FPÖ Viyana, Türkiye Kökenli Adayını Türkçe Medyaya Tanıttı

| Adem Hüyük
Avusturya Özgürlük Partisi [FPÖ], 27 Nisan 2025 Viyana Eyalet Seçimlerinde aday gösterilen Mehmet Özay’ı, Viyana Belediye Binası’nda [Rathaus] düzenlenen bir toplantı ile Viyana merkezli Türkçe habercilik yapan medya temsilcileriyle buluşturdu.
FPÖ Viyana Eyalet Örgütü Başkanı ve Eyalet Milletvekili Dominik Nepp tarafından organize edilen bu toplantı, Mehmet Özay’ın adaylığını duyurmanın yanı sıra FPÖ’nün Türk medyasıyla daha yakından temas kurması olarak da yorumlandı.
Mehmet Özay’ın, FPÖ’nün Viyana eyalet listesinde 34. sırada aday gösterileceği, ayrıca Viyana’nın üç ayrı ilçesinden [10., 15. ve 20. sıradan] aday gösterildiği bilgisi paylaşıldı.
Nepp’ten soyut yanıtlar
Der Virgül’ün yanı sıra, beş medya temsilcisinin bulunduğu toplantıda FPÖ Viyana Eyalet Lideri Dominik Nepp sorulara yanıt verdi. Ancak Nepp’in, Viyana’da yaşayan yüz bin civarındaki Türkiye kökenli toplum hakkında fazla bilgiye sahip olmadığı gözlemlendi.
Toplantıda Mehmet Özay söz almazken, sorulara büyük ölçekte Nepp yanıt verdi. Ancak Nepp’in verdigi yanıtların genellikle soyut ve genel ifadeler içerdiği dikkat çekti.
Nepp’e FPÖ’nün İslam’a karşı sert tutumu sorulduğunda, “Din insanların özelidir, bizi ilgilendirmez. Ancak radikal boyuta ulaşan anlayışların karşısındayız” diyerek siyasal İslam’ı hedef aldıklarını belirtti.
FPÖ’nün geçmişte Türkiye kökenli göçmenler hakkında sert söylemler kullanması hatırlatılıp, bugün aynı toplumdan neden aday gösterildiği sorulduğunda, Nepp 2015’teki mülteci krizine atıfta bulunarak yanıt vermeyi tercih etti. Soruların çoğuna 2015 mülteci akını üzerinden yanıt vermesi, FPÖ’nün popülist siyaseti konusunda ipucu verdi.
Nepp’e, “Viyana bizim şehrimiz” söylemini hatırlatan Adem Hüyük, “Bu ‘bizim’ tanımının içinde ben de var mıyım?” diye sordu.
Bu soruya, geçmişte FPÖ lideri olan Heinz-Christian Strache’nin verdiği “Bizim senin gibi Türklerle sorunumuz yok” yanıtına benzer şekilde, Nepp de “Entegre olan ve Avusturya vatandaşı olan herkes bu tanımın içindedir” yanıtını verdi.
Nepp’e göre entegrasyon, “Almanca öğrenmek, çalışmak ve Avusturya vatandaşı olmak”
Ancak, Dominik Nepp’in samimi ve ikna edici bir yanı olduğunu söylemeliyim. Beden dilini çok iyi kullanarak, elleriyle ifadelerini daha güçlü kılıyor. Bütün bunların yanı sıra göz teması kurması, Nepp’in iyi bir propagandist olduğunu gösteriyor.
Türkçe ehliyet sınavı tartışması
01 Haziran 2019’da ÖVP-FPÖ koalisyon hükümeti döneminde, FPÖ’lü Ulaştırma Bakanı Norbert Hofer tarafından kaldırılan Türkçe ehliyet sınavı uygulaması, SÖZ Partisi tarafından yeniden gündeme getirilmişti. SÖZ Partisinin bu talebine ilk karşı çıkan Nepp olmuştu.
Nepp yine ehliyet sınavlarının Almanca yapılması gerektiğini savunarak, göçmenlerin Almanca öğrenmesi gerektiğini vurguladı.
Bunun üzerine Adem Hüyük, Türkçe ehliyet sınavı konusunda bir öneride bulundu:
“Ehliyet sınavlarına Türkçe girmek isteyen adaylardan A2 düzeyinde Almanca bildiklerine dair resmi bir sertifika talep edilsin. Bu sertifikayı sunanlar Türkçe ehliyet sınavına girmeye hak kazansın. Böylece hem göçmenler Almanca öğrenmiş olacak hem de ana dilinde trafik kurallarını daha iyi öğrenerek daha güvenli bir sürücü olacaklar.”
Nepp, bu öneri karşısında bir süre duraksadı ancak herhangi bir yanıt vermedi.
Sonuç olarak
Toplantıdan çıkan genel izlenim, FPÖ’nün popülist bir siyaset izlemek zorunda olduğunu ima ettiğidir.
Ayrıca FPÖ’nün göçmen karşıtı söylemlerinin hangi milletten olduklarından bağımsız, güncel siyasetle ilişkili olduğu ve seçim kampanyalarında bu temaya odaklandıkları görülmüştür.
Nepp’in söylemlerinde 2015 mülteci krizine sık sık vurgu yapmasının altında da bu anlayış yatmaktadır.| ©DerVirgül