neleri başarabileceğinin ispatına dönüştüğünü söyledi.
Hanım Selçuk, sokak ve caddelerde çocuk festivalleri yapmak için belediyeden izin almanın çok zor olduğunu, aylar öncesinden bunun girişiminin yapılaması gerektiğini ve en önemlisi çok
sağlam bir irade ve sabır-a sahip olunması gerektiğini söyleyerek, aksi taktirde bu tür yerlerden festival yeri almanın imkansız olacağını belirtti.
Ben Emekçi Bir Kadınım
Büyük organizeler yapıyorsun, ama gördüğüm kadarıyla çocuğunu da almış, reklam broşürlerini kendin dağıtıyorsun, dediğimde, hafif tebessüm ederek, kararlı bir bakış attı önce.
‘’Ben emekçi bir kadınım, yapabildiğim bütün işleri kendim yaparım. Böyle olunca yaptığım işten daha çok mutluluk duyuyorum’’ dedi.
Hanım, Viyana’nın en meşhur caddelerinden Mariahilferstrasse yer alarak, çocuk festivali gerçekleştirecek.
Zaten dağıttığı reklam broşürleri de onunla ilgili.
Mariahilferstrasse (Christian Broda Platz) da yer almak zor olmadı mı diye sorduğumda;
Ne kadar zor olduğunu beden dili ve sözleriyle anlatmaya başlayınca, zaten çok zor olduğunu anlamıştım.
Belediye ile yazışmaları son güne kadar sürmüş.
Hanım’ın anlattığına göre, alanın krokisini bir mimara çizdirip 3D sisteminde sunum yapmak zorunda kalmış.
Bütün bu koşuşturmanın arasında, reklamını da kendisi dağıtıyor.
Hanım, Favoriten caddesinde, çocuklu gördüğü herkesi çocuk festivaline davet ediyor.
Son olarak, ileride ne yapmayı düşünüyorsun diye sordum;
Öğrenciler için ek dersler veren bir dernek açmak istediğini söyledi.
‘’Çünkü çocuklarımıza okulu ve dersleri sevdirmeliyiz.
Bunun yolu öğretmenin tavırlarında gizlidir.
Öğrencilere okulu ve okumayı sevdirecek öğretmenlerle çalışmak istiyorum.’’
Hanım Selçuk’la ayak üstü yaptığım söyleşide, belki yüzlerce reklam broşürü dağıtmasını engelledim, vaktini aldım.
Toplumda kadının neler yapabileceğine inanmış olmasının verdiği kararlığa ve vaktini aldığımdan dolayı bu yazıyı kaleme alarak, haftaya yapacağı çocuk festivaline, çocuklarınızı götürün derim…(virgül.at)