Viyana Seçimleri | FPÖ eski gücüne kavuşmayı hedefliyor

Viyana 2020 seçimlerinde ağır bir yenilgi alan Avusturya Özgürlük Partisi [FPÖ], beş yıl aradan sonra eski gücüne kavuşmayı hedefliyor. Son seçimlerde elde edilen başarılar sayesinde, FPÖ’nün ülke genelinde yükselişe geçen lideri Herbert Kickl’in etkisiyle bu hedefin gerçekleşmesi mümkün görünüyor. Anketler, FPÖ’nün Viyana seçimlerinde liste başı adayı Dominik Nepp’in oy oranını yüzde 22’ye kadar çıkarabileceğini öngörüyor.
“Kalplerini ve ruhlarını sattılar”
Viyana FPÖ Başkanı Dominik Nepp, pazartesi günü yalnızca Viyana’daki değil, federal düzeydeki partilere de sert eleştiriler yöneltti. Bu partilerin ruhlarını sattığını savundu.
FPÖ’nün Viyana seçimleri için liste başı adayı olan Nepp, Pazartesi akşamı ORF III kanalında yayınlanan “Wahl 25 – Entscheidung in Wien” [Seçim 25 – Viyana’da Karar] adlı programda, seçim öncesi adaylarla yapılan röportajların ilk konuğu oldu.
Bilindiği üzere FPÖ, son Viyana seçimlerinde sadece %7,1 oy alarak oldukça düşük bir seviyede kalmıştı, ancak güncel anketlere göre oylarını yaklaşık üç katına çıkarması bekleniyor.
Nepp, “Tüm meclis gruplarıyla iyi bir iletişim düzeyim var,” dedi ve ekledi: “Diğer partilerdeki bazı milletvekilleriyle dostluklarım da var.” Hangi milletvekilleri olduğunu ise belirtmek istemedi: “Onları ismen anmak ister miyim, emin değilim. Özel olan özel kalmalı.”
SPÖ ile de iyi bir ilişki içinde olduğunu söyleyen Nepp, bu yüzden birçok SPÖ milletvekilinin parti çizgisini “ellerini ağızlarına götürerek de olsa” oldukça eleştirel gördüklerini bildiğini ifade etti. Nepp’e göre kendisi ile SPÖ’lü Belediye Başkanı Michael Ludwig arasındaki temel fark, “bu ülkeye gelip de entegrasyon sağlamak istemeyen, Almanca öğrenmek istemeyen, toplumun bir parçası olmayı reddeden kişilere asgari geçim yardımı kapsamında çok fazla para verilmesi.” Bunu değiştirmek istediğini söyleyen Nepp, “Bu bir uzlaşma, ama benim kabul etmeyeceğim bir uzlaşma,” dedi.
FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl’ın başbakan olamamasından ne kadar üzüntü duyduğu sorulduğunda Nepp, “Kaybeden Ampel koalisyonu”nun [SPÖ-Yeşiller-NEOS] sert kesintiler yaptığını belirtti. Asgari emekli maaşı alanlardan bile tasarruf edildiğini, sığınma konusunda ise hiçbir gelişme yaşanmadığını söyledi.
Partilerin çok fazla taviz vermek zorunda kaldığını ve bu nedenle “kalplerini ve ruhlarını sattıklarını, kendi seçmenlerini de böylece yüzüstü bıraktıklarını” öne sürdü.
Belediye Başkanı Ludwig’in, siyah-mavi [ÖVP-FPÖ] koalisyon görüşmelerinde emeklilerden kesinti yapılmaması gerektiğini savunduğunu, ancak şimdi sesinin çıkmadığını söyledi.
Nepp, Viyanalıların, “Suriyeli bir ailenin hiçbir şey yapmadan yılda 14 kez 4.600 Euro almasını” anlayamadığını, buna karşılık kendilerinden kesinti yapıldığını ifade etti.
Kickl’ın hükümet kurma görevinden neden vazgeçtiği konusuna da değinen Nepp, “Çünkü biz kendimize sadık kaldık ve seçmenlerimizi satmadık,” dedi. Birçok konuda taviz vermeye istekli olduklarını ancak ÖVP’nin “dürüst müzakere yapmadığını” söyledi. Sığınma yasağı ya da sosyal yardımın vatandaşlıkla ilişkilendirilmesi gibi projeler hayata geçirilemiyorsa, bir noktada masadan kalkmanın bir zorunluluk olduğunu savundu.| ©DerVirgül