İlk onlar geldi | ATİB “Ahde Vefa” programı düzenledi
Türkiye‘den Avusturya’ya iş göçünün 59’uncu yıl dönümünde Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği [ATİB], Viyana Belediye Sarayı’nda [Wiener Rathauskeller] “Ahde Vefa” programı düzenledi. Programa katılan ilk kuşak işçilere teşekkür edildi.
Avusturya ve Türkiye arasında 1964 yılında imzalanan İşgücü Anlaşması’nın yıl dönümünde, Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği’nden [ATİB] ilk kuşak olarak tanımlanan ve o zamanların misafir işçileri, şimdilerin emeklilerine şöyle bir davetiye gönderildi:
“Sizler Türkiye Avusturya işgücü antlaşmasıyla 1964 yılından itibaren geldiğiniz bu ülkede inancınızı yaşamak, birlik-beraberliği sağlamak, millet ve medeniyet bağlarınızı güçlü tutmak adına çok büyük gayretler gösterdiniz. Zor şartlarda olağanüstü fedakarlıklarla dernekler kurdunuz ve camiler inşa ettiniz. Emek ve çabalarınız neticesinde 1991 yılında kurulan Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği [ATİB] bugün 62 cami derneği ve 100 bini aşkın üyesiyle Avusturya’daki en büyük sivil toplum kuruluşu haline geldi. Yaptığınız fedakarlıklara bir vefa ve şükran ifadesi olarak ve geçmişin hatıralarını canlı tutup nesillerimizin ufuk, azim ve heyecanlarına destek olmasını sağlamak amacıyla düzenlediğimiz Ahde Vefa Programı’nı teşrifleriniz bizleri onurlandıracaktır”
Haberin Videosu:
Pazar günü Viyana Belediye Sarayı’nda [Wiener Rathauskeller] gerçekleştirilen “Ahde Vefa” programına 59 yıl önce başlayan göçün en yaşlıları yani işçi emeklileri katıldı.
Programa ayrıca, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun ve eşi, Avusturya İslam Cemaati [IGGÖ] Başkanı Ümit Vural, Türk Hava Yolları [THY] Viyana Müdürü Serkan Özbüyükyörük, Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği [ATİB] Başkanı Fatih Yılmaz ve sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan “Ahde Vefa” programının açılış konuşmasını yapan ATİB Başkanı Fatih Yılmaz, “Ahde Vefa” programının neden düzenlediğine dair açıklamada bulundu ve davetlilere başkanı olduğu kurum adına teşekkür etti.
Yılmaz, “Avusturya’ya ilk gelenler olarak sizler olmasaydınız, sizlerin cabaları olmasaydı, bugün ülkenin dört bir yanında cami derneği ve camisi olan ATİB olmayacaktı” diye konuştu. Sizin cabalarınız ve çalışmalarınız sayesinde bizler buralara geldik diyen ATİB Başkanı Yılmaz, “sizlere olan vefa borcumuzu hiçbir şekilde ödeyemeyiz” diyerek yeniden teşekkür etti.
“IGGÖ sizlerin eseri”
Avusturya İslam Cemaati [IGGÖ] Başkanı Ümit Vural yaptığı konuşmasında, Avusturya nezdinde resmi makam olan IGGÖ’nün kurulması ve resmi bir konum kazanmasının mimarı sizlersiniz, Allah hepinizden razı olsun dedi.
Vural, bende ilk gelen ailelerden birinin çocuğum, hatta şu an annem [Halime Vural] ve babam [Arslan Vural] salonda sizlerin arasında diyerek, 59 yıl önce gelenlerin çektiği zorluklara ve gelinen aşamada kazanılmış başarılara vurgu yaptı.
“THY sizlerin hava yoludur”
Türk Hava Yolları [THY] Viyana Müdürü Serkan Özbüyükyörük, konuşmasına THY’nın Avusturya’ya haftada 59 sefer yaptığı bilgisini paylaşarak başladı.
Özbüyükyörük ayrıca, THY’nın büyümesi ve güçlenmesinde en büyük payın yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın yani sizlerindir – çünkü THY sizlerin bir hava yoludur diye ekledi.
Büyükelçinin konuşmasında gözleri doldu
En zor konuşmalarımdan birisini yaptığını ifade eden Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, 1980’lerden hemen sonra öğrenci olarak geldiği Avusturya’da yaşadığı zorluklara atıfta bulunarak, “sizleri o nedenle çok iyi anlıyor ve tanıyorum” dedi.
Büyükelçisi Ozan Ceyhun konuşmasına şöyle devam etti:
“Avusturya Türk Toplumunun birinci nesline şükranlarımızı sunmak üzere/tertip edilen bu etkinliğe hepiniz hoş geldiniz. Bundan 59 yıl önce 15 Mayıs 1964 tarihinde Viyana’da imzalanan Türkiye- Avusturya İşgücü Anlaşması ile birlikte ülkemizden diğer Avrupa ülkelerinin yanı sıra Avusturya’ya da binlerce vatandaşımız çalışmak üzere göç etmeye başlamıştır. Bir an önce para biriktirip Türkiye’ye dönmek niyetiyle Avusturya’ya gelen siz değerli büyüklerimizin Avusturya’daki varlığı dördüncü kuşağa dayanmış bulunmaktadır. Bugün Avusturya’daki 300 bine yakın Türk ve Türk asıllı Avusturya vatandaşı ekonomik, sosyal ve siyasi hayatın her alanında faaliyet göstermekte, iki ülke arasındaki ilişkilerin en sağlam boyutunu oluşturmaktadır. Avusturya’daki Türk toplumu, ikinci, üçüncü ve dördüncü nesiller, siz değerli büyüklerimizin mücadelesine çok şey borçludur Avusturya ile aramızdaki bu köprüyü kuran, peşlerinden gelenlere kılavuz ve örnek olan sizleri içtenlikle tebrik ediyoruz.
