Kahlenberg | Viyana
1500 yıldır Viyana’da bir gelenek haline gelen bağcılığın kalbi, şarap tadım tavernaları ile meşhur Kahlenberg, II. Viyana Kuşatması sırasında önemli bir rol oynamıştır.
Kahlenberg, Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan bir dağdır. Viyana’nın kuzeydoğusunda, şehir merkezinin yaklaşık 12 km kadar dışında, yer almaktadır. 484 metre yüksekliğinde olan bu dağ, 1683 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburg İmparatorluğu arasındaki II. Viyana Kuşatması sırasında önemli bir rol oynamıştır.
Kahlenberg, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Ziyaretçiler, Viyana’nın çevresini kuşbakışı izleyebilecekleri muhteşem bir manzara sunan tepenin zirvesine ulaşabilirler. Bu nedenle, yerli halk ve turistler arasında popüler bir ziyaret noktasıdır.
Ayrıca, Kahlenberg bölgesi, rekreasyon ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için idealdir. Dağ eteklerinde çevresinde güzel doğal yürüyüş alanları ve parklar bulunmaktadır.
Tarihi ve doğal güzellikleri bir araya getiren Kahlenberg, Viyana’yı ziyaret edenler için keşfedilmeye değer bir noktadır.
Kel Dağ anlamına gelen Kahlenberg 18. yüzyıla kadar ıssız ve bozulmamış meşe ormanlarından meydana gelmiştir.
II. Viyana Kuşatması’nın en sıcak çarpışmaları Kahlenberg’te geçmiştir. Avusturya’nın kazandığı kuşatma, ülkede günümüze kadar süre gelen bir kahramanlık olarak anlatılır. Zira Avusturyalı aşırı sağcı milliyetçiler, Kahlenberg eteklerine “Viyana’nın Türklerden kurtuluşunu” sembol etmesini istedikleri bir anıt yapılmasını uzun yıllar istemiş, ancak Viyana Eyalet Hükümeti buna izin vermemiştir.
Doğu Alplerin kuzeydoğu eteklerinde yer alan Kahlenberg, 484 metre yüksekliktedir. Dağ çoğunlukla flişleri yapılmış olan; kuvars, kireçtaşı, marn ve diğer konglomera kayalardan oluşmaktadır.
Viyana’da bulunan on yürüyüş yolundan birisi olan 1A üzerinden Kahlenberherdorf’a ulaşılmaktadır. Kahlenberg bölgesini de içine alan bu yürüyüş yolundan; 310 basamaklı ve beş izleme platformu olan Nasenweg üzerinden Leopoldsberg ve Kahlenberg’e gidilebilmektedir.
Kahlenberg’e ulaşmak için herhangi bir ücret ve zaman kısıtlaması bulunmamaktadır. Haftanın her günü 24 saat ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebilmektedir.
Kahlenberg Muharebesi
Kahlenberg Muharebesi ya da Osmanlıların verdiği isimle Almandağı Muharebesi, 12 Eylül 1683’te Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma İmparatorluğu orduları arasında yapılan meydan muharebesidir. Muharebeyi Osmanlılar kaybetmiştir. Muharebe, II. Viyana Kuşatması’nı bitirmiştir ve Osmanlı-Habsburg Savaşlarının kesin bir dönüm noktasıdır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın yeniçerileri ve sipahileri metrislerden çıkarmayıp kuşatmaya devam ettirmesi muharebenin seyrini değiştirmiştir.
Kara Mustafa Paşa, Viyana’ya yardıma gelen orduyu küçümsedi ve Kırım Hanı’nın onları durdurabileceğini düşündü. Fakat köprüyü korumakla görevlendirilen kırım süvarileri hafif süvarilerdi. Hafif süvariler açık meydanda etkililerdi, köprü tutmak hafif süvari için zor bir görevdir. Ayrıca Kırım Hanı’na top da gönderilmemişti. Murat Giray, yardım ordusunun köprüden geçmesine müsaade etti. Ayrıca Viyana etrafındaki tepeler de tam olarak denetim altına alınmamıştı ve şehrin çevresine tümüyle hakim olunmamıştı.
En sonunda yardım birlikleri 12 Eylül’de Kahlenberg Tepesi’ne ulaştı.
