Viyana’dan Samsun-Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali Yapımına Tepki

Samsun’un Çarşamba ilçesinde yapılacak olan Biyokütle Enerji Santraline, çevreci ve yerel halkın tepkilerinin yanı sıra, yaklaşık 10 bin Samsunlunun yaşadığı Viyana’dan da bazı duyarlı Samsunlular, memleketlerine daha duyarlı olma davetinde bulunuyorlar.

Viyana’dan Samsun-Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali Yapımına Tepki

Samsun’un Çarşamba ilçesinde yapılacak olan Biyokütle Enerji Santrali tartışmalara neden olurken, Çarşamba ilçesinde nargile mangal-nargile kömürü ve elektrik üretimi yapacak ikinci bir santralin daha yapılacağı, ilçe sakinlerini ve duyarlı vatandaşların tepkisine neden oldu.

Avusturya’nın Başkenti Viyana’da yaşayan yaklaşık 10 bin Samsunlu içerisinde, memleketlerine karşı sorumluluk ve duyarlılık gösteren okuyucularımızın telkinleriyle araştırdığımız Biyokütle Enerji Santrali hakkında tarafların açıklamalarını derledik.

Özellikle Samsun ve Çarşamba ilçesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının, santral yapımına karşı kararlı duruşları, Viyana’da yaşayan çoğu Samsunlular tarafından da desteklendiği görüldü.

Sosyal medya aracılığıyla tepkilerini dile getiren, Viyanalı bazı Samsunlular, Çarşambanın çevre dokusuna zarar vereceğini söyledikleri Biyokütle Enerji Santraline karşı kamuoyu oluşturmak istiyorlar.

Peki Nedir Biyokütle Enerji Santrali?

Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, Çarşamba Eğercili Mahallesi’nde yapılmakta olan Biyokütle Enerji Santrali ile ilgili olarak hazırladığı raporda şunlar yer aldı:

‘’Eğercili Mahallesi sınırları içerisinde 181.510 m2’lik bir alana kurulması planlanan ve inşaat çalışmalarına başlanan Biyokütle Enerji Santrali ülkemizin 7 büyük ovasından biri olan ilimizin  ‘tarım ili samsun’ kimliğini kazanmasında en önemli yeri taşıyan iki yanımızdaki iki büyük ovadan biri olan Çarşamba Ovası sınırları içerisinde projelendirilmiştir.

Toz Partikül Madde Problemi Önemli Sorun

Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şubesi olarak projeyle alakalı görüşlerimizi sizler aracılığıyla halkımızla paylaşmak istiyoruz. Değerli basın mensupları Proje tanıtım dosyasında tesisin inşaat aşamasında 15.000 ton hafriyat atığı ortaya çıkaracağı öngörülmektedir. Oluşan bu atığın tesisin ihtiyacı olduğu alanlarda düzeltme tesviye gibi işlerde kullanılacağı belirtilmiştir. Eğer ihtiyaç olmazsa ya da ihtiyacı oluşan atık miktarının yarısı kadarsa geri kalan atık nasıl yönetilecektir? Bu aşamada oluşacak toz ve partikül madde problemi de göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir sorun olarak görülmektedir.

Küller Yakın Çevrede Tarım Arazilerine Zarar Verir

Günlük 630 ton yakıt kullanılacağı, 365 gün 24 saat çalışacağı belirtilen tesiste doğrudan yakma sonucunda 6 oranında kül atığı oluşacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda günde oluşan 38 ton külün geçici olarak tesiste depolanacağı ve içerik durumuna göre gübre olarak kullanılabileceği veya çeşitli endüstri alanlarında alternatif hammadde (inşaat, çimento yapımı, beton üretiminde, yol yapım işlerinde, asfalt agregası) olarak değerlendirileceği belirtilmiştir. Kısa zamanda çok yüksek miktarda oluşacak kül atığının ne kadarı bu şekilde değerlendirilecektir? Eğer bu şekilde kullanılamazsa atık yönetimi nasıl yapılacaktır?  Bunun yanı sıra oluşan uçucu bileşiklerin ve küllerin yakın çevrede yer alan tarım arazilerine ve ürünlerine zarar vermesi çok güçlü olasılıktır.

Günde 5 Bin 625 Ton Su Kullanılacak, Yeraltı Kaynaklarına Zarar Verecek, Doğal Dengeyi Etkileyecek!

Santralin işletilmesi sırasında tesiste devir daim edecek olan su ihtiyacının günde 5625 m3 olduğu, işletme sırasında eksilen su miktarının tamamlanması için yer altı suyunun kullanılacağı belirtilmiştir. Su kaynaklarının azaldığı, su azlığı seviyelerinde bulunduğumuz raporlarda belirtilirken böyle bir tesisin yeraltı suyu kaynaklarında azalmaya yol açacağı açıktır. Ayrıca sistemde dolaştıktan sonra ortama verilecek suyun ısı ve yapı bakımından doğal dengeyi olumsuz etkilemesi çok kuvvetli bir ihtimaldir. Oluşabilecek faaliyetlerden içme ve sulama suyu ihtiyacının karşılandığı kaynaklarda bir kirlenme ya da azalma olursa telafisi nasıl yapılacaktır?

Küresel İklim Değişikliğine Olumsuz Katkı Sunacak

Küresel iklim değişikliği ülkemizin özen göstermeye çalıştığı hepimizin sorumlu olduğu bir problemdir. Bu problemde termik santrallerin rolü oldukça fazladır. Ovada bu santralin yer almasının iklim değişikliğine de katkıda bulunması,  Tarım ve ürün kalitesine olumsuz etki etmesi muhtemeldir. 

Değerli arkadaşlar yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması,  enerjinin doğru yöntem ve uygun yer seçimleri yapılarak üretilmesi karşı çıktığımız bir durum değildir.

Aktif Tarım Yapılan Ovada Santral Yapılmamalı

Bizler için bu projedeki en önemli konu, vurgu yaptığımız üzerine basa basa söylediğimiz şey aktif tarım yapılan ilimizin göz bebeği iki ovadan bir olan Çarşamba ovasında bu ya da benzeri tesislerin yer almamasıdır. Bizim için hayati öneme sahip olan şey doğal kaynağın korunmasıdır. Topraktır, havadır, sudur.

Biyokütle Enerji Santrali İçin Çarşamba Doğru Tercih Değil

Beslenmenin temeli olan tarımın korunmasıdır. Yenilenebilir enerjiyi elbette kullanalım. Ancak bu doğru yer seçimleriyle olmalıdır. Biyokütle enerji santralinin Çarşamba ovası için doğru bir tercih olmadığını düşünüyoruz. Ovalarımızda toprak olsun, ürün olsun, su olsun, tarım olsun ama santraller olmasın.’’

Samsun Ziraat Odası: ‘’Zararlı Değil Faydalı Bir Yatırım’’

Öte yandan, Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü’de Biyokütle Enerji Santrali ile ilgili yaptığı açıklamada, santralin zararlı değil faydalı bir yatırım olacağını ileri sürmüş, Çarşamba ilçesinde yapılacak Biyokütle Enerji Santraline yönelik vatandaşlarda İdare Mahkemesine başvurarak dava açmıştı./virgül

© Bild: samsun.ktb.gov.tr

Ek Bilgiler: aberhas.com / karadenizhayat.com

Yayınlama: 05.10.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.