Viyana’da Artan Konut Kira Bedellerinin, Toplumda Yan Etkileri
Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde kentsel İnovasyon olarak Yüksek Lisans Programı Sosyal Tasarım Sanatları kapsamında çalışma yürüten sanatçı, öğretim üyesi ve öğrencilerle söyleşi.
Adem Çetin / Viyana
Şehirler bizim doğal dünyamızdır, bizim tarafımızdan yaratılmıştır ve yine de, sürekli değişen karmaşıklıklarında, neredeyse kavrayışımızın ötesinde.
Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde kentsel İnovasyon olarak Yüksek Lisans Programı Sosyal Tasarım Sanatları kapsamında çalışma yürüten sanatçı ve öğrenciler, Viyana Favoriten Caddesinde, insanlara sorular yöneltiyor ve onların kent ve kentleşme hakkındaki fikirlerini öğreniyorlar.
Viyana’da her yıl yaklaşık 15 bin eve ihtiyaç duyulduğu ama buna rağmen yapılan yeni ev sayısının 6 ila 7 bin arasında seyrettiği vurgulanıyor. Rakamsal yetersizlik, arz-talep ilişkisinde, ev kiralarının yüksek miktarlara ulaşmasını tetikliyor.
Konut sorunu yaşayan bir kent, diğer ilişkiler ağında da, bir marjinalleşmeye sürükleniyor.
‘’Kentleşme süreçleri şehir sınırlarında bitmiyor. Neredeyse sonsuz ağlar, yabancılaşmış iletişim, aceleci tüketim ve sosyal marjinalleşme çatışmaları veya ekonomik adaletsizlik kentsel hayatta tutunma şeklimizi belirler.’’
Şehirler, şimdiki zamanı geçmişe atıfta bulunan, güç yapıları belirlenebilen ve aynı zamanda değiştirilebilen tartışmalı alanlar oluştururlar.
Değişim ihtiyacını önceden tahmin etmek, aynı zamanda taze çözümlerle büyük ve küçük akut krizlere tepki verebilmek önemlidir.
Kentin sosyo-ekonomik yapısında belirleyici etken olan barınma koşulu, toplumsal yaşamın diğer etkenlerini olumlu-olumsuz direk etkilemekte olduğundan ve kentin dokusunda derin yaralar açabileceğinden, konut sorununa bilimsel bir çalışma ile yaklaşılmasının kaçınılmaz olduğu, çalışmayı yürüten sanatçılar ve öğrenciler tarafından vurgulanmakta./virgül.at
© Bild:virgül