CHP Avusturya Birliği: ‘’Türkiye Haritası Kırmızı Renge Büründü’’
Cumhuriyet Halk Partisi Avusturya Birliği, 31 Mart Yerel Seçimleri kapsamında, Viyana’da basın açıklaması yaptı.
31 Mart 2019 Pazar günü yapılan yerel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına yönelik tartışmalar devam ederken, en büyük tartışmaların yaşandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi belirsizliğini koruyor.
AK Parti ve CHP arasındaki “geçersiz oy” tartışması halen devam ederken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının bir an önce verilmesi talep etti.
Öte yandan, AKP’nin itirazlarının temel gerekçesi, İstanbul ve Ankara’da “geçersiz oylar” oluşturuyor.
CHP yetkilileri ise geçersiz oyların yeniden sayılmasının hukuki bir dayanağı olmadığını söylüyor.
Bütün bu gelişmelerin ışığında, CHP Avusturya Birliği 31 Mart Yerel Seçimleri kapsamında, başkent Viyana’da bir basın açıklaması yaptı.
Viyana’da parti lokalinde gerçekleşen basın açıklamasında, CHP Avusturya Birliği Başkanı Çağdaş Arslan ve Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi yurt dışı örgütlerinin ortak bildirisi olan, açıklamayı Çağdaş Arslan yaptı.
Arslan basın açıklamasına başlamadan önce, ‘’Türkiye haritasının seçim günü, kırmızıya büründüğünü’’ söyleyerek, halk iradesinin tercihi bu yönde olmuştur dedi.
Seçim sürecine katılmak için Türkiye’de bulunduğunu söyleyen Arslan, seçim günü Türkiye’de yaşananları basın mensuplarıyla paylaştı.
CHP Avusturya Birliği Başkanı Çağdaş Arslan, CHP Avrupa örgütlerinin ortak basın bildirisini okudu.
Cumhuriyet Halk Partisi Avrupa Örgütleri basın bildirisi şöyle:
‘’Sayın Basın Mensupları,
Demokrasimiz kritik bir süreçten geçmektedir.
Böyle bir süreçte Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanı seçildiğini bir kez daha duyurmak için sizleri buraya davet ettik.
İktidar, seçmen iradesini hiçe saymak istemektedir.
O kadar gözleri kararmış ki daha önce “1 oy fazlası bile kazanmaya yeter” diyenler, şimdi 13-14 bin farkı etkisizleştirmek istiyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar, sayın İmamoğlu seçimi kazanmıştır.
Hem sandıkta; hem de İstanbullunun gönlünde kazanmıştır.
Seçmen üzerine düşen görevi yapmış; iradesini sandığa atmıştır.
İktidarın görevi, sandık güvenliğini sağlamak, YSK’nın görevi ise sandığa atılan iradenin sandıktan çıkmasını sağlamaktır.
İktidar, bırakınız sandık güvenliğini sağlamayı; tam tersine seçime gölge düşürecek davranışlar sergilemektedir.
Buradan iktidara sesleniyoruz.
Seçmen iradesine saygı gösterin.
Sayın İmamoğlu’nun hakkını teslim edin. YSK da, anayasanın ve yasaların kendisine yüklediği görevi bir an önce yerine getirmelidir.
İstanbullunun seçtiği başkana mazbatasını vermelidir.
Sayın basın mensupları, her seçimde itirazlar olabilir.
Seçim Kurullarının ve YSK’nın görevi, süresi içinde bu itirazları değerlendirmek ve bir an önce sonucu açıklamaktır.
İktidar öyle istiyor diye, seçmen iradesine ipotek konulamaz.
150 yılı aşkın süredir eksikliklerine rağmen işlemekte olan demokrasi tarihimize kara bir leke düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Hiç kimse, seçmenin sandığa attığı iradeyi sandıktan çıkarken boğabileceği hevesine kapılmasın.
Bizler Yurtdışı Birlikleri olarak hiç bir hukuksal dayanağı olmayan bu dayatmaların karşısında, sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz.
Sayın Ekrem İmamoğlu seçimi kazanmıştır ve İstanbul’un Başkanı olmuştur.
Dünya’nın dört bir yanından bugün bu açıklamayı yapan Birlik Başkanları olarak buradan; daha fazla demokrasinin tahribatına yol açmadan, kimsenin hakkını yemedik, kimseye de hakkımızı yedirmeyiz diyen sayın Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının bugün verilmesini istiyoruz.
Sn. Genel başkanımızın YSK’ya çağrısıyla tekrar kamu vicdanına sesleniyoruz:
1- YSK yasalara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır.
2- YSK, seçimde kaybedenlerin, devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır.
3- YSK, iktidar sahiplerinin YSK üzerinde kurmaya çalıştığı baskılara boyun eğmemek zorundadır.
4- YSK, “Hukukun üstünlüğü mü yoksa iktidar sahibi üstünlerin hukuku mu?” buna açık ve net cevap vermek zorundadır.
5- YSK, demokrasi değil, seçimsiz Türkiye isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır.
6- YSK’da hakimler mi var, yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var.
Bunu demokrasiden yana kararlılığıyla göstermek zorundadır.
7- İktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası YSK bozmak zorundadır.
Bu YSK’nın tarihsel görevidir.
YSK alacağı kararla ya Türkiye’yi aydınlığa çıkaracaktır ya da ülkeyi kaosa sürükleyecektir.
Biz aydınlıktan yanayız, demokrasiden yanayız.
YSK’nın şu aşamada alacağı kararın tarihsel bir sorumluluğa vardır.
Bunu hatırlatmak da bizim görevimizdir.
Tekrar yurtdışından dayanışma duygularımızı bildiriyor, hepinizi saygıyla selamlıyoruz!’’
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Avusturya Birliği Yönetim Kurulu, basın toplantısını sonlandırdı. (virgül.at)
© Bild:virgül.at