İşgal Binasına ‘Kimlikçiler’den Pankartlı Saldırı
Viyana’da geçtiğimiz günlerde yaşanan çatışmaların odak noktası olan işgal binasının çatısına (EKH), Avusturya Kimlikçiler Hareketi tarafından, “PKK’yı sınır dışı edin, EKH’yi yıkın-Viyana İstanbul değil” yazılı pankart asıldı. Aynı grup TC. Viyana Büyükelçiliği’ne de pankartlı saldırı düzenlemişti.
Avusturya’nın Başkenti Viyana’da geçtiğimiz günlerde yaşanan sokak çatışmaları dört gün sürmüştü.
Bozkurt işareti ve tekbir getiren gençlerin hedefinde olan işgal binası olarak tanımlanan EKH binasına bugün de, Avusturya’nın aşırı sağ ‘’Kimlikçiler Hareketi’’ mensupları tarafından pankartlı bir saldırı düzenledi.
EKH ‘işgal binası’, Viyana’da Avusturya solunun sembol binası olarak ta görülmekte.
İşgal binasının çatısına çıkan eylemciler üzerinde, “PKK’yı sınır dışı edin, EKH’yi yıkın-Viyana İstanbul değil” yazılı pankart asıldı.
Edindiğimiz bilgilere göre, Kimlikçiler Hareketi lideri olarak tanınan Martin Sellner’de olay yerinde görüldü.
Kimlikçiler hareketi daha öncede, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği Binası’nın çatısına çıkarak, elçiliğe pankartlı saldırı düzenlemişlerdi.
Peki Kim Bu Kimlikçiler?
Avrupa’nın “hipster sağı” olarak da anılan, Almanca’da “Die Identitäre Bewegung”, İngilizce’de “Identitarian Movement” ve Fransızca’da “Mouvance Identitaire” olarak bilinen Kimlikçiler Hareketi’nin Avusturya lideri Martin Sellner.
Homojen ve beyaz ırkın hakim olduğu bir Avrupa’yı savunuyorlar ve kıtanın giderek bir “İslam devletine” dönüştüğüne inanıyorlar.
Bunu yaparken de Ortadoğu ve Afrika’dan gelen göçmenlerin Avrupalıların yerini alacağını öne süren komplo teorilerine rağbet ediyorlar.
Söz konusu komplo teorileri, genel olarak şişirilmiş istatistik ve temelsiz demografik öngörülere dayanıyor.
Oysaki Avrupa Birliği’nin toplam nüfusunun sadece yüzde 4’ü AB vatandaşı olmayanlardan oluşuyor.
Kimlikçiler 2003 yılında Fransa’da başlayan bir akımdan geliyor. Ancak hareketin Avusturya kolu son zamanlarda görünürlük kazandı.
Avusturya’nun Salzburg Üniversitesi’nden siyaset bilimci Farid Hafız, Kimlikçilerin “ırkçı ideolojinin modernize edilmiş bir şekli” olduğu görüşünde.
Irkçı görünmemek ve kendilerini geleneksel aşırı sağdan uzaklaştırmak için de bu gruba mensup gençler yeni kavramlar türetti.
Martin Sellner kendisini bir milliyetçi olarak değil, bir “vatansever” olarak görüyor.
“Etno-çoğulculuk” dedikleri hedefleri aslında “Avrupa kimliğinin” bir tür ırk ayrımı ve tecrit koşulları aracılığıyla korunması amacı güden farklı etnik grupların ayrı yaşaması anlayışı.
“Yeniden göç” dedikleri ise dini özgürlükleri baskılamayı ve sınırlamayı ve hatta Müslümanları, kökenlerinin bulunduğu ülkelere zorla geri göndermeyi öngörüyor.
Bir başka deyişle, bunlar eski bir takım fikirlerin yeni kavramlarla tekrar pazarlanması.
Bir anlamda yabancı düşmanlığının yeni bir sürümü. |virgül