Muharebe 12 Eylül gecesi başladı. Osmanlılar, hafif saldırılarla yardım ordusunda zayıflıklar bulmaya çalıştı fakat başarılı olamadılar. Osmanlı saflarına ilk önce Alman birlikleri saldırdı. Yardım birliklerinin sol ve orta kanatları muharebeye dahil oldu. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarihi bir hata yaparak yeniçerileri ve sipahileri metrislerden çıkarmadı. Yardım kuvvetlerini düzensiz, tecrübesiz ve hafif zırhlı birlikler karşıladı. Kara Mustafa Paşa yardım birliklerine bir karşı saldırı düzenledi fakat bu karşı saldırının içinde ne yeniçeriler ne de sipahiler vardı. Bu sırada lağımcılar son kez bir surlarda patlama yapmaya çalıştılarsa da patlayıcılar bulunup etkisiz hale getirildi. Yardım orduları bu arada Viyana çevresindeki Nussdorf ve Heiligenstadt köyleri gibi bazı önemli noktaları ele geçirdi. Muharebe Osmanlı sol kanadında ve kısmen merkezde devam ediyordu. Osmanlı sağ kanadı pek çatışma görmemişti. Sol kanat iyice gerilemeye başlamıştı ama en sonunda sert bir direniş gösterip yardım ordusunu durdurdular. Fakat bu çok uzun sürmedi. Yardım birlikleri saldırılarına devam etti.
Bütün bunlara rağmen, Kara Mustafa Paşa yardım ordusunu mağlup etmektense şehre yapılan taarruzlara daha çok önem verdi; yeniçeriler hala yardım ordusuyla temasta bulunmamıştı. Yardım birlikleri zaten Osmanlı sol kanadıyla ve kısmen de merkeziyle temas içerisindeydi. Leh süvarileri de Osmanlı sağ kanadının arkasına doğru hareket etmeye başlamıştı ve Türk ordusunu çember içine almaya çalışıyorlardı. Alman ve Avusturya birlikleri ise ilerlemelerine devam ediyorlardı. Unterdöbling ve Oberdöbling köylerini ele geçirdiler ve Türk merkezine iyice yakınlaştılar. Birkaç saat süren çatışma sonucunda Osmanlı ordusu hırpalanmaya başladı. Fakat orduda bozgun havası yoktu, ayrıca yeniçeri ve sipahiler hala metrislerdeydi, yardım ordusuyla en ufak temasları olmamıştı. Öğleden sonra savaş alanının diğer tarafında Leh piyadeler Türk sağ kanadı üzerine saldırıya geçti. Birkaç saat sonra Lehler Gersthof köyünü ele geçirdi. Bu köy, Lehlerin yapacağı büyük süvari saldırısı için bir üs olarak kullanılacaktı.
Osmanlı merkezi 3 koldan taarruza açık kalmıştı: Sol kanatta ve merkezde Alman ve Avusturyalılar, sağ kanatta ise Lehler Osmanlı merkezini tehdit etmeye başladı. Bu durumdan birkaç saat sonra merkezdeki İbrahim Paşa, Kara Mustafa Paşa’dan habersiz bir şekilde askerleriyle savaş alanından ordu üssüne doğru çekilmeye başladı. Bunun üzerine Türk ordusunda iyice bir bozgun havası yayıldı. Kutsal İttifak birlikleri saldırılarını sertleştirdi. Viyana garnizonu da surlardan atılıp saldırıya geçti.
Osmanlı ordusunun dağılmaya başladığını gören Jan Sobieski, son saldırıyı yapıp Osmanlıları bozmak için 25.000 süvariyle hücuma geçti. Saldırı yapıldığı anda en öndeki Osmanlı hatlarını bozdu. Kuşatmadan dolayı zaten yorgun, muharebedeki gerilemeden, kuşatmadaki başarısızlıktan dolayı morali bozulmuş ve artık geri dönmek isteyen ordu geri çekilmeye başladı. Leh süvarileri Türk ordusunun kampına doğru harekete geçtiler. Yardım birlikleri Kara Mustafa Paşa’nın çadırına çok yaklaştılar. Hali gören Kara Mustafa Paşa, ordunun tüm ağırlıklarını ve savaş malzemelerini bırakarak geri çekilmesini emretti.| ©DerVirgül