İsviçreli gazeteci Max Frisch göçün ilk yıllarına değinirken “Biz işçi istedik insanlar geldi” demiştir. Siz değerli büyüklerimiz Avusturya’ya davet edildiğiniz için geldiniz. Ardından doğal olarak insani sebeplerle aileleriniz de geldi. Aranızdan bazıları buralara çok iyi adapte olurken kimileri de farklı bir kültüre ve ortama uyum sağlamakta zorluk çekmiş olabilir. Bunlar yaşanırken belki de bazı Avusturyalılar yanı başlarındaki yaşamların farkına dahi varamadılar. Hepinizin hayatından birer roman ya da film çıkabileceğini düşünüyorum, Sizler buradaki Türk toplumunun öncüleri olarak yol açtınız. Bu süreçte birçok ilave zorluğa katlanmak zorunda kaldınız, Sizlerin çabalarınız, emekleriniz ve yaşadıklarınız olmasaydı sizden sonraki nesiller bu noktalara gelemezdi.
Bu süreçte Avusturya’nın yeniden imarına ve kalkınmasına önemli katkılar sağladınız. Türkiye’ye de her bakımdan destek oldunuz. Bugünkü Avusturya- Türk Toplumunun temelini oluşturdunuz. Bu nedenle siz birinci nesil büyüklerimize duyduğumuz minnet ve şükran duygularımız bu vesileyle bir kez daha ifade etmek ister, hepinizin ellerinden öperim. Ebediyete intikal eden birinci nesil büyüklerimize de Allahtan rahmet dilerim.
Değerli büyüklerim, Türk toplumu Avusturya’daki 59 yıllık mevcudiyeti boyunca daima kanunlara saygılı, barışçıl, çalışkan bir görünüm sergilemiştir Avusturya Türk toplumu yaşadıkları ve önemli katkı sağladıkları Avusturya ile yürekten bağlı oldukları Türkiye arasında köprü olma yolundaki çabalarını sürdürmesi hepimizi memnun etmektedir. Yeni nesillerimizin sizlerden devraldıkları meşaleyi daha da ileri seviyelere taşıyacağınıza olan inancımız tamdır.
Önümüzdeki yıl Türkiye’den Avusturya’ya göçün 60. yılını kutlayacağız. Bizler bugün, 60 yılın muhasebesini yaparken, Avusturya’da yaşayan Türklerin başta eğitim ve istihdam alanlarında olmak üzere, hala bazı sorunlarla karşı karşıya olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bu konularda ilerleme sağlamak için var gücümüzle çalışmayı sürdürmeliyiz.
Eğitimin önemini ne kadar vurgulasak azdır. En önemli değer bilgidir. Nesiller eğitimle gelişirler. Bu nedenle, çocuklarınız eğitimde bizden bir adım değil, fersah fersah ileride olmalıdır. Çocuklarımıza ve gençlerimize daima yüksek hedefler göstermemiz, onları gelişmeye, ilerlemeye teşvik etmemiz çok önemlidir.
Her zaman ifade ettiğimiz üzere, insanların geldikleri ülkenin kültür ve değerlerini kaybetmeden, tam tersine onlara sahip çıkarak bulundukları topluma en iyi şekilde uyum sağlamalarının mümkün olduğuna inanıyoruz. Avusturya’daki yaşayan vatandaşlarımızın ve çocuklarımızın kendi kültürlerinden ve dillerinden kopmadan, en iyi şekilde yetişmeleri hem Avusturya için hem de ülkemiz için son derece önemlidir. Başarılı bir uyum için göçmenler kadar göç alan ülkelerin de sorumlulukları olduğu artık daha iyi anlaşılmaktadır. Hoşgörüsüzlük ve önyargılar aşıldıkça göç ve uyum alanında daha fazla başarının sağlanması kaçınılmazdır. Kucaklayıcı bir yaklaşımla Avusturya toplumunun saygın bireyleri olduklarının hissettirilmesi, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi gibi tehditlerle etkin bir şekilde mücadele edilmesi halinde insanlarımızın ekonomik, kültüre ve sosyal yaşama katkıları daha da yükseklere çıkacaktır.
Değerli büyüklerim, sizlerle bu güzel buluşmamızın organize edilmesine aracı olan Avusturya’daki en büyük Türk çatı örgütü Avusturya-Türk İslam Birliği’ne huzurlarınızda özellikle teşekkür etmek isterim. Şunu hiçbir zaman unutmayın lütfen. Büyükelçiliğimizin ve Avusturya’daki Başkonsolosluklarımızın kapıları sizlere her zaman sonuna kadar açıktır. Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluklarımız vatan toprağımız ve güvenli limanımızdır. Bizler sizin için buradayız Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Avusturya’daki insanlarımızın iyi ve kötü gününde her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi içtenlikle selamlar ve saygılarımı sunarım.”
Konuşmaların ardında bazı misafirler sahneye çıkarak anılarını anlattı. Davetlilere ikram edilen yemekten sonra, her birine birer hediye taktim edildi. | ©DerVirgül